2016'da Türkiye
Paylaş » 2016'da Türkiye yazısını FaceBook'ta paylaş 2016'da Türkiye yazısını Twitter'de paylaş 2016'da Türkiye yazısını Google'de paylaş 2016'da Türkiye yazısını Delicious'ta paylaş 2016'da Türkiye yazısını Digg'de paylaş 2016'da Türkiye yazısını MySpace'de paylaş
 

2016’da Türkiye

R. Hakan Kırkoğlu

Yılın ilk yarısında genel durum:

2015 yılından devraldığımız ve yılın ortalarına kadar etkin kalacak temalar içinde uluslar arası konular, uzaklara ilişkin gelişmeler, akademiyi, düşünce dünyasını ve ideolojileri öne çıkaran gelişmeler, din ve inançlar, dolayısıyla diyanet işleri ve aynı zamanda yasama ve onamaya yönelik gelişmeler önemli bir yer tutuyor. Bu süreç içinde, sınırdaş olduğumuz ülkelerle ilişkilerimizde kontrolü güç, gizli kalan durumlar ve belalarla karşılaşmaya devam ediyoruz.




2015-16 yıllık haritasında üç gezegen, Venüs, Mars ve Jüpiter kontrol edilmesi imkansız, kayıpları ve ihmalleri anlatan 12. evde yer alıyorlar. Bu nedenle, neredeyse pek çok önemli konuda belirsizlik ve kontroldışılık, gizli düşmanlıklar hakim. Bu problemlerin sınırdaş komşularla ilişkilerde, finansal konularda, ekonomiyi ve TL’nin değerini ilgilendiren alanlarda, ülkemizin uluslar arası koşullarını ve tanınırlığını etkileyen konularda, ve aynı zamanda toprak ve vatana ait konularda ortaya çıkmakta olduğunu görebiliriz.

Yıl boyunca, özellikle yaz aylarına kadar ülkenin güvenliği, etnik konular, milliyetçiliğe ilişkin hassasiyetler ve genel bir savunma durumunun en önemli temalardan birisi olduğu gözükmekte. Çocuklarla, halkla ilgili koşullar, ekonomi alanında kırılganlıklar ve endişeler de bu kontrolsüz durumlara eşlik etmekte.

Yıllık haritada Terazi (4. Ev) burcunun yükseliyor olması iç işlerine önemli kırılganlıklar, toprak ve vatanla ilgili konularda hassasiyetler ve özellikle belirli bir diplomasi, müzakere ve denge kurma zorunluluğuna işaret etmekte. Ancak Venüs’ün 12. Evde Mars’ın yanında olması bu durumun iyi yönetilemediğini ve sabotajlara kurban gidebileceğini anlatıyor. Benzer şekilde, haritadaki dolunay sürekli başkalarına, diğer dışsal şartlara bağlı koşullara işaret etmekte.
 
Paranın değeri, ekonomik kaynaklar ve faaliyetler alanında sürekli bir mücadele, hayatta kalma stresi ve savaşa ya da çatışmalara dayalı nedenler yüzünden sıkıntılar var. Bu durumlar özellikle içişlerinden kaynaklanırken, diplomasi ve dış işleri ve anlaşmalarla da yakından ilgili gözükmekte.

Sınırdaş komşularla ilişkilerde daha sakin ve dengeli bir tutum izlenmek istense de, gizli durumlar ve kontroldışı gelişmeler var. Kendimizi gösterme gücü bu alanda önemli bir istek gibi gözüküyor ancak bu dönemde, krizlere ve endişelere yol açıyor.

Ülkeyi, vatanı, toprakları ilgilendiren konularda, iç işlerinde ikilikler, bölünme ve oturmayan dengeler var. Etnik konulardan, hassasiyetlerden kaynaklanan gelişmeler, yıl içinde uluslar arası boyutta gelişmelere, sonuçlara yol açabilir. Yıl içinde meclisi, halkın oyunu ve tercihlerini gösteren konularda, aynı zamanda yaratıcılığı, çocukları, nüfus artışını ve eğlenceyi, sahneyi anlatan alanda korumacı, hassas ve kırılgan, milliyetçi vurgular var ve bu durumun zaten yıl boyunca en önemli hedeflerden birisi olduğu anlaşılıyor.

Memurları, çalışanları, emekçileri, hizmet sektörünü, aşağıda kalanları gösteren konularda daha parlak, dikkat çekici, yaşam enerjisi taşıyan koşullar var. Bu konular aynı zamanda meclisi de ilgilendirirken, gelecek yönünde daha umut vaat edici alanda görülmekte.

Karşıtlıkları, düşmanlıkları ve aynı zamanda diplomasi ver ilişkileri ilgilendiren alanda endişeler, kırılganlıklar, huzursuzluklar var ve bu durumlar özellikle sınırdaş komşulardan, yakın çevreden kaynaklanmakta. Yıl içinde bu durumun pek çok gizlilik yaratacağı, belalara işaret edeceği görülmekte.

Finansal kurumlar, bankalar ve aynı zamanda kriz çıkaran konularda anlaşmaların, görüşmelerin, müzakerelerin, diplomasinin önemli bir payı var. Bu konu yıl boyunca önemli bir tema olarak karşımıza çıkmakta.

Uluslar arası alanda, yabancıları ve uzakları ilgilendiren konular içinde, aynı zaman medya, basın, gazeteciler ve yasama/onama konularını içeren koşullarda krizler, sürekli mücadele ve korkular söz konusu. Meclisten ve halkın genel tercihlerinden kaynaklanan bu gelişmeler yıl içinde, ekonominin durumunu, kaynaklarımızı ve TL’nin değerini yakından etkiliyor, ilgilendiriyor.

Yönetimi, hükümeti, ülkemizin profilini ve dış dünyadaki konumunu anlatan koşullar içinde uluslar durumlar, ideolojik koşullar, din ve inançlarla ilgili gelişmeler önemli bir rol oynarken, yıl içinde bu durum sınırdaş komşularla ve medyaya ait gelişmelerle yakından ilişkili gözüküyor ancak elde olmayan nedenler yüzünden çok iyi yönetilemeyeceği anlaşılıyor.

Gelecek beklenti ve ümitlerimizi, sosyal konuları, STKları, dernek ve vakıfları, aynı zamanda diğer ükelerle işbirliklerini anlatan konularda kötümserlik, ciddiyet ve kısıtlayıcı koşullar var. Bu koşullar iç işlerinden, vatandan ve toprakla ilgili konulardan kaynaklanırken, yıl içinde topraklarımız ve vatanla, sınırdaş komşularda olup bitenlerle yakından ilişkili görülüyor.

Gizli kalan konularda, teröristlerle, sabotörlerle ve aynı zamanda toplum dışına itilmiş, tecrit edilmiş, hapsedilmiş kişilerle ve bilimum arka planda gizli kalan durumlarla ilgili konularda özgürlük, ilericilik ve sosyal dayanışma ile ilgili temalar var. Yıl içinde medya ve basınla ilgili koşullar ve meclise ya da halkın tercihlerine ait gelişmeler bu konularla yakından ilgili görünmekte.

