BÜYÜK DEĞİŞİM RÜZGARI
Üllkemiz yenilenme süreci içinde ama sonbahara kadar net bir tablo yok
Dış ilişkilerde elimizi bağlayan unsurlar bizi zayıf düşürecek, bu alanda hızlı kazanç beklemeyelim
Haziran-Ekim arasında Sezer-Erdoğan ilişkisi düelloya dönüşebilir
2004 yılında dış politika ve toprak bağlantısı iyice ön planda olacak
Dış kaynaklı terör açısından Mayıs'a kadar uyanık olmalıyız, zira halen yanan yoldayız.
Yeni Türkiye
2004 ülkemiz için büyük değişimlerin yılı olacak. Bu yıl Balık burcuna iyice yerleşen Uranüs ülkemizin Akrep burcundaki Güneş'ini üçgen açıyla desteklerken değişim kaçınılmaz olacak. Uranüs reformu, geleceği, ilerici hareketleri, yenilenmeyi ve aniden ortaya çıkan koşulları anlatır. Zaten ülkemiz 1923 yılında kurulduğunda da Uranüs Balık burcunda yer alıyordu ve ülkemiz haritasında da devrimleri anlatan bu gezegen en tepede durmaktadır. Bu yüzden artan değişim rüzgarından yararlanmak gerekiyor. Kuşkusuz bu durum Türkiye AB'ye hazırlanırken çok daha büyük bir anlam taşımakta. Uranüs bu güçlü değişim rüzgarını özellikle Nisan ve Ağustos aylarında çok daha belirgin biçimde sergileyecek.
Dış Politikanın zorlayıcı ağırlığı
Geçtiğimiz yıl da vurguladığımız gibi dış politika ve diplomasi ülkemiz gündeminde ana maddeler olarak sürmekte. Süregelen Güneş Dönüşü haritasında Terazi burcu yükselmektedir. Terazi dengeyi, ilişkileri, anlaşmaları, barışı ve diplomasiyi açıklar. Ayrıca Terazi'nin bu derecesi Yanan Yol anlamına (Via Combusta) gelir ve içinde tehlikeler, belalar ve mücadeleler anlatır. Bu durumun 2003 Ağustos ayından bu yana daha belirgin bir hal aldığını biliyoruz. Kasım ayında yaşanan ve arkasında El Kaide'nin olduğu bombalamalar yanan yol içinde yürüdüğümüzü göstermekte. Öyle anlaşılıyor ki yanan yoldan çıkabilmek için Nisan sonuna kadar beklemek gerekecek. Bu döneme kadar 13 Şubat civarı ve Mart ayı sonu oldukça tehlikeli gözükmekte.
İçinde bulunduğumuz dönemde 24 Ocak'a kadar sınırdaş komşular, Irak, Kıbrıs, iç politikayı ilgilendiren konular, eğitim ve basına ait gelişmeler daha fazla dikkatimizi çekebilir. 25 Ocak'la başlayan dönemde ise yine toprağa ilişkin konular, yönetim açısından daha zor ve eleştirilerin artabileceği temalar var. Ayrıca 26 Mart - 19 Nisan tarihleri arasında da toplum olarak bizi gerebilecek, zorlamalar getirebilecek ve sağlık, hijyen, düzenle birlikte çalışan kesimi huzursuz kılabilecek temalar ortaya çıkabilir. 19 Nisan önemli bir tarih olarak görülmekte zira aynı gün kısmi bir Güneş Tutulması meydana gelecek. Ankara'ya göre çıkartılan tutulma haritasında ışıklar 8. eve düştüğü için bu tutulmanın oldukça yıpratıcı olacağını söylemeliyiz. Nisan'ın ikinci yarısında ülkemizi zora sokabilecek huzursuzluklar, liderleri de yıpratabilecek konular gündeme gelebilir. Söz konusu dönemde şiddet olaylarına da dikkat etmek gerekebilir. Zira Satürn'ün de haritamızda yükselen burç üzerinde olması ve Mars'a sert açıda kalması Ocak sonu, Şubat ve Nisan ayı ortasında gerek yönetim, gerekse dış ilişkilerde kilitlenme, sıkışma ve sertliklere neden olabilecek güçte.
