Yeni yıl yazısı
 

Değişim zamanı mı, zamanın değişimi mi ?

R. Hakan Kırkoğlu

Değişim zamanı mı yoksa zamanın değişimi mi ? 2008 büyük bir değişime zemin hazırlayacak gibi gözüküyor. Neptün dışında büyük gezegenlerin sabit burçlarda olmadığı bir döneme girdik. Büyük çözücü ve dağıtıcı Neptün'ün de sabit burçta olması başka bir anlam daha ifade ediyor. Kalıplar eriyor, yeni bir ivme ile hareket ediyoruz, etmek zorundayız. Pluton’un Oğlak burcuna ilerlemesi baştan sona kaçınılmaz bir zorunluluk ve gereklilik hissini uyandırıyor. Burçlar kuşağının zirvesindeki Oğlak insan uygarlığını ve kurulu düzeni temsil ediyor. Kurallar, zorunluluklar ve sorumluluklar değişiyor.  Burcun yönetici gezegeni Satürn de Pluton’la uyum içinde kalarak çalışmak, çaba sarfetmek, yeni yöntemler geliştirmekten başka bir gerçekliğin olmadığının altını çiziyor.

2008’de toprak elementi burçlarında dikkat çeken bir vurgu var. Gelişmeyi ve zenginleşmeyi anlatan Jüpiter Oğlak burcunda ekonomide ve maddi konularda acımasız, materyalist bir dünya görüşünün zorunlu olabileceğini, amaçlarımıza yönelirken Makyavelist bir biçimde,  hayatta kalmanın tüm yolların mübah kılınabileceğini hatırlatıyor. Tüm bu zorunlu koşullara ve ayaklarımızı yere bastıran enerjilerin yanında Balık burcundaki Uranüs’ün Satürn’le karşı karşıya gelmesine özel bir önem vermeliyiz. Bu döngüde, Satürn Uranüs’ün materyalize olmasını sağlayacak en önemli unsur. Uranüs’ün Balık burcunda enkarnasyonu, vücuda gelmesi gerçekte bu kadar materyalist bir ortamda biz astrologlar için çok şey vaadediyor diye düşünüyorum.

2003 yılından bu yana, Balık burcunun sonsuzluğunda yansıma bulan Uranüs ruhsal yönden aydınlanmayı, sezgilerin tetiklediği özgürleşmeyi ve varolan sınırları, duygusal farkındalığımızı tetiklemekte. Pek çok görüşmemde, Uranüs’ün geçtiği evde artık kişilerin eski kalıplarından ve bağlarından kurtularak daha akıcı ve yaratıcı bir tutum içine girdiğini görüyorum. Şimdi Uranüs’ün karşısına gelecek olan Satürn, bu yaratıcı süreci çok daha belirgin ve kaçınılmaz olarak topraklayan deneyimler getirecek. Uranüs’ü yeniden tanımlayacağız. Balık-Başak eksenindeki bu karşılaşma ruhsal gelişmemizi ne oranda gerçekleştirebileceğimizin de anahtarı durumunda. Her iki burç da hizmet etmek, fayda sağlamak ve bütünlüğe ulaşmak yolunda gereken dersleri ve tecrübeleri anlatır. Başak bunu zekasıyla ve pratik yaklaşımlarıyla, Balık ise kabullenmeyle ve açık bir şekilde kendi benliğinden vazgeçebilme gücüyle gerçekleştirir.



Satürn Başak’ta ayaklarımızı yere bastırır ve endişeyle ısrar ederken, Uranüs Balık’ta bırakmanın ve kontrol etmemenin en iyi yol olacağını söylüyor. Kuşkusuz bu durum, endişelerimizin, korku ve vesveselerimizin bizi çok gerebileceğini ama bir yandan da bu gerginliklerin sonucunda optimum bir sentez yaratabileceğimiz umudunu taşıyor, tabii eğer gerilim eksenimizi farkedebilirsek. Satürn aynı zamanda karmanın gezegeni ve Başak-Balık ekseni de karmik bir eksen ifade ettiği için, ruhsal yönde gerekli bir kırılma içinde olabiliriz. 2008’de hayatlarındaki gelişmelerden sıkıntı duyan ve kendilerini suçlayarak aynı şeyleri sürekli yapmaya devam edenler için büyük dersler ve ele alınması gereken tecrübeler var. Bu karşıtlık 2008’in sonuna doğru 18 58 Başak-Balık burçlarında gerçekleşecek.

Karşıtlığın haritasında, bu noktaların tam ortanoktalarında yine ilginç bir ifade saklı: Satürn/Uranüs orta noktası Ay/Güneş, Ay/Kuzey Ay Düğümü ve Jüpiter/Neptün ortanoktaları ile yanyana dizilmekte. Venüs de Yay burcunda, bu karşıtlıkla T-kare açı oluşturmakta. Bu karşıtlık büyük bir gerilimin ve rahatsızlık hissinin açığa çıkmasıdır. Kontrol etmek ve sınırlamak istemekle, özgür kalmak ve ne pahasına olursa olsun kontrol altına girmemenin getirdiği yüksek gerginliği sanırım hayal edebilirsiniz. Bir yanda zorunluluklar diğer yanda yenilenmeyi gerektiren koşullar bizi ruhsal yönden geliştirir ve pişirir. Yay burcundaki Venüs’ün bu karşıtlıkla olan ilişkisinde birleştirici bir öge saklı çünkü Venüs kozmik sempatiyi ve bağ kurmayı bir araya gelmeyi temsil ediyor. Eğer geniş bir görüş ve inanç içinde kalabilirsek, iki yönden gelen baskıcı gerginliği daha rahat
boşaltabiliriz. Ufukları geniş tutacak bir yaklaşımın elimizdeki optimum bir bakış açısı olduğunu görebiliriz. Benzer biçimde Jüpiter/Neptün ortanoktası içinde ilham ve ideal taşıyan bir tutumun bu süreçte önem kazanacağını gösteriyor. Geleceğe yönelik bir iyimserlik ve umut, ortak bir amaç içinde toplanma (Ay/Ay düğümleri) son derece besleyici ve toparlayıcı olabilir. Saturn-Uranüs karşıtlığı ile aynı anda gerçekleşen, Güneş'in Ay düğümleri olan T-karesi bilinçli çabanın altını çizmekte.


Ne kadar ilginç ki, bu karşıtlığın 9. harmonik haritasında (bu harita bizi mutluluğa ve kabullenmeye götüren, içinde evreni sorgu ve sualsiz sezgisel bir anlayışı içeren kombinasyonları gösterir) Satürn/Uranüs karşıtlığı büyük bir uçurtma kalıbı içinde kalıyor ve Pluton, Uranüs’ün yanında bu karşıtlığa katılıyor. (Ayrıca 9. harmonikte Uranüs/Pluton birleşimi karşıtlık haritasında t-kare yapan Yay-Venüs’ün de üzerine düşmekte) Kuşkusuz bu görünüm zorlayıcı da olsa değişimin zihinimizde (Satürn İkizler) ve hayat görüşümüzde önemli aşamalar getireceğini ve bunu gönülden gerçekleştirmenin sağaltıcı olacağını  ve (Kiron Kova’da uçurtma kalıbı içinde) bilinçli bir çabayla (Güneş) ortaya çıkacağını anlatmakta.

Haritasında Satürn-Uranüs karşıtlığı olan bir kişi olarak, bu karşıtlığı bilinçli bir denge içinde tutmaya çalışan, 1965-67 doğumluların özellikle önümüzdeki Satürn-Uranüs karşıtlığından önemli paylar çıkarabileceğini ve içinde yaşadığımız dünyaya daha farklı bakabileceğini, hatta bu yönde çaba sarfedeceğini söyleyebiliriz.

2008 sayısal toplamı olarak 1’e denk gelmekte. Bu bakımdan içinde yeni bir başlangıç potansiyeli ve varoluş bilinci taşıyor. 2008 aynı zamanda astroloji kariyerimde 25. yılıma karşılık gelmekte. Astroloji’nin hayatıma kattıklarını farkettiğimde, aradan geçen bunca yıldan sonra, ister istemez daha fazla soru soruyor ve yanıtlar arıyorum. Kozmik işaretler komik bir şekilde, ruhumuzun anahtarlarını taşıyor. Astroloji’ye yeni başlamış, gönülden  öğrenmek isteyen kişilerin hayatlarında her zaman güçlü değişiklikler olur. Değişeceğinizi ve değişimin tek sabit şey olduğunu unutmamalıyız. Öğrendiğimizi sandığımız şeylerin aslında bir araç olduğunu gözden kaçırmamalıyız. Değişimi kontrol eden tek şey yine değişim. 2008 değişim zamanı ya da zamanın değişimi ise, hayatınıza bir de Satürn-Uranüs karşıtlığında bakmanızı öneririm.

Yeni yılın size ve sevdiklerinize en güzel değişimleri getirmesi dileğiyle,

Selamlar

R. Hakan Kırkoğlu

Bu yazının tüm hakları saklıdır. İzin alınmaksızın başka bir internet ortamında kullanılamaz.


2021`de Türkiye...
Mevlana:Astrolojik bir portre...
2013`te Türkiye...
Neptün Balık`ta...
2010`da Türkiye...
Kova`da üçlü kavuşum - Melanie...
Satürn-Uranüs Karşıtlığı- Mela...
Barack Obama...
Kollektif Gezegenler...
Çin`in gelecek devrimi...
 
Ekle
Çıkart
e-Posta adresinizi yazın
Copyright © 2003-2025 R.Hakan KIRKOĞLU Bucks - Digital Media Publishing Agency