Yılın ikinci yarısında gündeme gelecek olan durumlar:

Ağustos’tan başlayarak ve özellikle Ekim ayı ile birlikte ülke yönetimini yakından ilgilendiren konuların çok dikkat çekeceği anlaşılıyor. Bu konular yönetim ve liderliğe ilişkin gelişmeler, başkanlığı ilgilendiren durumlar, aynı zamanda cesur ve atak olmayı, mücadeleci ve kararlı davranmayı gerektiren gelişmeler, yeni başlangıçlar ve tazelenen enerjiler olarak değerlendirilebilir. Yönetimi, hükümeti, lideri ilgilendiren koşulların etnik konulardan, vatanı, ülkeyi, toprağın güvenliğini ilgilendiren gelişmelerden kaynaklanacağı görülmekte. Dolayısıyla, bu konudaki ilk izlenimim bu çarpıcı koşulların, mücadele gereğinin ülke içinde bölücü ve ayrılıkçı olan teröre karşı gelişebileceği yönünde. Kürtlerle ilgili konular, koşullar, ayrılıkçı temalara özellikle dikkatle yaklaşmak gerekiyor. Yıl içinde bu durum mecliste, halkın tercihleri içinde, aynı zamanda gençleri ilgilendiren konularda önemli bir yer tutacak. Aynı zamanda bu konunun ekonomiyi, kaynakları ve siyasi destekleri içeren bir yönünün de olduğu anlaşılmakta.

2016’nın ikinci yarısında ve özellikle sonbahar aylarında ekonominin gidişatı, TL’nin değeri ve kaynaklar/bütçe ve siyaset ekseninde önemli mücadeleler, daha ciddi ve gerçekçi olma ihtiyacı vurgulanmakta.



2016-17 yıllık haritasında Yay burcunun yükseldiğini ve içerisinde Satürn ve Venüs’ün de birleştiğini görmekteyiz. Uluslar arası konular bütün gücüyle gündemimizde kalmaya devam edeceği gibi, üzerimizde önemli yükler, sorumluluklar oluşturmaya devam edecek. Kuşkusuz bu yükler, kısıtlayıcı koşullar hem sınırdaş komşular (Ortadoğu, Suriye, Irak, Rusya ve diğerleri) ile ilişkilerden (3. Evde Satürn yönetiminde Kova var) hem de mali konuları, devlet bütçesini ve TL’nin değerini ilgilendiren koşullardan kaynaklanmakta. Yıllık haritada Jüpiter’in Terazi burcunda, beklenti ve umutları anlatan olumlu bir evde (11. Ev) Ay’la birleşiyor olması daha ümitvar, gelecek açısından yeni şeyler vadeden ve halkı, sokaktaki insanı da içine alan yeni ve pozitif bir tutuma da işaret ediyor. Dolayısıyla, yılın ikinci yarısında, sonbahar aylarında diplomasi ve uzlaşı üzerinde yeni açılımların, en azından beklentilerin ortaya çıkacağı anlaşılmakta. Ancak ülkemizin natal Mars’ı halkı anlatan Ay’ın üzerinde duruyor. Bu nedenle, bu olumlu beklentileri sabote edecek şiddet ve terör olaylarına da hazır olmalıyız.

2016-17 dönemine bakıldığında, haritada balsamik fazın hakim olması önce bir şeylerin tamamlanması gerektiğine, beklemelere ve sabırlı olma gereğine, yine bazı elde olmayan unsurların gelişmelere hakim olabileceğine işaret ediyor. Jüpiter’in Ay ve Güneş arasında duruyor olması, bu geliştirilmesi gereken şeyin uluslar arası boyutta diplomasi ve dengeden geçtiğini gösteriyor. Başka bir deyişle, uluslar arası koşullar, bubeklentilere hemen gidilmesini engelliyor ya da şart koşuyor, ya da ancak uzun vadeye yayıyor olabilir ki bu durumun en erken 2017 bahar aylarına kadar sürebileceği görülmekte. Dolayısıyla, Ortadoğu’daki gelişmeler, IŞID ya da diğer terör unsuru olan odakların temizlenmesi 2017’de de devam edeceğe benziyor. Ülkemiz gözüyle bakıldığında bu durum PKK ve benzeri unsurlardan kaynaklanan gelişmelerden kaynaklanıyor olabilir.

2016’nın ikinci yarısından itibaren ana hedefin diplomasi, denge ve müzakereler yoluyla ortaya çıkacağı anlaşılmakta. Bu beklentilerin oldukça dalgalı, iniş çıkışlı ve kırılgan bir süreç yaşatacağı görülüyor. Yine bu haritada Güneş Merkür’le birlikte 12. Eve düşmüş görülmekte. Bu durumda meclisten kaynaklanan durumlar (HDP’nin durumu ?) özellikle uluslar arası bağlamda, bazı gizli ve sıkıntılı koşullara işaret etmekte. Gizli görüşmeler, saklı şeyler var. Bu durum özellikle sınırdaş komşularda yaşanan çift durumlardan, ayrılıkçı temalardan kaynaklanmakta. Dolayısıyla, Suriye’de ve Irak’ta gelişen koşulların, yeni dengelerin ülkemiz meclisinde önemli bir sıkıntı kaynağı, gizli kalan durumlar yaratacağını söyleyebilirim.

Ekonomik gelişmeler anlaşmalardan ve diplomatik koşullardan, dış ilişkilerden güçlü bir şekilde etkilenmekte ve bu alanda güçlü bir mücadele, ciddiyet ve yönetimi ilgilendiren, daha sert önlemlerin yer alabileceği bir ortam var. Ekonomide ve TL’nin değeri konusunda, kaynaklar alanında istikrar ve güven aranıyor. Bu durum ısraf edilen ve heba edilen kaynaklardan, aşırı tüketimden kaynaklanan koşullardan ve halkın genel tutumundan da kaynaklanıyor olabilir. Ekonomi ve kaynakların yönetimi, devlet bütçesine yönelik konular 2016’nın ikinci yarısında özellikle en önemli gündemlerin başında gelmekte. Yapısal reformlara gerek olduğu söylenebilir. Son yıllarda seçimler yüzünden ertelenen reformlar şimdi zaruri olarak kapımızı çalıyor gibi gözüküyor.
 
2016’nın ikinci yarısında, sınırdaş komşularla ilgili gelişmeler içinde çift durumlar, huzursuzluklar, çok hareket, görüşme ve yazışma olabilir. Oturmayan dengeler ve ikilik ve gizlilik, yıkıcılık yaratmaya devam eden koşullar var ve bu koşulların özellikle ülkemizin toprakları, iç işleri ve vatandan kaynaklanan yönleri olduğu görülmekte. Yıl içerisinde bu durumun, yukarıda değindiğim gibi, meclis içinde önemli sıkıntılara yol açabileceği anlaşılmakta. Bunun bir bacağının da uluslar arası nedenlerden kaynaklandığı dikkat çekiyor.

Vatanı, ülke topraklarını ve güvenliği içeren konularda hassasiyet devam etmekte. Bu durum gizli gruplardan, terörden ve düşmanlıklardan kaynaklanırken, yıl içerisinde korku ve endişe yaratıyor. Toplumu bir araya getiren, birleştirici değerler ve hassasiyetler sanki bir kriz ve endişe kaynağı gibi görülmekte. Ancak bir yandan da toprak ve güvenlik konusunda yeni tutumlar, diplomasi gereği ve gelecek yönünde beklentiler de söz konusu. 
 
Meclisi, halkın temsil ettiği, seçtiği konularda liderliğe, başkanlığa?, daha dışadönük ve yaşam enerjisi ile dolu, daha eğlenceli vurgular var. Gençlerle, çocuklarla ilgili konularda daha pozitif, sanatçılarla ilgili daha gösterişli ve kendini ortaya koymak, gurur duymak isteyen eğilimler gözüküyor. Ancak bu durum yıl içinde uluslar arası gelişmeler ya da yasama/onama süreçleri ile de yakından ilgili ve mecliste sıkıntı ve kontrol dışı koşullar, sorunlar da yaratıyor olabilir. Nitekim devlete hizmet edenler, memurlar, bürokratlar ve genel düzen ve organizasyonu içine alan koşullar da mecliste sıkıntı kaynağı gibi gözükmekte.

2016’nın ikinci yarısında devlet memurları, kadrolar ve hizmet edenlerle ilgili gündemlerin ülke yönetiminde önemli bir konu olarak ortaya çıkabileceği anlaşılıyor. Memurlarla, bürokratlarla ilgili konularda endişe, gizli işler, fesad, hile ve özellikle iç işlerini, toprak ve vatanı ilgilendiren konular yüzünden sıkıntılar, kontrol edilmesi, görülmesi zor durumlar var. Ancak yıl içinde bu durum ülkemizin profili ve nasıl göründüğü ile ilgili konularda problemler yaratıyor olabilir.

Yılın ikinci yarısında diplomaside ve dış işlerinde, görüşmeler ve anlaşmalar alanında daha mutedil, denge arayan, işbirliği yaratmaya çalışan tutumlar var. Bir yandan daha aktif ve rekabetçi bir tutum, diğer yandan dengeleri de ihmal etmeyen gelişmelerden söz edebiliriz. Yıl içinde bu durum özellikle ittifak ettiğimiz ülkeler, bağlı olduğumuz siyasi ve ekonomik organizasyonlar açısından önemli bir yer tutmakta. Burada zaman içinde daha pozitif gelişmeler bekleyebiliriz. Aynı zamanda diplomasi ve müzakerelerin ülke gündeminde çok önemli bir ajanda oluşturduğunu da söyleyebiliriz.

Yılın ikinci yarısında ülkemizin olayları kontrol edebilmesi ve gücünü ortaya koyması bazı endişeleri ve kriz içeren koşulları da beraberinde getiriyor. Meclisten kaynaklanan koşullar da benzeri şekilde kriz unsuru olarak görülmekte. Yıl içinde bu durumlar özellikle gizli durumları, kontrol edilmesi zor gelişmeleri de beraberinde getirmekte. Meclisten, liderlerden, hükümetten kaynaklanan koşullar içinde sıkıntılar var. Diğer yandan ekonominin koşullarında da kriz içeren koşulların olduğu anlaşılmakta.

2016’nın ikinci yarısında, özellikle sonbahar ayları içinde uluslar arası konular ağırlığını, gücünü sürdürürken, ülkemizin gelecek beklentilerini de yakından şekillendiriyor. Yabancılarla ilgili gelişmeler, medya ve gazetecilere ait konuların halkın gündeminde önemli bir yer tutacağı anlaşılmakta. Aynı zamanda STK’lar, vakıflar, dernekler ve değişik çıkar gruplarının uluslar arası konularda ya da akademiyi ve medyayı, basını içeren konularda belirli bir etkisinin de bariz olduğu görülmekte.

2016 ikinci yarıda yönetim ve devlete ait konularda, ülkenin genel profilinde oldukça ciddi ve gerçekçi olmayı gerektiren, sınırlandıran, daha depresif, ancak sorumlu ve planlama ile hareket edebileceği koşullar dikkat çekiyor. Yönetime ilişkin konulardaki bu ciddiyet ve zorluklar özellikle yurtiçi nedenlerden, güvenlikten ve sorumluluklardan kaynaklanıyor. Bu sorumlulukların yıl içinde ülke gündemine kısıtlama ve depresyon getiren yönleri de var. Bir yandan diplomasi ve dış işleri, diğer yandan toprak ve güvenlik konuları ve doğal olarak sınırdaş komşular, medyayı, gazetecileri de içine alan koşullar hep birlikte hareket etmekteler.

Bu dönemde ülkenin beklentilerinde daha özgürlükçü, mantıklı ve sosyal değerlere vurgu getiren eğilimler var. Gelecek yönünde STK’ların, partilerin ve grupların yeni ümitler getirmek istediklerini görüyoruz. Bu durum yıl içerisinde medyada, gazeteciler konusunda, basında ve akademik dünyada önemli bir yer edineceği anlaşılıyor. Bu aynı zamanda ülke gündeminde de dikkat çekici ana gündemlerden birisini oluşturmakta.

Yılın ikinci yarısında, sonbaharla birlikte, gizli kalan koşullarda, toplumun dışına itilmiş, tecrit edilmiş kişiler ve gruplarla ilgili alanlarda, sebebi bilinmeyen durumlar içinde inançlar ve dinle alakalı konular, özellikle de uluslar arası konulardan (IŞID?) kaynaklanan nedenler var. Bu durum yıl içinde ülke içinde, topraklarda, güvenliğe ait konulara belirsizlikler ve aldatıcı koşullar getiriyor. Aynı zamanda denizler, sıvılar ve kimyasallarla ilgili gelişmeler de, toprakta su baskınları, seller ve zehirlenmelerle ilgili olaylara yol açabilir.

Aylık değerlendirmeler, temalar ve dikkat çeken tarihler

Ocak
Aralıktan naklolan koşullar özellikle vatan, ülke, topraklar ve iç işlerin güvenlik konularında oldukça soğuk, depresif ve sıkıntılı bir atmosfer getiriyor. Bu dönemde devlete yönelik konular ülke güvenliği açısından çok önemli ve aynı zamanda karşıtlıklar, muhalif unsurlar, dış işleri ve diplomasiden kaynaklanan konular son derece belirleyici görülmekte. 7-8 Ocak uluslar arası ilişkiler ve ekonomi konusundan dikkat çekici olabilir. Ay boyunca ekonomide istikrar ve huzur beklentisi önemli. 10 Ocak’taki yeniay siyasi konulara, dış işlerine ve muhalefet eden koşullara önemli stresler, beklenmedik koşullar getirmekte. 24’ündeki dolunay ise hem uluslar arası gelişmelere, sorumluluklara, yabancılarla ilgili konulara, hem de ekonomi konularına vurgu yapıyor.

