Yeniay yazım için geç kaldım, özür diliyorum. Bu yazıda Yay burcundaki yeniayın ardından hemen düzgün harekete dönen Uranüs’ün anlamını, Julian Assange’ı ve tabii yeniayı değerlendirmeye çalışacağım.
Uranüs’ün düzgün harekete dönmesi şu açıdan ilginç çünkü artık Uranüs bu hareketi ile birlikte, nonstop ilerleyerek Koç burcuna ayak basacak. Bunun için henüz zaman var zira Uranüs 12 Mart’ta temelli geçmiş olacak ancak düzgün harekete dönmesi şimdiden enerjisini yığacağını anlatır. Nitekim, bir süredir gündemimizi çalkalayan Wikileaks kurucusu Julian Assange’ın haritasında da Güneş-Uranüs karesi yer alıyor. Bu konunun hem bireysel hem de kollektif (dünyaya, politikaya, sosyal ve ekonomik trendlere) bir anlamı var. Çünkü Uranüs’ün önümüzdeki yedi yıl boyunca ilerleyeceği burç Koç, öncü niteliği sahip. Öncü burçlar risk alan, koşulları değiştiren, yeni başlangıçlar yapabilecek karakterdedir nitekim hepsi mevsim başlangıçlarına işaret eder, örneğin Koç’un ilk derecesi ilkbaharın başlangıcıdır. (tropikal, mevsimsel zodyak) Herhangi bir gezegenin, özellikle yavaş hareket eden, kollektif temaları anlatan güçlerin bu noktadan geçmeleri, söz konusu gezegenin enerjisinin tüm dünyada görünür hale gelmesini sağlar. Bu bakımdan, içerisinden geçtiğimiz süreçte Uranüs’ün enerjisini, getireceği sarsıcı şokları çok daha fazla deneyimleyeceğiz, gerek bireysel, gerekse toplumsal olarak.
Birey mi, devlet mi ?
Bunun ötesinde, Uranüs’ün Koç burcuna geçişi, daha uzun vadeli bir olaylar zincirinin de tetiklenmesi anlamına geliyor, nitekim Uranüs bu burca ilerlemesi ardından, 2012-2015 yılları arasında Oğlak burcunda yavaş yavaş ilerleyen (2024’e kadar) Pluton ile yedi kez kare açı yapacak. Kare (4. harmonik) astrolojik anlamıyla enerjileri en yüksek derece ortaya çıkaran, görünür kılan ve büyük sürtüşme ve çatışma içeren bir iletişim türüdür. Pluton’u 2008’den bu yana global anlamda ekonomik kriz, devletlerin ve büyük şirketlerin, bankaların, kurumların batması, şekil değiştirmesi olarak ve ayrıca artan sansür ve baskı ifadesi ile izliyoruz, yaşıyoruz. Bu noktada, Uranüs’ün Koç burcuna geçmesi, yeni bir kahraman arketipinin doğmasına yol açıyor, Koç burcundaki Uranüs, tıpkı Jason’ın ya da Herkül’ün devlerle savaşması gibi, insan ruhunda (ve dünyanın ruhunda, anima mundi) yeni bir açılıma karşılık geliyor. Koç uyanıştır (doğanın uyanışı), iradenin açığa çıkması ve ileriye atılımdır. Bu gözle bakıldığında aslında, önümüzdeki yıllarda, tıpkı 1968 olayları gibi, sosyal alanda manifestoların, başkaldırıların öne çıkacağını söylemeliyiz. Bu konuya daha önceki yazılarımda da değiniyordum.
Kuşkusuz Koç ve Oğlak arasındaki kare açı şu soruyu da yanıtlamamızı zorunlu kılıyor: Birey mi devletten korkmalı, ya da devlet mi bireyden ? Konu korkmak, çekinmek olmasa da, birey mi önemli, devlet mi, hangisi hangisi için ? Bu sorular yazımızın sınırlarını aşıyor ancak tarihsel süreçte baktığınızda bu iki obje, devlet ve birey daha çok Fransız Devrimi’nden sonra ortaya çıkmış kavramlar, özellikle birey ve hakları, özgürlükleri bize Uranüs’ün hediyesi. (Uranüs Fransız devrimi sırasında keşfedilmişti, dikkat çekici bir eşzamanlılık)
BU HARİTA SPEKULATİFTİR !
Shelley Ackerman'dan edindiğim bilgiye göre doğum saati 14:05 olarak verilmekte. Bu durumda Akrep yükselen bir harita ile karşı karşıyayız. Bir hacker ve sızmalar için hiç de sürpriz değil, Mars Kova'da 4. evde, Jüpiter de yükselende yer alıyor. Yükselen Akrep haritayı yeniden ele alacağım.
