Sayısal anlamıyla kırk tamamlanmaya, deneme altında kalmaya, testlere işaret eder. Kültürümüzde kırkı çıkmak sık kullanılan bir ifadedir. Yeni doğan bir bebeğin kırkıncı günü, ölünün ardından kırk gün geçmesi İslam inancında önemli yer tutar. Kırk ayrıca “çok sayıda” anlamına da gelir. Kırk kere söylemek ya da kırk gün, kırk gece yapılan törenler gibi. Bir de Ali Baba ve Kırk haramiler vardır.
Soyadımın kökeninde yatan anlamı araştırmadım ancak sanırım çok sayıda anlamına geliyor olabilir. Astrolojik açıdan da 40, 9. harmonike işaret eder ki, bu novil açıya denk gelir. Ne ilginç ki, doğum haritam dikkat çekici bir 9. harmonik haritaya işaret ediyor. 9. harmonik harita kişinin mutluluğu nasıl bulduğunu ve evrenle nasıl bir uyum içinde olduğunu gösterir. Çünkü 9 sayısı kozmosa yani evrene işaret eder. 1 sayısı yaratıcıyı, ortada yer alan 5 sayısı akıl sahibi insanı (5. harmonik zekanın organize kullanımı) gösterir. Güzel bir eşzamanlılıkla, farkında bile olmadan, bir arkadaşım doğum günümde “Evren: Görsel bir rehber” adlı bir kitap armağan etti.
Hayat kırkında başlar mı bilemem ama insana yaratıcı farkındalıklar getirdiğine eminim. İnsan otuzunda, Satürn dönüşünün hemen ertesinde oldukça sarhoş, hayatının yeni farkında olabiliyor. Ancak kırkına geldiğinde kendini daha emin ve yaptıklarının gücünde bulabiliyor. Astrolojik olarak 42 yaş civarında önemli gezegen dönüşleri gerçekleşir. Neptün’ün kendi yerine karesinden sonra Uranüs’ün kendi konumuna karşıtlığı Satürn’ün de kendi konumuna karşıtlığı ile yüksek bir enerji alanı yaratırlar. Çoğumuz 40-42 yaşları arasında kendi potansiyelini gerçekleştirme yolunda büyük çabalar harcarlar ve süregelen kalıpları ve sosyal şartlanmaları aşarak gerçek doğalarına yönelmek isterler. Bu bakımdan 9. harmonik haritada görülen açılar çok önemli ipuçları verirler. İfade ettiğim gibi 9. harmonik kişinin çevresiyle uyum içinde, evrenle olan işbirliğini mükemmel şekilde anlatırlar. Zira 9, uyumu ve mükemmeliği anlatan 3 sayısının karesidir.
Yine ilginç bir tesadüf (?) bu yıl ilerletilmiş haritamda Güneş, 9. harmonik haritamdaki konumuna, yani 0 derece Koç burcuna ulaştı. Aşağıda 9. harmonik haritamı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu haritada hava elementinde Neptün/Kiron-Ay düğümü-yükselen burç/Şans noktası arasında kurulan bir üçgen iki ayrı uçurtma kalıbına işaret ediyor. Bu uçurtmanın bir apeksinde Işıklar (Güneş/Ay) ve diğer apeksinde Uranüs var. Güneş/Ay Uranüs’le üçgen açıda. Belki astrolog olmamında yatan nedendir, Uranüs enerjisi bana en büyük keyfi ve mutluluğu sağlamıştır. Bu enerjiyi çoğu kez derslerde deneyimlemişimdir, yeni bir buluş heyecanı sanki evrensel enerjilerle konuşma imkanı verir, astrolojik bilgi akıcı bir biçimde akar ve kendinizi bir farkındalık şelalesinde gibi hissedersiniz. Siz de mutluluk kaynaklarınızı görmeniz için 9. harmonik haritanıza bakmalısınız.