Mayıs- Haziran Savaş Gezegeni bizimle
8 Mayıs tarihinden sonraki döneme önem vermeliyiz. Bu tarihte Mars yükselen burcumuz olan Yengeç'e ilerleyecek ve 25 Mayıs tarihinde ise burada Satürn'le birleşecek. Hem Mars hem de Satürn büyük zorluk çıkartan, düşmanlık getiren ve ancak mücadele ile sonuç alabileceğimiz gezegenlerdir. Bu bakımdan 8 Mayıs'tan 25 Mayıs'a kadar artan bir biçimde ve 23 Haziran'a kadar ülkemiz oldukça kritik bir dönemeçte olacak.
Bu dönemde toplum sağlığına, halkın genel psikolojisine özen göstermek gerekecektir. Ayrıca bu durum kuşkusuz Kıbrıs'a ait gelişmelerle de ilişkili olacaktır. 1 Mayıs'ta Güney Kıbrıs'ın AB'ye girişi öncesi ve sonrasında ülkemiz hem daha atak olmak zorunda hem de toprağa ilişkin konularda sesini yükseltecektir. Böyle bir zamanda savaş gezegeni Mars'ın ülkemiz haritasında
son derece aktif olması ülkemizi yıpratacak koşulların ağır basacağını gösteriyor.
Ağustos sonrası gelen yeni dönem
Temmuz sonundan itibaren ülkemizin gündeminde önemli değişiklikler meydana gelmeye başlayacak ve bu durum bizi özellikle yıl sonuna doğru artan biçimde daha fazla meşgul etmeye başlayacaktır. Ülkemizin bu dönemde etkilerini göstermeye başlayacak olan Güneş Dönüşü haritasında Oğlak burcu yükselmektedir. Oğlak aynı zamanda ülkemiz haritasında 7. eve denk gelen burçtur ve 7. ev yine diplomasiyi, ilişkileri, ortaklıkları ve açık düşmanlıkları açıklar. Karşıt burcumuzun yükselmekte olması şartların hiç de rahat olmayacağını ve ülkemizin adeta dışsal koşullar altında daha fazla zorlanağını göstermektedir. Kuşkusuz konu yine AB, Kıbrıs ve özellikle topraklarımızı da ilgilendirebilecek temalar üzerinde şekillenecektir. Maalesef bu haritada Satürn'ün de 7. evde olması bizim zayıf tutumumuza ya da kozlarımızı kendi lehimize kullanamayacağımız bir tutuma işaret etmektedir. Bu haritada Ay ise Boğa burcunda ve 4. evdedir. Ay halkı ve 4. ev toprağı simgeler. Ne kadar ilginç ki bu haritada Uranüs her iki ışıkla da (Güneş ve Ay) rahat açı kurarak adeta tansiyonu düşürmeye çalışmaktadır.
Öyle görülüyor ki bu büyük değişim rüzgarı altında, özellikle son bahar aylarında, AB'ye yürünen yol üzerinde, yeni müzakereler, taktikler, değişim vurgulanacak. Bu güçlü değişim dönemi bir yandan topraklarımızı (muhtelemen Kıbrıs'ı ve Güney Doğu Anadolu'yu) diğer yandan AB ile olan ilişkileri birbirine bağlamakta. 28 Eylül - 29 Ekim arasında ülkemiz yurtdışı ilişkiler, anlaşmalar, diplomasi yönünde önemli adımlar atabilir ve eğer bu alanda uzlaşı sağlanabilirse, 29 Ekim'den itibaren Kasım ayı içinde hem AB ilişkilerinin çehresini değiştirecek hem de dış politikayı kitleyen konularda önemli adımlar alınabilir.

Nitekim 14 Ekim'de gerçekleşecek olan Güneş Tutulması haritasında da Terazi burcu yükselmektedir ve Ankara'ya göre çıkarılan haritada ışıklar da yükselen burca düşmektedir. Ayrıca bu haritada savaş gezegeni Mars da dikkat çekmektedir. Bu bakımdan sonbahar ülkemizin pek çok alanda daha aktif olacağı ve çizgisini daha net belirleyebileceği, diplomasi tam olarak kullanması
gereken bir dönem olacaktır.