Şimdi tüm bu olayların ortasında haritasında Uranüs-Güneş karesi olan bir kişinin çıkıp, bir tetik görevi görmesine şaşmamak gerekir, zira dünyasal olaylar ve trendler uygun kişiyi seçerek, kahramanlaştırır, çoğu zamanda kurban eder. Tarih böyle işler. Julian Assange’ın doğum tarihi 3 Temmuz 1971 ancak doğum saatini henüz bilemiyoruz. Bu nedenle, yükselen burcundan emin değiliz. Şimdilik sadece varsayabiliriz. Geçtiğimiz günlerde, derste Julian Assange olası haritası üzerinde durduk. Bu derste öğlen haritasını (12:00) kullandık, bu haritada Terazi burcu yükselmekte ve Uranüs de bu alanda. Bana göre bir diğer olasılık da Oğlak burcunun yükseliyor olabilmesi. Bu durumda, yetenekler ve destekler evindeki Kova burcu ve bu alandaki Mars onun teknolojik yeteneklerini ve kuşkusuz hackerlığını da (Mars-Kova) açıklıyor. Doğum haritasında Yengeç burcundaki Merkür’ün, Başak’taki Pluton ve Akrep burcundaki Jüpiter ile kurduğu diyalog (açılar) gizli şeyleri açığa çıkarmak, kurcamalak, zorlamakla yakından ilgili (Pluton apeks) İlginç olan şu ki doğum saati ne olursa, olsun Assange’ın ilerletilmiş Merkür 2012 yılından itibaren Başak burcunda geri harekete dönecek. Mars’ı da yıllar önce geri dönmüş. Bu gözle bakıldığında, kendisi açısından çok rahat koşullardan ziyade gerginlikler dikkat çekiyor. İlerletilmiş haritasında halen Aslan burcunda ilerleyen Güneş (yükselen Oğlak’a göre 8. ev, bu ev krizler, endişeler ve korkularla yakından ilgilidir) ilerletilmiş Mars’la karşıt oluşturmuş ve önümüzdeki birkaç yıl içinde de (2013-2014’te, kuşkusuz bu yukarıda sözünü ettiğimiz 2012-2015 Uranus-Pluton karesini de içine alıyor) natal Mars’la da karşı duracak, Mars da ay düğümleri ile tam olarak birleşecek. Tüm bu göstergeler savaşıma işaret ediyor. Aslan/Kova ekseninde gerçekleşen mücadeleler toplumla, bireysel özgürlüklerle (Kova), otoriteler, krallar, başkanlar (Aslan) arasındaki çatışmayı simgelemesi açısından da ilginç. Bu arada bu yazıyı yazdığım sırada Julian Assange’ın tutuklandığı haberini okudum.
İşte 5 Aralık günü Yay burcunda gerçekleşen yeniay böyle bir tablo altında gerçekleşti. Uranüs’ün geri hareketi yükselen enerjilere işaret ederken, Yay medyayı, uluslararası konuları, iletişimi, ideolojileri ve sosyal düşünceleri, özgürlükleri daha fazla gündeme getirdi. Yeniay haritasında, yeniay derecesinin Terazi burcundakıi Satürn’le de açı içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan, uluslar arası konuların dokunduğu diğer önemli unsur özellikle diplomasi, denge ve barış, dış politikalar ekseni üzerine oturuyor. Ayrıca Satürn yanan yola girmek üzere ve şu anda artık yanan yolda (15 Terazi – 15 Akrep arası dereceler) ilerliyor. Yanan yol Zodyak’ın içerisinde tatışma, şiddet ve yıkıcı unsurlar, belalar taşıyan bölümüdür. Bu gözle bakınca, önümüzdeki dönemde devletleri, politikaları, yöneticileri, değişik kurumsal organizasyonları (Satürn) içeren alanlarda daha fazla huzursuzluk, çatışma ve yıpratıcı faktörler karşımıza çıkacak demektir. Bir bakıma 13 derece Yay burcunda gerçekleşen yeniay bu temayı da tetiklemiş oldu. Yeniay haritasında buna benzer diğer bir gerginlik unsuru Mars (Yay)-Uranüs (Balık) kare açısı. Dini, sosyal görüşler ve ideolojik unsurlar açısından bakıldığında bolca çatışma, kavga ve ani patlamalar getiren bir görünüm bu.
Şimdi önümüzdeki günlerde, Mars Oğlak burcuna ilerliyor (8 Aralık), Merkür ise yine bu burçta geri dönmeye başlıyor (10 Aralık). Bu görünümde aynı zamanda Mars, Pluton ve Merkür Oğlak burcundaki kuzey düğümü çevresinde yanyana geliyorlar. Bu görünüme arka plan oluşturan Oğlak hemen önümüzdeki günlerde içerisinde devletin, kurumsallığın, politikaların ve yöneticileri, başkanları ilgilendiren konularda dikkat çekici tartışmalar ve çatışmalar getirebilir. Kuşkusuz bu durum Wikileaks’i de içerisine alıyor olabilir. Merkür-Pluton gizli bilgi ya da manipülatif amaçlarla kullanılan bilgi olabileceği için, Mars’ın da bu resimde olması, acımasız davranılabilecek durumlara, bilgi ve güç savaşları konularını yanyana getiriyor. 14 Aralık çevresi bu açıdan oldukça vurgulayıcı görünmekte. Aynı günlerde Koç burcundan geçen Ay ve kare açıya doğru giden Güneş (Yay) – Jüpiter (Balık) uluslar arası bir çerçevede, inançlar ve medyayı da içine alan konularda yeni ifşalara ve şiddet unsuru taşıyan konulara yol açabilir.