Bu enerji bana o kadar çok şey yaptırdı neredeyse tüm hayatıma damgasını vurdu. Hayatım hep yeni şeyler yapmak (yeniay kişi olmamın yanında) – 9. harmonikte Işıklar Koç’ta, başkalarına yollar göstermek, varolan kalıpları ve sınırları aşmakla, kendi kariyerimi de dönüştürmekle geçti. Durmadan yeniyi arar, kendimi yenilerim. 9. harmonik haritada Pluton’un ışıklarla karesi ve Jüpiter/Satürn birleşimi ile üçgen açıda kalması bu yenilenen enerjiye güç ve arzu katıyor. Kuşkusuz ay düğümlerinin de ışıklarla bir arada olması işin içinde kişisel gelişim ve karmik yönelimlerin de olduğunu gösteriyor.
Şimdi ulaşabildiğim bu yeni dönemeçte çok şeyler yaptığımı daha rahat görebiliyor ve ufuklarımı tazeliyorum. 80’li yılların başında çalışmaya başladığım Astroloji’de genç yaşlarda dergilere yazılar yazmaya başlamış, hatta 23 yaşında Astroloji Zamanları kitabını yazmıştım. Ne cesaret! Yüreğimin sesine o kadar açığım ki, hayatın zincirlerini birer birer kırmaya başardım. Bu deli cesaret sayesinde başkalarına ilham verdim, örnek oldum. Hiçbir zaman da kolayı kabul etmedim, büyük deneyimler kazandım. Bu tecrübeleri şimdi hem öğrencilerime aktarıyor, hem de bana danışanlara rehberlik etmeye çalışıyorum.
Bu öyle bir Uranüs yolu ki 90lı yıllarda ülkemizde pek çok kişinin farkında bile olmadığı bir alanda kendi başıma Astroloji eğitiminin ufuklarının ne kadar geniş olduğunu görerek, o zamanlar bir çok kişinin gerek bile duymadığı bir disiplinden geçtim. Varolan bilgilerimi sağlamlaştırdım. Ancak bilgi tek başına bir anlam ifade etmediği gibi, başkaları ile paylaşmak ve deneyimle birleştirmek, belirli bir hayat görüşü içerisinde yoğurmak, süzgeçten geçirmek ve kalpten hissetmek gerekir. Bu heyecanı çok kişiyle paylaşarak farkındalık getirmeye çalıştım.
Tahmin edersiniz ki Astroloji belki bir düzine yaşama sığmayacak kadar büyük bir bilgi ve ve aynı zamanda ruhsal gelişim getiren bir kaynaktır. Siz geliştikçe o da gelişir ve kendi kendinizi dönüştürmeye başlarsınız. Bu nedenle öğrencilerime her zaman kısa sürede beklenti içinde olmamalarını ve bunu bir yaşam yolu olarak görmelerini istedim. Her kişi kendi gelişim ihtiyaçları, kendi hayat yolu içinde katkılar getirebilir, yeniden yeniden doğabilir. Ancak gerçek gelişim kendinize doğru olmakla, doğru durmakla sağlanabilir. Astroloji yapay bir bilgi değildir, siz kendinizi bildikçe anahtarınızla yeni kapılar açmaya başlarsanız, en büyük kapıda kişinin kendisine açılan kapı değil midir ?
Astroloji öğrenen kişi bundan ne kadar fayda sağlayacağım, hemen bir şeyler yapmalıyım duygusu ile hareket ederse hiç farkında olmadan, başta kendisine ve çevresine önemli zararlar vermeye başlayabilir.
Hayatın akışı içerisinde zorlamalarla bir yere varılmadığını, Astroloji’nin sunduğu bilgileri kendi gelişimimizin bir parçası olarak görebilmeliyiz. Eğer kendi kendimize olan yolculuğumuzda bu evrensel ilkelere uyabilirsek, aslında bizi en mutsuz ve çaresiz kılan şeylerin bile yolumuz üzerinde çok önemli görevleri olduğunu görebilir, farkedebiliriz.
Yol gösteren herkese teşekkürler, selamlar
R. Hakan Kırkoğlu
9 Şubat akşamı arkadaşlar ve öğrencilerle bir kutlama yaptık: