Mayıs herşeyin hızlanarak aktığı bir ay oldu benim için. Hepsinde de ortak tema Venüs’tü. Sevgili arkadaşım Bülent Asöcal’ın aramızdan ayrılışı derin bir iz bıraktı hayatımızda. Pınar’ın eşi Bülent adeta gölge öğrencimizdi, derslere doğrudan katılmasa bile aynı derecelerde güçlü bir Venüs bağı ile sürdürdük arkadaşlığımızı. Tebessümü, efendi kişiliği, derinliği ve metafizik konulara derin ilgisiyle, ondan çok şey öğrendim. Onun önerilerinden, görüşlerinden faydalandım. Onun güzel ruhu her zaman aramızda. Hermetik ilkelerin yansıttığı gibi, evren sürekli bir akış içinde ve hepimiz bu akışın bir parçasıyız. Allah rahmet eylesin.
Mayıs gerçekten de benim için bir dizi olayın üst üste geldiği adeta müzikte kreşendo gibi bir ay oldu. İtalya’da Toskana bölgesinde yer alan Castello Montegufoni şatosunda düzenlenen ISAR, Heavens on Earth sempozyumuna (Yerdeki Gök, Yeryüzündeki Cennet) katıldım. Gerçekten de yeryüzünde bir cennet diye adlandırabileceğim bir yerdeydim. Güçlü bir Venüs deneyimi içindeydik. Laf aramızda, Kasım ayında ilerletilmiş haritamda Venüs Boğa burcuna geçeli beri Venüs her yönüyle etkisini daha belirgin ortaya koymaya başladı. Sempozyumda Liz Greene’in Simya ve Astroloji/İlişkiler üzerine konuşmaları son derece ilham vericiydi. Bu arada yine Venüs’ümün üzerinden geçen Uranüs değişik arkadaşlar, İzlanda’dan Güney Afrika’ya kadar yepyeni kişiler getirdi hayatıma.
Güçlü bir Neptün transiti yaşarken, Venüs temaları kendini çok daha derin seviyelerde ifade ediyor. Yolculuğum sırasınca, Kybalion kitabını başucumdan ayırmadım. Roma’da Giordano Bruno’nun Vatikan tarafından yakıldığı, kemiklerinin kırılarak toz edildiği Campo de Fiori meydanında yer alan heykelinin gölgesinde Kybalion’u okudum, okudum…. Her fırsatta yeniden bu meydana geldim, saygı ve sessizlik içinde okudum. Kitabın ilettiği ilkelerin Astroloji ile ne kadar organik bir biçimde olduğunu gördüm. Antik Mısır ve Yunan hermetik felsefesinin anlatıldığı bu kitap beni büyük çapta aydınlattı.
Giordano Bruno
“Bilgeliğin dudakları anlamayan kulaklara kapalıdır” Kitap bu sözlerle açılıyor. Önsözünde yeralan “Öyle hermetik öğretiler vardır ki, halka açıklandıklarında, öğretmenler avamın küfür ve hor görüsüyle, “çarmıh, çarmıh” çığlıkları ile karşılaşacaklardır” Bu nedenle Bruno’nun yakıldığı günler çok gerilerde kalsa bile, aslında biz astrologlari iki dünya arasında bir şahit durumundayız. Astroloji metafizik kavrayışımızın en önemli araçlarından birisi. Kybalion’da yedi hermetik ilkenin son derece açık ve öz biçimde sıralandığını görüyoruz. Bu ilkeleri kısaca anarsak:
1) Zihinsellik ilkesi: “Herşey akıldır ve evren zihinseldir. Bu prensibe göre BÜTÜN (maddi evren, hayat fenomeni, madde, enerji terimleriyle tanıdığımız bütün dış görünüşlerin ve ifadelerin, kısacası maddi duyularımıza görünür olan herşeyin) altında yatan Tözsel Gerçeklik Tin’dir. (Spirit) Tin kendinde bilinmez ve tanımlanamaz. Fakat bir Evrensel, ebedi canlı zihin olarak düşünülebilir.”
2) Tekabül (karşılıklılık) İlkesi: “Yukarıdaki aşağıdaki gibidir, aşağıdaki yukarıdaki gibidir. Bilgimizi aşan planlar mevcuttur fakat tekabül ilkesini uyguladığımız zaman, aksi takdirde bizim için bilinmez kalacak bir şeyi anlamaya muktedir oluruz”. Doğal olarak Astroloji’nin sırrı da bu ilke içinde yer alır.
3) Titreşim İlkesi: “Hiçbir şey durmaz, her şey hareket eder, her şey titreşir. Saf tin olan bütünden en kaba madde formuna kadar her şey titreşim içindedir. Ölçeğin diğer ucunda titreşimi öylesine düşük kaba madde formları vardır ki onlar da hareketsiz görünürler. Bu iki uç arasında milyonlarca farklı titreşim bulunur” Günümüz Fizik’i ile ne kadar örtüştüğüne dikkat ediniz.
4) Kutupluluk İlkesi: “Her şey ikilidir, her şey iki kutba sahiptir. Her şeyin kendi içinde zıt çifti vardır, bütün hakikatler yarım hakikatlerdir, bütün paradoklar uzlaştırılabilir. Örneğin mutlak sıcaklık ve mutlak soğuk terimleri yalnızca aynı şeyin farklı derecelerini işaret eder.”
5) Ritim İlkesi:”Her şey akar, içe ve dışa, her şey dalgalanır, yükselir ve alçalır, her şeyde sarkacın salınımı vardır, ritim kendini telafi eder.” Eğer zihinsel planda çalışırsak “Egoyu zihinsel faaliyetin Şuursuz Planı’nın titreşimlerinin üstüne çıkarabiliriz. …Kendine hakim olmayı başarmış olan bütün bireyler, bilerek ya da bilmeyerek bunu başarmış insanlardır”
6) Sebep Sonuç İlkesi: “Her sebebin bir sonucu, her sonucun bir sebebi vardır, her şey yasaya göre olur… Hiçbir şeyin kendiliğinden olmadığını, yasaya göre olduğunu, rastlantı diye bir şey olmadığını, var olan başka planlar olsa da, yüksek planlar alt planlara egemen olsa da, hiçbir şeyin tümüyle bu Yasa’dan kaçamayacağını açıklar”
7) Cinsiyet İlkesi: “Her şeyde cinsiyet vardır, Her şeyin eril ve dişil ilkeleri vardır. Cinsiyet tüm planlar için geçerlidir. Cinsiyet ilkesi meydana getirmekten, yeniden canlandırmaktan ve yaratmaktan hiç vazgeçmez”
Hermes Yayınlarından, Murat Sağlam’ın çevirisi ile çıkan Kybalion’da düşüncelerinizi harekete geçiren çok şey bulacaksınız.
Forum Romanum, Satürn Tapınağı, Roma
Panteon
ISAR Heavens on Earth sempozyumunda, konu edilen Marsilio Ficino ise Rönesans İtalya’sının en dikkat çeken şahsiyetlerinden birisi. Floransa’lı Medici ailesinin koruması altında Corpus Hermeticum’u (Hermetica) Yunanca’dan Latince’ye çevirdi. Bir doktor, müzisyen, rahip ve astrologtu. Aynı zamanda majisyen. Ficino şöyle der:
“İnsanlar belki Astroloji’ye başvuran bir rahibe güleceklerdir. Ancak ben Perslerin, Mısırlılar ve Kaldelilerin bu konudaki otoritelerine güvenerek diyebilirim ki, gerçekte göksel konular, bir rahibin en temel ilgi alanıdır”
Ficino bir Rönesans adamıydı. Yaptığı bir çok çeviriyle, Rönesansın başını çekti. Synesius’tan, Psellus’tan, Iambilucus’tan çeviriler yaptı ve Rönesans ateşini körükledi. Ficino’nun Giovanni Corsi tarafından bir biyografisini http://www.pythagorean.org/Renaissance/corsi.htm sayfasında okuyabilirsiniz. (İngilizce)
Ficino (1433) ve Bruno (1548) hakkında okumak, bu bilgileri hermetik ilkelerle yanyana koyup düşünmek İtalya yolculuğuma çok şey kattı. Öğrencinin kulakları işitmeye hazır olduğunda onları bilgelikle dolduracak dudaklar gelecektir, Kybalion
Önümüzdeki dönemde İngiltere’ye, Güney Afrika ve ABD’ye değişik konferanslar için gideceğim. İlerletilmiş Güneş haritamda Balık’tan Koç’a geçmeye hazırlanırken, aynı anda Jüpiter’in de düzgün harekete dönüşünü yaşıyorum. Yeni kişiler, yeni ufuklar ve arzular ufkumu dolduruyor.
Mavis Klein, İngiltere
Grazia Mirti, İtalya
Kelley Hunter, ABD
Rick Levine (StarIQ) ile
Nicky Allsop, Petra du Preez, (Güney Afrika) Floransa
Christian Borup (Danimarka) Margot Bennett (İzlanda)
Bu arada Istanbul’a döner dönmez Göklerin Bilgeliği okulu’nun sınavlarını yaptık ve aynı gün İngiliz Astrolog Babs Kirby’i ağırladık. Babs Faculty of Astrological Studies eski başkan yardımcısı ve özelikle Jung üzerinde çalışan bir astrolog. Önümüzdeki dönemde pek çok astrologu gelişen imkanlar çerçevesinde ülkemizde konuk etmek istiyoruz.
Son olarak sınavlarla tamamladığımız eğitim programında yeniliklere gidiyoruz. Göklerin Bilgeliği Forum alanı önümüzdeki aylarda kapsamlı bir eğitim sitesi ile bütünleşiyor. Yeni eğitim dönemi için şimdiden yapılan başvurular almaktayız. Eğitim için soru ve başvurularınızı tıklayarak iletebilirsiniz.
Neptün transiti altında