Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay
Paylaş » Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını FaceBook'ta paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını Twitter'de paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını Google'de paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını Delicious'ta paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını Digg'de paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını MySpace'de paylaş
 

Balık burcunda yeniay  15 Mart 2010, 23:01:05, Istanbul

  

Gaipten geleni, sınırsız olanı, okyanusun derinliklerini anlatan Balık, insanoğlunun tüm potansiyelini, arzu ve tasarılarını içerisinde saklı tutar. Bu burç sonsuzlukta, tüm yaratıcı ve aynı zamanda arıtıcı, şifa verici elementleri de içine alır. 15 Mart günü gerçekleşen yeniay, Balık burcundaki Uranüs ve Merkür ile birleşirken, bugünlerde derinden gelen seslere, sezgilerimize fazlasıyla kulak verebileceğimizi açıklamakta. Uranüs, rockçu bir gezegen, sarsan, deviren, büyük bir uyarıcı gibi bizi uyandıran özelliklere sahip. Evrensel aklı simgeliyor. Merkür ise tanrıların habercisi olarak, günlük hayatımıza, konuşmalarımıza ve planlarımıza yön veriyor. Bu iki gezegenin Balık gibi, nereye gittiği belli olmayan (sembolünde zıt yönlere giden iki balık var), kararsız ya da tıpkı bir paradoks gibi, bizi şaşırtan, her daim aldatan bir burçta olması, içinde bulunduğumuz dönemde hem şaşırtıcı, hem de absürd ancak yine de doğruyu aydınlatan bir çalkalanma içerisinde olduğumuzu anlatmakta. Pek çok şey belirsiz ve karmaşık. Ayrıca bu yeniay Uranüs’ün 2003 yılından bu yana Balık burcunda hayatımıza getirdiği çalkantıların, yalpalamaların ve bizi bir oraya bir buraya savuran dalgaların sonuncusu olarak çok önemli. 28 Mayıs’ta Uranüs’ün Koç burcuna girişi ile birlikte, önümüzdeki yol çok daha net ve keskin bir biçimde göreceğiz, görmek durumunda kalacağız. Balık düzenden önceki kaosu anlatan bir burç olarak, şimdi şu anda nereye gideceğimizi bilemediğimizi, kendimizi yazgıya teslim etmemizin çok daha hayırlı olacağını fısıldıyor.

Böyle bir dönemde, hayatımızı kontrol edemeyeceğimiz ortada. Mantıklı ve düzenli bir bakış açısı elde etmek çok zor, bu nedenle haritalarında çok fazla Başak ve İkizler olan kişiler açısından hayat fazlasıyla karmaşık bir tablo çiziyor olabilir. Ancak su elementinden, Yengeç, Akrep ve Balık açısından böyle bir dönemde yaratıcılığın sonsuz kabından sussuzluğumuzu gidermek, güçlü sezgilerle donanmak çok daha kolay.

15 Mart’ta gerçekleşen yeniayın (25 derece Balık) bir önce gerçekleşen güneş tutulması ile (25 derece Oğlak) dikkat çekici bir uyum içerisinde olduğunu farkediyoruz. Geçtiğimiz 15 Ocak’ta kuzey düğümü çevresinde gerçekleşen bu tutulma bize geleceğe yönelik yeni bir düzen, organizasyon ve sistemli, sorumlu bir bakış açısı elde etmemizin gerektiğini hatırlatıyordu. İçinde bulunduğumuz dönemde, kuzey ay düğümünün Oğlak’ta yer alıyor olması daha olgun, duygu ve hassasiyetlerimizi kontrol altına alan bir tutumun geliştirilmesi gerektiğini anlatıyor. İşte bu süreçte şimdi süregelen ve bizi duygusal açıdan bağlayan kalıplardan,  bağlardan kurtulabilir, kendimizi teslim edebiliriz.

Benzer biçimde, Balık burcundaki gezegen birikimi ve özellikle Balık burcunun doğal yöneticisi Jüpiter burcun ortalarına gelmiş durumda. Yeniay’ın yöneticisi Jüpiter (Jüpiter yine kendi kısmi asaletinde yer alıyor) sayesinde eskide ısrar etmek yerine, hayatımızda hangi engeller, kısıtlamalar ya da korkular varsa, endişelenmek yerine okyanusun doğal akışına teslim olmamızı salık veriyor. Herşey ne kadar kaotik gözükse de, süregelen kaosun bizi başka kıyılara bırakacağından emin olmalıyız. Bunu akılla çözemeyiz, Balık’ın gizini güvenmeliyiz.

