Milliyet Pazar ekinde çıkan 18 Şubat 2007 yazım
Astroloji karşıtları lütfen okuyunuz. Doğruyu sadece kendilerinin temsil ettiğini düşünenler bilimsel olamazlar. Gerçeği araştırmak tekelci yaklaşımları kaldırmaz.
Astroloji’yi yıldız falı gibi gördüklerini ısrarlı bir çabayla sürdüren kişiler, görüşlerini Astroloji’nin bilimsel gerçeklikten yoksun olduğu iddiasına dayandırıyorlar. Bu görüşlerini öylesine katı ve dinlemeden yapıyorlar ki, ne yazık ki kendi görüşlerinin bilimsel şüpheden yoksun olduğunu hemen farkedebiliyorsunuz. Hemen ilk anda söylemeliyim, Astroloji’nin bilimsel olup olmadığını test eden kişilerin Astroloji’den haberleri bile yok. Bilimsel çalışmaların metodolojik yönden doğru olmaları gerekirken, o kadar ilginç ve tuhaf çalışmalar görüyorsunuz ki, bu çalışmaların kendileri de yeterli objektiflikten ve tutarlılıktan uzaklar.
Açık bir örnek verelim, örneğin bir araştırmacı Terazi burcu böbreklerle ilişkilidir tümcesi üzerinden hareket ederek bunun doğruluğunu araştırıyor. Böbrek hastalarının burçlarına bakıyor ve doğal olarak istatistiki anlamlılık içeren sonuç görmeyince, bu savın yanlış olduğunu belirtiyor. Bütünü görmeyen, astrolojik haritanın bütünlüğünün farkında olmayan, sadece yalınkat hipotezlerle yürütülen çalışmaların saçma sonuçlar üreteceğine şaşmamak gerekir. Astroloji karşıtları Astroloji’nin rasyonelini ve bakış açısını bilmeden 13. burç, ekinoksların kayması ya da Pluton’un gezegen olmaması gibi astronomik fenomenleri sürekli olarak gündeme getirerek Astroloji’nin bilimsel olmadığını, bir hurafe olduklarını söylüyorlar. Bu gözü kapalı yaklaşımın hiçbir anlamlı sonuç üretmeyeceği göremiyorlar. Gördükleri olaylara sadece materyalist bakış açısı ile bakan, elindeki hipotezi üzerinde çalıştığı konu üzerinde temel bilgilere sahip olmadan ve güçlü bir önyargıyla ele alan yaklaşımlardan sadece sakat sonuçlar elde edilebilir.
Astroloji’yi incelemek isteyen kişilerin Rönesans’a ve araştırma ruhuna öncülük eden hermetik bilgileri öğrenmeleri gerekir. Tıpkı konuyla ilgilenen Newton gibi, tıpkı Kepler gibi. Hermetik ilkeler insanın kosmoztan izole olmadığını ve evrenle insan arasında sembolik düzeyde anlamlı bir ilişki olduğunu söylerler. Daha önemlisi Astroloji konusuna uygun olmayan sadece sayısal ve istatistiki yaklaşımlarla test edilemez çünkü doğası, yapısı uygun değildir. Astroloji durum analizleriyle, yorum yaklaşımlarıyla (hermeunetics) astrolojik haritanın yansıttığı anlam düzeylerinde ele alınabilir. Bu konuda Rockefeller üyesi, Esalen Enstitüsün’de çalışmalar yapmış olan Felsefe ve Psikoloji profesörü Dr. Richard Tarnas’ın çalışmalarına bakılabilir. Astroloji karşıtları çalışmalarına astrologları davet etsinler ve önce üzerinde çalıştıkları konunun kapsamını görebilsinler ki uygun bir araştırma metotu geliştirebilsinler.
İğne ve Çuvaldız
Sözüm sadece yanlış yöntemlerle sonuç üretip bunu bilimsel gibi öne sürenlere değil. Astrologların da önce iğneyi kendilerine batırmaları gerekir. Astroloji’nin yanlış anlaşılmasında konuyu dejenere edenlerin de kuşkusuz payı var. Ülkemizde astroloji bilmeyen astrologlar olduğunu görüyorum. Konunun eğitimini almamış, kendini astrolog ilan eden kişler büyük bir karmaşa yaratmaktalar. Astrologların tarih, felsefe ve psikoloji alanlarında birikimleri olması gerekirken, Astroloji’nin son derece sığ ve sadece bir eğlence aracı gibi algılanmasına yol açan bu durum yanlış anlamaları daha çok körüklüyor. Astroloji insanın evreni anlamı ve araştırma çabalarının bir ürünüdür ve kökleri insan uygarlığı ile aynıdır. Sapla samanı birbirinden ayırma zamanı geldi. Astroloji popüler olabilir, genel okuyucunun ihtiyaçlarına karşılık verebilir ve medya tarafından uygun biçimde kullanılabilir. Her konunun popüler yanları olabilir ancak buzdağının gerçek hacmini de görmek gerekir. Kafalarını kuma gömenler yıldızları göremezler.
R. Hakan Kırkoğlu