Astrolojik haritalarımız uzun süreli ikilemleri, çözümsüzlükleri ve ancak yüksek enerjilerle kıpırdatabileceğimiz, kimimizce kadersel olan görülen temaları da açıklar. Sizlere bu konuda güncel bir örnek vermek istiyorum.

Astrolojik haritada gezegenler arasında oluşan açılar bazı kalıplar meydana getirebilirler. Büyük üçgenler, büyük kareler, t-kareler bu açı kalıplarındandır. Bir diğer açı kalıbının adı ise 'tanrının parmağı' olarak adlandırılır. Bu açı kalıbına YOD da denmektedir. Yod İbranice alfabenin ilk harfidir. Yod kalıbı birbiri ile destek ve uyum kuran (altmış derece) iki gezegenin, kendileri ile uyumsuz üçüncü bir gezegenle teması ile (150 derecelik için, quincunx) oluşur. Bu üçüncü gezegenin söz konusu iki gezegenden daha yavaş hareket ediyor olması, açı kalıbının gücünü arttırır.

Yod çok uzun, yıllarca sürecek huzursuzlukları, sürekli olarak ayarlama ve değişiklik yapmak ihtiyacını ve yüksek oranda, çoğu zaman bedene rahatsızlık olarak da yansıyabilecek gerginliklere işaret eder. Bu ilginç kalıba örnek olarak verebileceğimiz kişilerin başında Yaser Arafat geliyor.

Arafat'ın haritasında 11. evde, Boğa burcundaki Ay (Ay: toplum halk, 11.evde ileriye yönelik hedefler, Boğa burcu ise toprak) yükselen Yengeç burcundaki Venüs'le (Venüs barış, Yengeç aile, vatan, millet) uyumlu bir açı içinde. Bu olumlu görünüm Arafat'ı Filistinliler için hem bir sözcü hem de lider yapmış ama haritasında Yod'u oluşturan Satürn Yay burcunda ve 6. evde kalarak Onun hayatı boyunca uyuşamayan, uzun yıllar çözümsüzlük ve gerginlik yaratan bir görünümü ortaya koymuştur.

Bildiğiniz gibi Yay dinler, inanışlar ve felsefe ile yakından ilgili bir burçtur. Bu burçta bulunan disiplin gezegeni Satürn zorlamanın, aşılması gereken engellerin göstergesidir. Satürn'ün Ay ve Venüs'le, başka bir deyişle, halk ve toprakla olan uyuşmazlığı kuşkusuz yıllardan beri gelen dini çatışmaların özetini çok iyi yapmaktadır. Çünkü 150 derecelik açı tam olarak yüzleşemeyen ve ifade edilmeyen sorunları açıklar. Yan yana yaşamaya mahkum ve birbirini düşman gören iki toplumun sorunları sürekli bir düzeltme ve ayarlamayı da gerekli kılıyor.

Şimdi ilginç bir döneme girmekteyiz. Zira kökten dönüşümü ve değişimi, baskıları açıklayan Pluto gezegeni Yay burcunda hareket ediyor. Önümüzdeki dönemde Pluto sözünü ettiğimiz Satürn üzerinden geçecek. Arafat'ın haritasında Satürn 23 derece Yay burcunda yer almakta. 2004 baharından başlamak üzere özellikle 2005 yılına doğru artan biçimde Pluto Satürn ile temas etmeye başlayacak, bu değişim ancak 2006 yılında arkasında yeni bir denge bırakmış olacaktır.

Hatırlarsanız daha önce savaş döngüsü olarak da sözünü ettiğimiz Satürn ve Pluto arasındaki açılar Ortadoğu'daki dengelerin şekillenmesinde her zaman büyük rol oynamaktalar. Israil devletinin kurulduğu 1948 yılı Mayıs ayında yine bu iki gezegen Aslan burcunda yan yana gelmişlerdi.

Önümüzdeki astrolojik göstergelerden bazı ilginç sonuçlar çıkartabiliriz. Irak'taki yönetimi deviren ABD ve Bush yönetimi şimdi Israil ve Filistin arasındaki anlaşmazlığa daha fazla odaklanacak ve hali hazırda Arafat üzerindeki baskılar çok daha fazlalaşacaktır. Bu konu 2004 ve 2005 yılları arasında dünya gündemi en fazla oyalayacak konulardan birisi olacaktır.

Öyle gözüküyor ki Bush yönetimi önümüzde başkanlık seçimleri öncesinde bu konu üzerine yoğunlaşma ihtiyacı içinde olacak ve besbelli biçimde, Arafat üzerinde Pluto baskısı gittikçe artacaktır. Aynı dönemde Balık burcundaki Uranüs'ün de Arafat'ın Güneş'ine karşıt duruması, zamanı ve olgunlaşmayı açıklayan ana belirleyici Satürn'ün de Yengeç burcuna geçerek Arafat'ın yükselen burcu üzerine gelmesi hiç de tesadüf değildir. Yeni bir tarihi dönemeçteyiz ve Arafat bu süreçte kendini yeni döneme hazırlamak ve bu durumu çözüme kavuşturmak durumda. Aksi takdirde konu kendi kontrolünün dışında başarısızlığa uğrayabilir.