Şubat
Bu dönemde, sosyal nedenlerden, özgürlüklerden kaynaklanan konular bazı krizlere ve endişelere yol açabilir. Kriz ve korku yaratan nedenler var ve aynı zamanda kontrol edilemeyen, gizli kalan koşullar yüzünden gençleri, çocukları ilgilendiren konularda olumsuz durumlar gündeme gelebilir. Bu dönem aynı zamanda borçlar, bankalar ve finansal koşullar için de kritik sayılır. 8 Şubat’taki yeniay finansal dengelere, ekonomik göstergelere, gelişmelere önemli stresler, huzursuzluklar getirmekte. Ayrıca ay başından bu yana sınırdaş komşularla ilgili gelişmeler de sürekli bir endişe kaynağı olarak gözükmekte. 12 Şubat civarında uluslar arası gelişmeleri ve sınırdaş komşuları da içine alan olaylar yaşanabilir. Keza 22 Şubat’taki dolunay uluslar arası koşullar ve sınırlarımızda olan bitenlerle ilgili konuların altını güçlü biçimde çizmekte. 26 Şubat civarında hayallere kapılmamak gerekiyor.

Mart
Mart pek çok açıdan kritik koşullara ve hızlı gelişmelere gebe gözüküyor. 2015 sonbahar aylarından beri gelişme gösteren konularda önemli muhasebeler, kritik kararlar ve yüzleşmeler söz konusu. Bu dönemde uluslar arası konulardan kaynaklanan gelişmeler devleti, ordu dahil devlete hizmet verenleri, bürokratları yakından ilgilendirirken, güvenlik, milliyetçilik, toprak konusundaki hassasiyetler öne çıkmış durumda. Aynı zamanda oldukça aldatıcı, belirsiz ve çift durumlar yaratan, bir ölçüde gözü kapalı alınabilecek kararlar da olabilir. Doğal olarak bu dönemde gerçeklerle karşılaşmak gerekir. 6 Mart civarı tüm yılı ilgilendirebilecek gelişmeler açısından kritik görülmekte. Sınırdaş komşulara ait gelişmeler (Suriye, Irak ve Rusya dahil) yine ön planda dururken, 9 Mart’taki güneş tutulması oldukça dengesiz, karmaşık, belirsiz ve aynı zamanda kontroldışı gelişmelere işaret etmekte. Kuşkusuz bu durum uluslar arası eksende olayların ne derece dengesiz ve riskli sonuçlar getirebileceğini de açıklıyor. Zira bu dönemde, 6 Mart’ta Mars’ın Yay burcuna ilerleyiş tarihinin de altını çizelim ve işaretleyelim. Bu tarih civarında ortaya çıkan yeni koşullar önümüzdeki ayların neler getireceğini de belirleyecek güçte görülüyor. 18 Mart civarında milli hassasiyetler ve huzur isteğini öne çıkaran olaylar olabilir. Benzer şekilde, 23 Mart’taki ay tutulması hükümeti ve iç işlerini, etnik konuları daha çok tetikleyebilir. Bu tetik etkisinin Nisan ayında da gelişme göstereceği anlaşılıyor.

Nisan
Nisan ayı ile birlikte, ülkemizin dış politikasında, ilişkilerinde ve anlaşmazlıklarında daha mücadeleci, hayat memat meselesi yaratan, daha atak ve askeri konular açısından da hararetli bir dönem başlamakta. Bu dönemde bir yandan ekonomi ve TL’nin değeri, kaynaklarla ilgili konular varken, esas vurgu hükümetin ve yönetimin, doğal olarak liderin alacağı tavra ve çıkışlara bağlı gözükmekte. Bu dönemde, yeni dengeler, yeni bir diplomasi gereği ve başlangıçlar görülmekte. Ülkemizin görünümü, profili, askeri konuları öne çıkarken, bazı karşıtlıklar ve radikal muhalefet yapan unsurlar da var. (HDP?) 7 Nisan’daki yeniay sözünü ettiğimiz konuları şiddetli biçimde tetiklemekte ve harekete geçirmekte. Çok sallantılı ve dengesiz, huzursuz günlerdeyiz. Devletin tutumu, başkaldırılar ve tepkiler ve baskılar bir arada dikkat çekiyor. 17 Nisan’da Mars’ın geri harekete dönecek olması da bu dönemi oldukça sıkışık ve problematik kılmakta. 22 Nisan’daki Akrep dolunayı ise güven ve istikrar, milli hassasiyetlerle ilgili konulara vurgu yapıyor. Bu dönemde halkın istikrarını, ekonomiyi ve son altı aydır gündemde kalan koşullar açısından önemli sonuçlar görülmekte. 25 Nisan civarında da dışsal koşulların esas belirleyici olduğu, 2015’ten devralınan sorunların artık iyice yüzleşilmesi gerektiği koşullar var.

Mayıs
Mayıs ayında ekonominin durumu, halkın istikrarı ve güvenini strese sokan krizler, toprağa, huzura yönelik endişeler gündemde önemli bir yer tutuyor. Bu dönemde gelecekle ilgili hedefler, huzur ve barış isteği, ekonominin izlenmesi ve dengede tutulması açısından hem beklentiler, hem de hassasiyetler var. 6 Mayıs’taki yeniay bu konuda önemli fırsatlar getirmekte. Ancak bu dönemde, uluslar arası konuları, Ortadoğu’nun durumunu, savaşa yönelik koşulları tetikleyen, kızıştıran durumlar ve terörün öne çıktığı olaylar da olabilir. 18 Mayıs civarı halkın güvenlik ve huzuru açısından stresli olabileceği gibi, 21 Mayıs’taki dolunay daha büyük bir gerilim, şiddet, terör göstergesi olarak görülüyor. Bugünlere çok dikkat edilmeli. Gizli örgütler, terör ve yıkıcı koşullar ülkeyi çok zorluyor! 22 Mayıs’tan sonraki günlerde vatanı, toprağı ve güvenliği ilgilendiren konular, gizli durumlardan ve uluslar arası bağlantılardan kaynaklanan gelişmeler kontrol edilmesi zor olan koşullara işaret etmekte.

Haziran
Bu dönemde, Mayıs’ın 21’inden sonra gelişen koşullara ek olarak, vatanı, toprağı, ülke güvenliğini, iç işlerini ilgilendiren gelişmeler yine gündemde kalmaya devam ediyor. Gizli örgütler, terör ve casuslarla ilgili gelişmeler, uluslar arası eksende dikkat çekici görülmekte. Genel olarak 19 Haziran’dan sonraki dönemde halkı ve iç güvenliğini oldukça kastıran koşullar var. 6-9 Haziran günleri güven ve huzur konusunda kritik olabilir, nitekim 5 Haziran’daki yeniay haritasında değişken burçlarda büyük bir kare görülmekte. Dolayısıyla bu dönemde her yöne dağılan enerjiler, çift durumlar büyük bir kaygan zemin ve adeta kadersel sonuçlar üretmekte. Teröre ve gizli durumlara yönelik gelişmeler, ülke yönetimini ve liderleri de çok yakından etkilemekte. Bu dönemde kaos getiren, her yöne çekilebilecek eğilimler, tutarsızlıklar ve tutarsızlığa ve hatalara kilitlenen gelişmeler ve engeller var. 20 Haziran’daki dolunay hem bitişler hem de başlangıçlar anlamına gelirken, artık yeni bir  döneme girme zaruretine işaret etmekte. Nitekim 30 Haziran’dan sonra ülkemizin koşullarında güçlü bir yenilenme, tazelenme daha cesur ve girişken olabileceği yeni bir zemin gelişmekte. Aynı zamanda bu dönemde en azından bir toparlanma ve kendi gündemini daha iyi belirleyebilecek koşullar da artmakta.