Türkiye'nin AB Yolunda neler var ?
Her nedense ülkemizin AB'ye üyeliği sanki hemen ufukta gözüküyor gibi bir izlenim ortaya konsa bile, konunun astrolojik göstergelerini incelediğimizde aslında bolca hayal, yanılma ve yanıltılma görüyoruz. Ülkemiz AB'ye başvurusunu ANAP döneminde zamanın Dış İşleri Bakanı Ali Bozer tarafından 14 Nisan 1987 tarihinde saat 09:45'te Brüksel'de yapmıştı. (Kaynak veri Hürriyet Gazetesi, Yasemin Boran yardımıyla, bu veriye karşılık gelen harita İngiliz Astroloji Derneği dergisi olan Astrological Journal'ın Kasım/Aralık 1999 sayısında A Country with a Janus Face: Turkey's relations with Europe adlı makalemde ele alınmıştır)
Haritada çok doğal olarak 8 derece Yengeç yükseliyor ve bu derece ülkemizin yükselen burç derecesine çok yakındır (7 derece Yengeç) Harita bir dolunay haritasıdır (İlişkiler, ortaklıklar ve anlaşmalar) ama Ay Terazi'nin 27 derecesinde
boşluktadır. Ay'ın yaptığı son açı ise Uranüs'le sektstildir. Harita AB'yi tanımlayan 7. evde Oğlak burcu vardır ve Neptün AB'nin üstünde yer almaktadır. Neptün AB'nin duruma kaotik bakışını ve kafa karışıklığını, kısaca kararsızlığını vurgulamaktadır. (Kuşkusuz bu harita o anın özelliklerini açıklamakta birlikte Neptün buradaki varlığını görmezden gelemeyiz) Bu evde Fortuna (şans noktası) da vardır yani zenginlik ve para da söz konusudur. Fakat Oğlak burcunun göstergesi Satürn Yay'da geri harekettedir, ayrıca AB'ye göre 12. evde kalmaktadır. Bu ek gösterge aslında AB'nin konuya bakışı hakkında zayıflık ve gizli bir gündemi olduğunun da göstergesidir. Haritada Venüs Balık burcunda ve 10. evdedir. Venüs Satürn (AB) ve Uranüs tarafından zarar görmüş durumdadır. Venüs astrolojide birleşmenin evrensel göstergesidir. Bu zarar görmüş bir birleşme haritasıdır ve Satürn'ün 6. evdeki konumu AB'nin Türkiye açısından zayıflatıcı yönünü vurgulamaktadır. Zira Satürn gizli düşmanlar noktası ile de (Pars inimicorum) birleşmektedir. Venüs'ün ise yaşam noktası ile birleştiği (Pars Vitae) görülmektedir.
Haritada gelecek şeyler noktası olarak da adlandırılan ruh noktası (Pars Solis/Pars Futurorum) 5 derece Oğlak burcundadır ve bu noktada AB'nin 1. evinde görülebilir. (3 derece tolerans ile birleşiyor) Bu durumda gelecek şeyler noktası Neptün'le iyice belirsizleşmiş ve ancak AB'nin elinde durmaktadır. Ne kadar ilginç ki bu haritada Neptün zarar veren bir yıldız olan Facies ile birleşmektedir. Yükselen burçta ise (Türkiye) Alhena vardır. Alhena misyon yüklenmek ve bu yönde kararlı yürüyüş anlamındadır.
Tüm bu göstergeler bize başlangıç durumunu açıklamaktalar. 2004 sonundaki gelişmeler için, 15 Aralık 2004 tarihini Türkiye-AB ilişkilerinde müzakereler için yaklaşık bir tarih olarak alarak ilerletilmiş gezegenlerin açılarına ve bu sırada
transitlere bakabiliriz.