Istanbul’a ya da Ankara’ya göre çıkarılan haritada Akrep burcunun yükseldiği görülmekte. Bu durumda Balık burcundaki stelyumun 5. ev olan yaratıcılık, kişisel ifade, risk almak ve bu doğal spontan süreçten keyif almak alanına düştüğünü görüyoruz. Bu oldukça hareketli, zevkleri ve dolayısıyla tutku ve harcamaları da öne çıkaran bir evdir. Söz konusu haritada Mars çok dikkat çekici konumda ve Mars aynı zamanda haritanın almuteni yani pek çok bakımdan yöneticisi durumunda. Kuşkusuz Akrep Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir burç ve ülkemizin haritasında da yoğun bir su elementi vurgusu var. Bu dikkat çekici durum, içinde bulunduğumuz sürede ortak duyguların, gizli kalmış şeylerin daha fazla açığa çıkabileceğini ve duygularla sürükleneceğimizi de anlatmakta. Yükselen burç derecesi ülkemizin haritasında Akrep burcundaki Jüpiter’in üzerine düşmekte (yeniay derecesi de bu konuma üçgen açı ile bakmakta) Jüpiter bir ülkenin zenginliğini ve sosyal değerlerini, inançlarını ve bakış açısını anlatan bir gezegendir. Doğal olarak, bu dikkat çekici Jüpiter bağlantısı içerisinde bulunduğumuz sürede, güç ve zenginliğe kavuşma arzusunun (Jüpiter Akrep’te başkalarının değerlerini kullanan, çoğu zamanda da kötüye kullanabilen eğilimler ve aşırılıklar getirir) gizli ve derin işlerin, bir yandan da zenginlik getiren hedef ve yatırımların, harcamaların, hatta borsaya ait konuların doludizgin biçimde gündeme gelebileceğini anlatmakta. Spekülatif konular, yatırımlar, bu gücü elinde bulunduran ve bir biçimde kullanmaya çalışan kişilere ait konular öne çıkıyor olabilir.

Mars’a dönecek olursak, hatırlarsanız bu gezegen 10 Mart’ta düzgün harekete dönmüştü. Şimdi Aslan burcunun ilk derecesinde yeniden yavaş yavaş hızlanmaya başlayacak. Ancak bu haritada hem yönetici durumda, hem de haritanın köşe evinde duruyor. Mars’ın haritada 6. evin de yöneticisi olduğunu görüyoruz. Astrolojik açıdan Mars bir ülkenin askeri güçlerini, savunmaya ve güç kullanmaya yönelik durumlarını anlatır. Aslan burcunda Mars, kuşkusuz gururu ve güç olmak arzusunu da yansıtır. Bir bakıma, geri hareketteyken, bu konularda yıpranmış ve zarar görmüş, kendini ifade edememiş Mars, şimdi kendisini daha belirgin biçimde ifade etmeye başlayacaktır. Kendi kişisel, günlük hayatımızda da bizler, bir süredir gurur yaptığımız ancak ilerleyemediğimiz, bir sürü engelle boğuştuğumuz bir dönemden sonra, yeniden güven tazelemeye ve doğrulmaya başlıyoruz.

15 Mart yeniay haritasında Mars gibi Satürn’ün de ufkun üstünde olduğunu görüyoruz. İlginç olan şu ki sadece iki malefik, zorlukları anlatan bu gezegenler (bir de geçmişin yükünü anlatan güney ay düğümü) haritanın üst kısmındalar, diğer tüm gezegenler ufuk altında görülmekte. Terazi burcunda, tutsaklıkları anlatan evde geri harekette duran Satürn, bu dönemde adalete ait konuları, tutsak kalanlara ait durumu açıklamakta (Mars’da O’nunla açı içerisinde) Doğal olarak bu gösterge, askeri konuların ve adalete ilişkin gelişmelerin yoruculuğunu ve sıkıntısını da açıklamakta. 21 Mart’ta Güneş’in Mars yönetimindeki Koç burcuna girişi ile birlikte, ülkenin gündeminin çok daha hızlı gelişmelere tanık olabileceğini söyleyebiliriz. Özellikle Güneş Koç burcunun ilk beş derecesindeyken, (21-27 Mart günleri) ve ardından 30 Mart’ta gerçekleşecek dolunay aşamasında sözünü ettiğimiz konular dikkat çekici biçimde vurgulanmakta.

Yeniay haritasının diğer ögelerine baktığımızda, Venüs’ü oldukça zayıf biçimde konumlanmış görüyoruz. Bu gezegen barışı, uyumu, dengeyi, diplomasiyi ve aynı zamanda kadına ait konuları, genel olarak ilişkilerimizi ve değer yargılarımızı anlatır. Bu konuların içinde bulunduğumuz süre içerisinde daha fazla yıpranması mümkün. Venüs’ün haritada dış ilişkileri anlaşmaları ve karşıtlıkları anlatan 7. evin (ayrıca kayıpları anlatan 12. ev) yöneticisi olması ve Satürn’le karşı karşıya durmaları bu dönemde dış ilişkilerin oldukça zor koşullarda olduğunu yansıtmakta. Kısaca  kendimizi güvende ve huzurlu hissettiğimiz bir dönemde değiliz. En azından Venüs’ün 31 Mart’ta Boğa burcuna geçtiği döneme kadar, gerek güven veren konular, gerekse zenginlikleri, kazancı ve birikimleri anlatan imkanlar oldukça yetersiz ve bu alanlarda eksiklik duygusu yansıtmakta.