Temmuz
Haziran sonu, Temmuz başı güvenlik, yurtiçine yönelik konular ve hassasiyetler açısından önem taşıyor ve hükümeti, yönetimi öne çıkarıyor. Bu dönemde halkın tutumunu, isteklerini, milletvekillerini, meclisi gündeme getiren koşullar var. Çocuklarla, gençlerle ilgili konular da önemli olabilir. 4 Temmuz civarında yönetimi, hükümeti ilgilendiren durumlar içinde yüzleşilmesi gereken olaylar, yurtiçi güvenlik konularında daha fazla tehdit unsuru olabilir. 8-13 Temmuz arası gizli durumlar, gizli düşmanlıklar getiren nedenlerden dolayı kritik olabilir. Temmuz ayı alınması gereken kararlar, uzun bir süredir devam eden güvenlik endişeleri, kırılganlıklar açısından önemli bir değişim dönemi olarak görülmekte. Bu süreçte askeri alanda ve diplomatik koşullar içinde daha cesur ve tek başına karar vermeye eğilim gösteren bir tutum ortaya konabilir. 20 Temmuz dolunayı gizli koşullara, kontrol edilmesi zor gelişmelere ve dış politikadaki hassasiyetlere dikkat çekiyor.

Temmuz sonu, Ağustos ayının başı ile birlikte, yukarıda değindiğimiz yılın ikinci yarısındaki dinamikler daha belirgin hale gelmeye başlıyor. Bakınız Yılın ikinci yarısında gündeme gelecek olan durumlar

Ağustos
Bu dönemde ekonomiyi, kaynakları, TL’nin de durumunu ilgilendiren konular dikkat çekerken, gelecek beklentiler ve hedefler önem kazanmakta. Bu hedefler, beklentiler yönetim tarzına yönelik konular (başkanlık?) üzerinden olabileceği gibi, uluslar arası gelişmeleri, askeri konuları, devlete hizmet verenleri de alabilir. Gelecek yönünde daha güçlü olma vurgusu yapılıyor olabilir. Aynı zamanda eğitim, akademik konular, çalışanlara ait gündemler var. 2 Ağustos’taki yeniay ekonomik gelişmelere, planlama içeren konulara, aynı zamanda uluslar arası koşullardan kaynaklanan ekonomiyi de ilgilendiren değişikliklere işaret ediyor. 18 Ağustos’ta Kova burcunda gerçekleşen ay tutulması yatırımlar, borçlar, finansal sektörü ilgilendirebilecek olaylar açısından dikkat çekici olabilir. Bu dönemde yönetsel konular, liderliği (başkanlık?) ilgilendiren gelişmeler, haberler ön sırada yer alabilir. Tutulma derecesi ile açı kuran Uranüs yenilik, değişim ve özgürlük temalarına vurgu da getiriyor. Ancak 23 Ağustos sonrasında oldukça kritik bir döneme doğru ilerlemekteyiz. Bu dönemde sınırdaş komşuların durumu (Suriye, Irak, Ortadoğu ve diğerleri) özellikle 29’undan itibaren daha zorlayıcı, kısıtlayıcı ve muhalefet yaratıcı olabilir.

Eylül
Eylül ayı ile birlikte, kontrol edilmesi zor olan düşmanlıklar, gizli durumlar, ihmaller özellikle sınırdaş komşular ve diplomasi alanında önemli sıkıntılar getirebilir. Karşıtlık yaratan durumlar var. Bunlar komşulardan kaynaklanıyor olabileceği gibi gizli örgütleri de içine alabilir. Aynı zamanda ulaşım, medya, hizmet, sağlık konularına da özen gösterilmeli. İçerisinde hem uluslar arası gelişmelerin, hukukun bahsi olan durumlar 8-14 Eylül günlerini çok hareketli, hararetli kılmakta. Nitekim 1 Eylül’de gerçekleşecek olan güneş tutulması ülkemizin haritasında kuzey ay düğümü üzerinde gerçekleşirken, sınırdaş komşular, mülteciler ve uluslar arası bağlamdaki gelişmelere yeni bir düzen getirmekte. Bu durum uluslar arası diplomasi ve gelişmelerden kaynaklanan koşulların ekonomik durumu da yakından etkileyebileceğini anlatmakta. Güneş tutulması gerçeklerle hayaller arasında kalmanın çok yüksek maliyetleri olabileceğini de gösteriyor. Bu dönemde sanılara kapılarak davranmamak, mantık çerçevesinde kalmak gerekiyor. Benzer şekilde, 16 Eylül’de Balık burcunda gerçekleşecek ay tutulması da büyük stres, düşmanlıklar, halkı korkutabilecek unsurlar taşımakta. 23-26 Eylül sonrasında gerek içişleri ve güvenlik, gerekse diplomasi alanında yeni bir sürece girilmekte. Bu dönemde Kürtlerle ilgili alanda ve genel olarak sınırdaş komşuları içeren konularda yenilikler, toparlanmalar, farklı söylemler var. Bu politikaların Ekim ayında daha belirgin hale geleceği görülmekte.

Ekim
1 Ekim’deki yeniay Jüpiter’le birleşirken, askeri konulara, siyasete ve toprak, ülke güvenliğini ilgilendiren konulara yeni bir rüzgar ve yenilenme getiriyor. Bu dönemde özgürlükler ve ayrışma konusu toprak-vatan konularında önemli stresler, endişeler de getirebilir. Güvenlik ve toprak bütünlüğü konularında son derece hassas bir dönemden geçmekteyiz. Ayrıca bu dönemde, yılın ikinci yarısı için sözünü ettiğimiz koşullar  iyice belirginleşmekte. Bu gündemin yönetim, liderlik ve iç işleri açısından önemli boyutları var. 15-16 Ekim günleri, 16 Ekim’deki dolunay halkı ilgilendiren alanda büyük tepkisellik, muhalefet, milli konulara vurgu ve vatanda şiddete yönelik eğilimlere işaret ediyor. Bu gelişmelerin sınırlarımızdaki gelişmeler ve uluslar arası bağlantılarla da ilgisi olabilir. 29 Ekim’den sonraki gelişmelerin 2016-2017 döneminin getireceği koşulları yansıtacağını söyleyebiliriz. Bu yeni dönemde ülke yönetiminde ve hükümeti ilgilendiren konular içinde siyaset, kanunlar, düzen ve yasalara yönelik gelişmeler büyük önem taşırken, ana gündem maddelerinden birisinin de ekonomi yönetimi ve bunun siyasetle ilişkisi olacak. Halkın genel durumunu ilgilendiren konular içinde yönetim, hükümet ve liderliğe ilişkin maddeler gündeme gelirken, bu gündem meclis, halkın oyu ve gençler üzerinde önemli izler bırakıyor. Uluslar arası gündem de gücünü korumakta ve bu alanda, ülkemizi ve toprak güvenliğini ilgilendiren alanlar içinde yeni beklentiler ve diplomatik koşullar var.