Bu haritada 11 dereceye Boğa burcuna kadar ilerleyen Güneş, Uranüs'le tam olarak karşıt açıda olan bir Uranüs görmekteyiz.İlerletilmiş Ay İkizler burcunda ve 12. evde yer alıyor. Ay bu açıyı yaptıktan sonra boşluğa girmiş olacak !! İlerletilmiş Güneş ise bu pozisyonunda Uranüs'le 135 derecelik ikinci düzeyde huzursuz bir açı kurmakta. Uranüs'e dikkat etmeliyiz zira başlangıç haritasında da Uranüs'ün Ay'la son açı yaptığını biliyoruz. Ayrıca transit Uranüs bu tarihlerde haritanın tam tepesinde olacak ve ülkemizin natal Güneş'i ile de üçgen açıda kalacak. Aynı dönemde özellikle Eylül-Aralık gibi uzun bir dönemde transit Satürn ise başlangıç haritasındaki Ay'a kare açı içinde olacak. İlerletilmiş haritada aynı zamanda Kasım sonunda Güneş ve Ay'ın hilal fazına geçtiğini görmekteyiz. İlerletilmiş Venüs ise Kuzey Ay düğümü ile birleşmekte.
Kısaca bu astrolojik göstergeler yolun kapalı olmadığını gösteriyor ama sürprizlere de açık olmamız gerektiğine işaret etmekte. Zira Uranüs sarsan, hoplatan ve şartları aniden değiştiren bir gezegendir. Satürn bu açısıyla eğer engelleyici ve moral bozucu olmak yerine, şartları yapıcı yönde zorladığımız yönde çalışırsa, karşılaşacağımız mücadeleyi simgeleyebilir. Nitekim natal harita üzerindeki transitlerden özellikle Pluto Satürn (AB) üzerinde görülmektedir. Diğer anlatımla AB de bu dönemde zorlayıcı bir baskı ve değişim eşiğindedir.
Zorlama kaçınılmaz görülmekte zira ülkemizin 2004-2005 Güneş Dönüşü haritasında Oğlak burcu yükselecektir ve Oğlak bizim 7.evimizdeki burçtur. 7. ev ilişkilerin, anlaşmaların alanıdır ve Satürn de 7. evde Yengeç'te olduğu için durumumuz tamamen karşı tarafın eline bakmaktadır. Bir bakıma Türkiye AB açısından bir yük (Satürn) olarak görülecektir. Bu yükün Boğa burcu ile bağı da açıkça görülebilir. Çünkü Satürn Yengeç'te olduğu için Boğa burcundaki Ay ile dispoz edilmektedir. Ay 4. evdedir. (hem Boğa hem de 4. ev toprakla ilişkilidir) Toprağın ne olduğunu kolayca söyleyebiliriz: Kıbrıs
Astrokartografik açıdan MC/Güneş kombinasyonu (2004/2005 Güneş Dönüşü haritasında) yani Güneş'in tepe noktasında olduğu zamana ait meridyen çizgisi tam Güney Kıbrıs'tan geçmektedir.
Benzer bir haritada, Türkiye 2004 yılındaki Mars dönüşü haritasında da (7 Ekim 2004) Dsc (7. ev) /Pluto yine Kıbrıs üzerindedir. Bu bize konunun ilişkiler açısından ne kadar mücadele ve değiştirici yönde olacağını vurgulamaktadır.
2004 Sonbaharında Sezer- Erdoğan düellosu
13 Eylül 1941 doğumlu Cumhurbaşkanı Sezer'in haritasında 2004 yılında önemli gerginlik oluşuyor. Zira geçtiğimiz yıldan beri artan biçimde Pluto'nun getirdiği kare açı güç mücadelesi, çatışma, baskı ve manipulasyona işaret etmekte. Kuşkusuz bu durumun özellikle Başbakan Tayyip Erdoğan'la olan ilişkilerinde en belirgin biçimde ortaya çıkabileceğini söylemeliyiz. 2004 yılında Pluto'nun getirdiği baskılar ve zorlamalar özellikle Haziran-Ekim ayları arasında yoğunlaştığına göre, AB ile süregelen müzakerelerin iç politikada özellikle Sezer ve Erdoğan arasında önemli gerginlikler yaratacağını söyleyebiliriz. Bu çekişmenin son derece ciddi sonuçlar getirmesi de beklenmeli.