Yeniay’ın 5. ev bağlantısı bu dönemde gençlere ve çocuklara ilişkin konuların da dikkat çekici olabileceğini anlatıyor. Diğer yandan eğlence sektörüne, sahne ve perdeye ilişkin konularda da sürprizler, aynı zamanda bazı başarılar da görebileceğiz. Bu alanda Uranüs’ün yer alması tutku ve arzularımızda sınırları aşan, sarsan hatta ısraf eden bir tutumun hakim olduğunu anlatmakta. Doğal olarak, bu durum yatırımlar ve harcamalar konusunda da sınırsız ve dengesiz bir trende işaret etmekte. Borsa’daki gelişmelerin de tutarlı bir trend izlemeyeceği, son derece dalgalı ve riskli olacağı aşikar.

Türkiye ile ilgili 2009 Aralık ayında yazdığım yazının bu döneme ait öngörümlerini aşağıda ayrıca okuyabilirsiniz. Bu yazının tamamı için tıklayınız.

20 Mart’la birlikte, bu karışıklıkların ve beklentilerin hızla bittiği, büyük bir heyecan ve girişimin öne çıktığı, mücadelenin, askeri konuların gündeme geldiğini görmekteyiz. Bu dönemde ülke güvenliğini ilgilendiren konularda, ülke politikalarında, dış dünya ile ilişkilerde yeni bir yön ve cesaret söz konusu. Askeri gücün ortaya konacağını anlaşılmakta. Risk içeren ve atılım ifade eden konularda önemli çıkışlar mümkün. Benzer biçimde askeri konuların ülke yönetimine ilişkin önemli sonuçları olabilir. Kuşkusuz bu dönemde milliyetçilik teması, Güney Doğu’ya ait konular, iç politikadaki gelişmeler de yönetsel açıdan daha atılgan davranmayı gerektiriyor olabilir.

Nisan – Yönetsel açıdan çok önemli bir ay
Nisan ayında ülke yönetimini ilgilendiren çok önemli gündem maddeleri var. Nitekim 20 Mart’tan itibaren ortaya çıkan koşullar içinde, cesaret, mücadele, yeni başlangıçlar vurgulanmakta. Askeri konular öne çıkarken, yönetimi ilgilendiren konularda taze başlangıçlar söz konusu olabilir. Türkiye bu dönemde kendini dış dünyada çok daha atak ve belirgin biçimde ortaya koyuyor olabilir.20 Nisan’a kadar bu koşulların daha fazla gündemde kalacağı anlaşılmakta.

Nisan ayı boyunca teröre, huzursuzluklara, toplumda çatışma, tartışma yaratan koşullara eğilim artmakta.

Nisan ayında finansal piyasaları, devlet borçlarını, yatırımlarla ilgili koşulları ve kimi zaman kriz ve huzurluk yaratan, stres getiren olayları daha fazla yaşayabiliriz. 14 Nisan’da gerçekleşen yeniay finansal konular yanında yönetimi ve liderler, başkanlarla ilgili konuları huzursuz biçimde gündeme getirebilir.

20 Nisan’la birlikte, ekonomideki gelişmelere yeniden odaklanacağız. Bu dönem ekonomik değerlerin öne çıktığı ve geleceğe yönelik daha olumlu beklentilerin ortaya konabileceği görülmekte. Olumlu performans borsada ve diğer finansal piyasalarda daha yüksek bir yankı bulabilir. Ekonominin daha fazla kaynak girişi ve sermaye elde edebileceği bir dönemdeyiz. Finansal konularda destek bulmak daha iyi olabileceği gibi, topraktan gelen kazançlar, gayrimenkul ya da diğer önemli yatırım imkanları ortaya çıkabilir.

R. Hakan Kırkoğlu
Bu yazının tüm hakları saklıdır.

 
Paylaş » Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını FaceBook'ta paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını Twitter'de paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını Google'de paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını Delicious'ta paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını Digg'de paylaş Okyanustaki titreşim: Balık burcunda yeniay yazısını MySpace'de paylaş

2021`de Türkiye...
Mevlana:Astrolojik bir portre...
2013`te Türkiye...
Neptün Balık`ta...
2010`da Türkiye...
Kova`da üçlü kavuşum - Melanie...
Satürn-Uranüs Karşıtlığı- Mela...
Barack Obama...
Kollektif Gezegenler...
Çin`in gelecek devrimi...
 
Ekle
Çıkart
e-Posta adresinizi yazın
Copyright © 2003-2024 R.Hakan KIRKOĞLU Bucks - Digital Media Publishing Agency