Kasım
Ekim sonu ve Kasım aynı zamanda meclisi ve yönetimi içine alan konularda krizler, endişeler, korkular da getirmekte. Bu dönemde ülkemizi öne çıkaran, yönetimi daha keskin ve atak kılan adımlar olmakla birlikte, (bunlar toprağa ve yurtiçine yönelik alanda olabilir) meclisten, yönetimden kaynaklanan sıkıntılar, gizli durumlar da var. 9 Kasım yine komşularla ilişkileri vurguluyor. 13-14 Kasım oldukça dikkat çekici günler. Bugünlerde meclise, gizli kalan durumlara ait gelişmeler ve aynı zamanda dolunay istikrar ve ekonomi ile ilgili gelişmelere vurgu yapıyor. Ancak 21 Kasım’dan sonra gündemin daha kontrol edilebilir olması kolaylaşıyor. 29 Kasım’daki yeniay uluslar arası gündeme daha iyi kontrol edilebilir, daha heyecanlı ve yenilikçi bir atmosfer getirmekte. Bu dönemde hükümete ilişkin konularda, içerisinde dini (ya da mezheblerle ilgili olabilecek) konularda vurgular, aynı zamanda medyayı, basını, halkı ilgilendiren konularda heyecan ve açılımlar var.

Aralık
Aralık ayında ekonomiye, istikrara yönelik vurguların yanında uluslar arası konular yine ülke gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bu gündemin özellikle diplomasi alanında yeni beklenti ve ümitler getirdiğinden söz etmiştik. 4 Aralık civarında daha birleştirici, dengeleyici gelişmeler beklenebilir. Ancak 6 Aralık civarında ekobnomiyi, yakın komşuları içeren koşullarda fazladan yükler, sorumluluklar görülmekte. Bu dönemde sınırdaş komşulardan kaynaklanan gelişmeler ülkemiz gündeminde daha fazla yük, sorumluluk ve ciddiyet oluşturmakta. Gelecek beklentiler özellikle yakın komşularımızla ilgili konularda bazı endişeler ve ayrışmalar da yansıyor. 14 Aralık’taki dolunay da, diplomasi, yakın komşularla ilgili sorumluluklara ve aynı zamanda halkı bölebilecek, ikilik yaratabilecek unsurlara işaret etmekte.

2016 Ekstra

Önemli Notlar

Satürn-Neptün karesi sınırları, devlete ait konuları belirsiz ve dağınık hale getiriyor.

Satürn-Neptün teması altında şuursuz, karmaşık ve kendi kendimizi yanılttığımız işler yapabiliriz.

Satürn 25 Mart-13 Ağustos arasında geri gideceği için, yılın bu döneminde, kabaca ilk yarısında belirsizlik ve dağınıklık karşısında pek bir şey yapamayabiliriz. 13 Ağustos sonrası gerçek problemlerle daha fazla yüzleşme ve en azından belirli bir çözüme doğru götürme imkanı olacak. Bu bakımdan, 18 Haziran- 10 Eylül arasında, kabaca 2016’nın ortası-3. çeyreği arasında oldukça kritik geçişler var.

Savaş gezegeni Mars da 30 Haziran’da düzelmiş, Yay burcunda yeniden doğruluyor olacak.

Ortadoğu’daki gelişmelere siyasi bir çözüm getirebilmek için Jüpiter’in Terazi burcuna ilerleyeceği 9 Eylül sonrasını beklemek gerekiyor. Ancak 2016-2017 geçişinde diplomatik alanda daha verimli çözümler üretilebilir.
İlkbahar ve yaz aylarının oldukça sıcak ve sıkıntılı geçeceği anlaşılıyor. Mevsim haritalarına göre, ilkbahar ve yaz aylarının haritalarında Koç burcu ve dolayısıyla liderliği ve yönetimi de içine alan konular, savaş  ve mücadele gerektiren koşullar doğabilir. Haziran’dan Eylül’e kadar olan dönemde özellikle bu coğrafyada halkın durumunu, toprağın bütünlüğünü ilgilendiren hassasiyetler çok artmış durumda.

Burada önemli dönemler:
5 Kasım’dan bu yana gelen dönemde
Güvenliğe, vatana, halkın durumuna yönelik konular, hassasiyetler, kontrol dışı faktörler, gizli durumlar, uluslar arası konular, değişken koşullar

7 Ocak – 23 Şubat arasında 
Yönetime, liderliğe, hükümete yönelik konular, meclisi, milletvekillerini ilgilendiren gelişmeler, ekonominin ve TL’nin durumunu, kaynakları, harcamaları, ülkenin gücünü ve imajını ilgilendiren gelişmeler. Bu dönemde yönetime, hükümete ilişkin önemli adımlar atılabilir.
(2 Şubat – 11 Nisan arasında sınırdaş komşular, endişeler, hizmet/sağlık/düzen konuları, 4 Nisan civarı özellikle dikkat çekici)

23 Şubat – 13 Nisan arasında
Bu dönemde sınırdaş komşular, Suriye, Irak ve diğer komşularımızla ilişkiler açısından oldukça hareketli , stresli ve endişeli bir dönem olabilir. Toprağa, güvenliği, Kürtlere ait gelişmeler, ortak ve grup şeklinde hareket etme gereği vurgulanıyor. Aynı zaman iletişim, basın ve medyaya ait gelişmeler ve toplum sağlığı açısından da önemli.

(11 Nisan – 19 Haziran arasında yurtiçi güvenlik, toprak, denge, diplomasi açısından hassas)

13 Nisan – 23 Nisan arasında
Oldukça karışık, yurtiçi güvenliği, vatanı, ülkeyi ilgilendiren konular açısından sıkıntılı. Gizli durumlar, terör ve şiddet konuları açısından kritik
Nitekim 23 Nisan’dan başlayarak 2017 Aralık ayına kadar son derece kritik ve kontrol edilmesi zor şartlar içine giriyoruz. Bu uzun süreçte, toplumda bölünmeye, ikiliklere, gizli faaliyetlere, kontrol dışı durumlara çok dikkat etmek gerekiyor.

23 Nisan – 12 Haziran arasında
Gizli yıkıcı konular, terör, ülkenin bütünlüğü, toprak ve vatanla ilgili konular oldukça sıkıntılı, endişeli durumlar, her şey bir değişim içinde, istikrar yok, bitişler var.