18 Aralık’ta geri hareketteki Merkür Yay burcuna geri dönecek ve 21 Aralık’ta ise Ay tutulması gerçekleşecek. Zira bu dönemde tutulma mevsimine giriyoruz. 4 Ocak’ta da Oğlak burcunda Güneş tutulması var. 21 Aralık’ta gerçekleşecek olan Ay tutulmasında önemli açısal kalıplar dikkat çekiyor. Tutulma ekseninin Balık burcundaki Jüpiter ve Uranüs’le kare açı yapması, geri giden Merkür’ün de Uranüs’le partil karesi aslında, uluslar arası alanda, medyada, inançları ve ideolojik konuları içeren alanlarda ani, patlayıcı ve aynı zamanda uyandırıcı olaylara işaret ediyor. Kişisel açıdan da bakıldığında bu dönemde, yeni bilgilerle uyanabilir, sezgilerimizin aniden parladığını görebilir ve önemli kişisel keşiflerde bulunabiliriz. Tutulmanın 29 derecede gerçekleşmesi sıkışan koşullara, bir şeylerin bitmek üzere iken ortaya çıkardığı sorunlara işaret ediyor. Hiç kuşkusuz, Ay tutulmasının hemen ardından Oğlak burcuna ilerleyecek olan Güneş ve zaten bu alanda yer alan Mars, gerek politikada, devlet işlerinde, ulusları ilgilendiren alanlarda, kurumsal alanlarda daha sert söylemlerin, çoğu zaman acımasız ancak gerçekçi tutumların gündeme geleceğini anlatmakta. Unutumamalı ki, 4 Ocak’ta gerçekleşecek yeniay ve Güneş Tutulması derecesi Terazi burcundaki Satürn’le kare açı yaptığına göre, Aralık ayı boyunca ortaya çıkacak koşulların, Ocak ayında uluslararası diplomatik ilişkilere yeni bir yön vereceğini söyleyebiliriz.
Kısaca bu dönemde, özellikle önümüzdekli bir hafta, 10 gün içerisinde meydana gelen gelişmeler gerek uluslar arası gündemi, gerekse devletin politikalarını, dolayısıyla yöneticileri ve başkaları yakından ilgilendiriyor. Henüz Uranüs Koç burcuna geçmedi ise de, ortaya çıkan Wikileaks olayının bir öncü olduğunu şimdiden söyleyebiliriz. Ocak ayında siyaset ve diplomasi kendine bu yeni şartlar açısından yeniden şekil vermek zorunda kalacaktır.
Aşağıda, 2009 yılı sonunda yazdığım Türkiye 2010 öngörümlerimden Aralık ayına ait bölümü okuyabilirsiniz. Yazının tamamını okumak için tıklayınız.
Aralık – Uluslararası konular
Aralık’ın ilk günlerinde yurtdışından kaynaklanan ancak bir yandan da iç işlerini ve sınırdaş komşuları da ilgilendiren durumlar söz konusu. 5’inden itibaren toplumu heyecanlandıran, içerisinde spor, gösteri ya da sahne olan konular gündemde olabilir. Bu dönemde gençleri de ilgilendiren gelişmeler var. 15-18 Aralık civarında yurtdışı konularından kaynaklanan, bir yandan ekonomiyi ve finansal piyasaları ilgilendiren bir yandan da çalışan kesimleri, memurları da konu olan koşullar içinde olabiliriz.
Aralık ayında meclisi ilgilendiren gelişmeler ve değişiklikler, halkın iradesini gündeme getiren konularla, içerisinde spor, sahne ya da gençleri alan gelişmeler öne çıkıyor. 5 Aralık’ta gerçekleşen yeniay halkı ve çalışan kesimi ilgilendiren değişiklikleri, reformları aynı zamanda iç işlerinde güvenliği ve sınırlamalar getirebilecek uygulamaları anlatmakta.
22 Aralık sonrası ekonomiyi ilgilendiren konular, işçilerin durumu açısından ciddi önlemleri gündeme getirmekte. Bu dönemde çalışan kesimlerin tepkisi, çalışma şartlarını, endüstriyi ilgilendiren gelişmeler, ülke gündeminde, öncelikli olarak yapılması gereken, sınırlı koşulları gündeme getiren durumlara işaret etmekte. Yine bu dönemde, dış ilişkilere, diplomasiye ait koşulların huzursuzluk getirebileceği anlaşılmakta. Genel olarak karşıtlıkların, muhalefetin, yıpratıcı koşulların öne çıkabileceği günlerde olabiliriz.