DÜNYADA ANA TRENDLER*
Bush'a odaklanacağız
Geçtiğimiz yıl Irak savaşı başlamadan önce yaptığımız öngörümlerde Bush'u son derece zor zamanların beklediğini söylemiştik. Süregelen durum Bush açısından pek de parlak olmayan bir görünüme işaret etmekte. Bush 2004 yılındaki seçimler için adaylığını açıklayacak mı bilemeyiz ama önünde çok zor bir yol olacak. Ocak ayının hemen ilk yarısında ortaya çıkabilecek gelişmeler ve
haberler özellikle Saddam Hüseyin'le olan diyaloğunda onu daha zor duruma düşürebilir. G. W. Bush açısından Mars ve Satürn'ün Yengeç burcunda birleşecekleri Mayıs'ın ikinci yarısı son derece sorunlu olacağı belli. Bush eğer adaylığını koyarsa, onun saygınlığını zora sokabilecek olaylar karşısında çokfazla yıpranabilir ve bu durum başarısızlık olarak yorumlanabilir. Ayrıca çok ilginç bir işaretle daha karşı karşıyayız. Zira tam ABD başkanlık seçimlerinin yapılacağı dönemde ABD'nin ilerletilmiş haritasında Güneş Balık burcuna geçmektedir ve bu yavaş olmakla birlikte, çok önemli bir değişikliktir. Bu değişim altında ABD eski şahin politikasını sürdüremeyecektir. Mantıksal bir çıkarım yaparak, bu paralel gelişimin Bush açısından bir yenilgiye işaret etmesi de mümkün olabilir.
Uranüs önümüzdeki yedi yıl boyunca Balık burcuna geçmekte. Bu burçta Uranüs uzun bir vadede sağlık konusuna dikkat çekiyor. SARS virüsünün ya da benzerlerinin yeni tehditleri gündemde olabilir. Balık alkol ve tütünle ilişkili bir burçtur. Uranüs'ün bu geçişi sırasında bağımlılık, ruhsal hastalıkların yeni tedavi yöntemleri öne çıkabilir. Balık aynı zamanda inançlarla yakından ilişkili olduğu için zaten güçlü bir biçimde süregeklen alternatif yaklaşımlar, new age grupları ve spritüel temalar günlük hayata daha çok girecektir.
SAVAŞ BAROMETRESİ
Savaş Barometresi bize dünyadaki huzursuzluğu ya da savaş eğilimlerini gösterir. (Ganeau Indeksi yavaş hareket eden gezegenlerin açısal uzaklıkları ele alınarak hesaplanır, Kaynak: Evolution Geopolitique Mondiale, LeTournant
1980-2020) Charles Ridoux) Grafiğin aşağı doğru indiği zamanlar, özellikle hızlı düşüşler daha fazla huzursuzluk ve dengesizlik anlamına gelmekte. Bu durumda, dünyada gerginlikler özellikle Mayıs ayında ve Temmuz sonrasında, Ağustos ve
Ekim arasında çok daha belirgin hal alacak diyebiliriz. Bu dönemin ABD'deki başkanlık seçimleri öncesine gelmesine şaşmamak gerek. Kuşkusuz bu görünüm G.W. Bush açısından aslında hiç de rahat koşullar getirmemekte. Ortadoğu'daki savaşlar ve belirsizlikler Mayıs ve Ağustos aylarında çok daha fazla hız kazarak, dünyayı huzursuz etmeye devam edebilir.
Irak'ta 2004 Mayıs ayından itibaren yönetimi ilgilendiren önemli adımlar bekleyebiliriz. Bu durum yeni bir Irak yönetiminin de şekilleneceğine işaret etmekle birlikte, varolan sorunları çözer nitelikte olmayabilir ve terörün önlenmesi mümkün olmayabilir.
*Bu bölüme yeni güncellemeler yapacağım.