12 Haziran – 14 Ağustos arasında

(19 Haziran – 26 Ağustos arasında toplumu, halkı sıkıştıran, yorucu, yıpratıcı durumlar)

Yine güvenliğe, vatana, halkın durumuna yönelik konular, hassasiyetler, kontrol dışı faktörler, gizli durumlar, uluslar arası konular, değişken koşullar

30 Haziran’dan sonra ülkemizin ve yönetimin daha aktif ve mücadeleci bir biçimde ortaya çıkacağı koşullar başlıyor.

5 Ağustos sonrasında istikrar, güven ve barış açısından daha elverişli şartlar var.

14 Ağustos – 30 Eylül  arasında
(26 Ağustos – 30 Ekim arasında uluslar arası konular, yabancıları da içine alan koşullar)
Yine yönetime, liderliğe, hükümete yönelik konular, meclisi, milletvekillerini ilgilendiren gelişmeler, ekonominin ve TL’nin durumunu, kaynakları, harcamaları, ülkenin gücünü ve imajını ilgilendiren gelişmeler. Bu dönemde yönetime, hükümete ilişkin önemli adımlar atılabilir.

30 Eylül – 19 Kasım arasında
(30 Ekim – 31 Aralık arasında ciddi olunması gereken, devlete ait konular, gerçekçi olunması gereken bir dönem, özellikle 10 Kasım civarı yönetsel konular açısından dikkat çekici)

Yine bu dönemde sınırdaş komşular, Suriye, Irak ve diğer komşularımızla ilişkiler açısından oldukça hareketli , stresli ve endişeli bir dönem olabilir. Toprağa, güvenliği, Kürtlere ait gelişmeler, ortak ve grup şeklinde hareket etme gereği vurgulanıyor. Aynı zaman iletişim, basın ve medyaya ait gelişmeler ve toplum sağlığı açısından da önemli.

19 Kasım – 9 Aralık arasında
Yine oldukça karışık, yurtiçi güvenliği, vatanı, ülkeyi ilgilendiren konular açısından sıkıntılı. Gizli durumlar, terör ve şiddet konuları açısından kritik

9 Aralık – 16 Ocak 2017 arasında
Bu dönemde meclise ve yönetime ait gelişmeler, ülkeyi ve vatanı, güvenliği ilgilendiren alanda daha güçlü ve kontrollü olma durumu, halkın oyunu gündeme getiren gelişmeler, daha iyi değerlendirilebilecek bir dönem

Güneş Tutulmaları

İki önemli güneş tutulması

Bu yıl Başak/Balık burcu ekseninde gerçekleşecek olan tutulmalar ülkemiz açısından son derece kritik konulara işaret etmekte. Zira ülkemizin natal haritasında da ay düğümleri aynı eksende yer almakta.



9 Mart 2016 tarihinde Balık burcundaki tam güneş tutulması neredeyse ülkemizin tepe noktası üzerinde gerçekleşmekte. Bu durum yönetimi ve ülkenin yönünü ilgilendiren kritik gelişmeleri göstermekte. Tutulmanın yönü Güney olduğu için, geçmişten kaynaklanan konuların büyük bir karmaşa yaratabileceği anlaşılmakta. Aynı zamanda tutulma yöneticisi Jüpiter’in tam tutulma derecesi karşısında yer alıyor olması, Jüpiter’in bu burçta düşük durumda olması, özellikle sınırdaş komşulardan kaynaklanan konuların önemli sorunlar, engeller ve kısıtlamalar yaratacağı görülmekte. Tutulma haritasında (Ankara’ya göre) Oğlak burcunun son derecesinin yükselmesinin de, yönetsel işler, devlete ait gelişmeler açısından krizli ve kısıtlayıcı olabileceğini anlatmakta. Bu süreç özellikle 21 Şubat – 31 Mart tarihleri arasında daha belirgin olaylara işaret ediyor. Haritada Satürn’ün tutulma derecesi ve tutulma yöneticisiyle zorlayıcı açısı, kontrol edilemeyen hatta gizli faktörlerin devrede olabileceğini açıklamakta. Sınırdaş komşularımızla ilgili oldukça yorucu koşullar, belirsizlikler, yanlış değerlendirmeler içinde olabiliriz. Ayrıca bu dönemde, 6 Mart’tan itibaren savaş gezegeni Mars’ın da Yay burcuna ilerleyecek olması, ilkbahar boyunca oldukça riskli koşulların gündemde olabileceği anlatıyor. Oğlak ülkemizin karşıtlıkları, açık düşmanlıkları gösteren evinde yer aldığı için bu süreçte ülkeye yönelik açık düşmanlıklar ve tehlikeli karşılaşmalar söz konusu olabilir. Bu dönemde yönetim açısından yapılabilecek en doğru şey akılcı ve dikkatli olmak, büyük risklerin içine girmemek olmalı.



1 Eylül 2016 tarihinde Başak burcundaki güneş tutulması da benzer temaları taşımakla birlikte, daha toparlayıcı ve daha iyi kontrol edilebilir gözükmekte. Keza bu tutulma haritasında da bu kez tutulma derecesi Neptün’le karşıt durmakta ve hem Mars’tan hem de Satürn’den kare açı almakta. Bu durumda, ülkemizin çevresinde, gerek sınırdaş ülkeler, gerekse denizaşırı ülkelerle bağlantısında, karmaşık ve aldatıcı, aldanmaya açık durumların, hayal kırıklıkların gündemde olacağı, Ortadoğu’daki sorunların tüm yoğunluğu ile devam edeceği görülmekte. Ancak tutulma haritasında Akrep burcunun yükselmesi zor da olsa, ülkemizin gücünü daha fazla ortaya koyacağını açıklamakta. Aynı zamanda haritada 18. Derece Akrep burcunun yükseliyor olması, bu derecede ülkemizin Venüs’ünün olması, tutulmanın yönünün Kuzey yönünde ve yine ülkemizin kuzey düğümü çevresinde gerçekleşmesi belirli bir derecede avantaj, destek, toparlanma ve düzene girme yönünde yorumlanabilir. Sonbahar döneminde ülke yönetiminde, mecliste önemli hareketlilik ve daha fazla kurumsal faaliyet olabileceği anlaşılıyor. Bu gelişmeler liderlik, anayasanın değiştirilmesi gibi konuları da içine alabilir.

Yıl içindeki geçişleri anlatan mevsim haritalarına bakalım.



Kış mevsimi
22 Aralık’la başlayan kış mevsimi haritasında uluslar arası konuları, uzaklarla ve yabancılarla ilgili gelişmeleri, dini konuları, inançlarla ilgili konuları, medya ve basındaki gelişmeleri, akademik konuları ve diyanet işlerini anlatan temalar dikkat çekiyor. (Asc Yay) Bu konularda yükler, sıkıntılar ve kısıtlamalar var. (Satürn) 

Aynı zamanda bu dönemde, diplomatik olmak gereği ama bunu koruyamama riski çok yüksek. Terazi burcundaki Mars tartışmalar, kopmalar, anlaşmazlıklar anlamına geliyor. Bir yandan liderlik anlamında cesaret göstermek ya da radikal tepkiler vermek de söz konusu.
Bu dönemin diğer bir konusu ekonomi ve kaynaklar alanında, paranın değeri konusunda ciddi çaba ve mücadele gerektiren koşullar. Ekonomik hayat içinde dönüşüm ve tedbirler alınması zorunlu gözükmekte. Halkta bu konulara uyumlu kalmak durumunda. Halk güven ve istikrar aramakla birlikte, eksiklik duygusu içinde.



İlkbahar mevsimi
20 Mart’la başlayan ilkbahar mevsimi haritasında oldukça dengesiz ve ateşli şartlar dikkat çekiyor. Haritada Koç burcunun yükselmesi ve Uranüs’ün konumu liderlere, mücadeleye ve savaşa ait olabilecek koşullara işaret etmekte. Savaş gezegeni Mars da Yay, dolayısıyla uluslar arası konularda, içerisinde dinin, ideolojinin söz konusu olduğu durumlarda (Işid, Suriye, Irak, ve doğal olarak Ortadoğu ve müdahil güçler, Rusya) fazla riskli, tehlikeli koşulların yaşanabileceği görülmekte. Bu dönemde 17 Nisan-30 Haziran arasında Mars geri gideceği için bu tür riskler daha dikkat çekici gözüküyor.

Bu dönemde aynı zamanda liderlikle, yönetim ve hükümetle ilgili gelişmeler de olayların bir parçası olabilir. Mars’ın Neptün’le karesi karışık, karmaşık, gözü kapalı ve özellikle dini içerik taşıyan itilimlerin, kontrolsüzlüklerin önemli gündemler oluşturabileceğini gösteriyor. Halkın bu dönemde toprakla ve ülke ile ilgili konularda gücünü, kendine inancını ortaya koyacağı, lideri destekleyeceği görülmekte.

Ayrıca bu dönemde, toplum sağlığı, doktorlar, hizmet, memurlar ve devlete hizmet edenlerle ilgili gelişmelerin de dikkat çekebileceği konular söz konusu olabilir.


Yaz mevsimi
21 Haziran’da başlayan yaz mevsimi haritasında yükselen burçta yeniden Koç burcunu görüyoruz. Bu burç iddialı olmak, mücadele etmek, hayatta kalmak ve savaşkan bir tutum almakla ilişkilidir. Ayrıca harita Ay dolunay aşamasında zararlı olduğu Oğlak burcunda görülüyor. Mars Akrep’te 8. Evde hala geri harekette ama doğrulmaya çalışıyor. Dolayısıyla yaz aylarında da, ilkbahardan süregelen şartların devam ettiği görülmekte. Henüz dengeyi ve barışı içeren koşullar oluşmamış durumda.
Dolunay sembol olarak sonuçlar ve değerlendirme ile ilgilidir. Yılın bu döneminde, yaz aylarında ülkemizin gündeminde önemli sonuçlar, değerlendirmeler gündeme geliyor. Yönetimle, hükümetle ilgili hassasiyetler, değişiklikler söz konusu. Halkın koşullarında güvensizlik,  belirli bir yıpranma, endişe ve yüksek tansiyon söz konusu. Belli ki etnik konular, milliyetçilige dayalı politik koşullar, söylemler önemli sıkıntılara işaret ediyor. Insanların, halkın neler istediğine yönelik bir duyarlılığın geliştirilmesi gerekiyor. Belirli bir amaç uğruna girişilen koşullar sonuna kadar denenmek durumunda.

Bu haritada da ülkemizin dünya içindeki yerini, profilini gösteren Koç burcu yükseldiği için yönetime ve liderlere ait konuların sürekli ön planda olduğu ve kritik sonuçlar getirebileceği görülüyor.

Tutulma haritalarına benzer şekilde, bu haritada değişken burçlar arasında gergin ilişkiler var. Değişken burçlarda Neptün, Satürn, Jüpiter ve Merkür arasında büyük kare görüyoruz. Değişken burçlarda büyük kare sürekli görüşülen ancak sonuca bağlanmayan durumlar, yüksek gerginlikler, kaygan zemin ve özellikle de Neptün’ün de rol almasından dolayı idealize ettiğimiz bir konunun getirdiği karmaşık durumların da söz konusu olmasındandır. Dolayısıyla yaz aylarında sürekli bir görüşme, iletişim ama aynı zamanda iletişimde engeller, yeteri kadar gerçekçi olunamayan, kısır döngü içeren gelişmeler var. Belki de Türkiye çevresinde gelişen koşullar içinde oldukça kararsız bir denge içinde duruyor olabilir.


 
Sonbahar mevsimi
22 Eylül’deki sonbahar haritası önceki haritalara göre daha dengeli ve ümit veren özellikler gösteriyor. Bu harita Jüpiter’in Terazi burcunda Güneş’le 9. Evde yan yana olması uluslar arası alanda, barış ve denge konularında güzel işaretler. Venüs de Terazi’nin son derecelerinde, savaş gezegeni Mars da artık Yay’dan çıkmak üzere. Dolayısıyla bu dönemde geleceğe yönelik daha umutlu ve iletişimi arttıran, grupları ve sosyal koşulları vurgulayan, bir araya getirici imkanlar görülüyor.

Yükselen Kova burcunun yöneticisi Satürn’ün Ankara’ya göre MC ile birleştiğini görüyoruz. Dolayısıyla ülkemizi uluslar arası konular içinde sorumlu kılan, ciddi gösteren bir ağırlık içinde bulmaktayız. Kuşkusuz bu dönemde her şey çözülmüş değil ve süregelen görüşmeler (Merkür-Satürn-Neptün arasında, ay düğümlerini de içine alan t-kare) önemli kararlar, ciddiyet ve gerçekçi olma ihtiyacı getirmekte.

Ayrıca iletişimi, görüşmeleri anlatan Merkür’ünde aynı gün düze döndüğünü görüyoruz. Bu da gelişen koşullar içinde toparlanma ve düzelmenin olduğunu anlatıyor. Belli ki tüm bu göstergeler yaz aylarında Işid’in bertaraf edilebileceğini ve ardından Ortadoğu’da, Suriye ve Irak’ta yeni politik denge ve tutumların şekillenmeye başlayabileceğini anlatıyor. Aynı zamanda bu süreçte, yılın ikinci yarısında ve özellikle sonbahar aylarından itibaren ülkemizin bölgedeki profili ve tutumu daha atak, mücadeleci ve cesur olmak durumunda. 

 Bu yazı 29 Aralık 2015 tarihinde tamamlandı. Her hakkı saklıdır ve hiç bir şekilde kopyalanamaz, internet üzerinde başkalarınca kullanılamaz.

R. Hakan Kırkoğlu

 

 



 

 

 
Paylaş » 2016'da Türkiye yazısını FaceBook'ta paylaş 2016'da Türkiye yazısını Twitter'de paylaş 2016'da Türkiye yazısını Google'de paylaş 2016'da Türkiye yazısını Delicious'ta paylaş 2016'da Türkiye yazısını Digg'de paylaş 2016'da Türkiye yazısını MySpace'de paylaş

2021`de Türkiye...
Mevlana:Astrolojik bir portre...
2013`te Türkiye...
Neptün Balık`ta...
2010`da Türkiye...
Kova`da üçlü kavuşum - Melanie...
Satürn-Uranüs Karşıtlığı- Mela...
Barack Obama...
Kollektif Gezegenler...
Çin`in gelecek devrimi...
 
Ekle
Çıkart
e-Posta adresinizi yazın
Copyright © 2003-2024 R.Hakan KIRKOĞLU Bucks - Digital Media Publishing Agency