VİDEO için tıklayınız

Yeniay 30 Temmuz’da Aslan burcunun 7 derecesinde, Venüs kısmi asaletinde gerçekleşti. İstanbul’a ve Ankara’ya göre olan haritalarda Balık burcu yükseliyor, Ankara için çıkarılan haritalarda ay düğümleri haritanın meridyen eksenleri (MC/IC) ile üst üste düşmekte.

Aslan burcu yaşam gücünü, kendine güveni ve hayattan alınan coşku ve neşeyi açıklar. Bu burcun kendinden emin bir havası ve kararlı tavırları vardır. Aslan aynı zamanda koruyucu, destek verici, özendirici “baba” figürü ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle bu dönemde, kendi içimizde arayıp bulmak isteyeceğimiz güvene ve yaşam enerjisine çok ihtiyacımız var. Bu burç aynı zamanda kumanda edici eril figürler, komutanlar, krallar, yöneticiler ve başkanlarla yakından ilişkilidir. Yeniay haritasında Aslan burcunun hizmetleri ve organizasyonları açıklayan 6. eve düşmüş olması çok yakın bir zamanda, hemen yeniay öncesinde yaşanan komutanların istifası ile de yakından ilgili gözükmekte.

Altıncı ev Güneş’in ışığını iyi yansıttığı bir ev değildir zira bu ev ufkun altındadır. Eskiler bu evi zayıflıklar, hastalıklar en iyi olasılıkla hizmetçiler evi olarak adlandırırlar. Bu gözle bakıldığında zayıf düşen komutanlar görmekteyiz.

Yeniay haritasında Balık burcu yükselmekte, Neptün de Kiron’la birlikte 1. Evde yer alırken, Başak burcunda geri harekete dönmek üzere duran bir Merkür görmekteyiz. Yükselen Balık ve Neptün bu dönemde halkın gündeminin çok karışık, karmaşık, belirsiz ve sisli olduğunu açıklamakta. Halkın gündemi toparlanma, düzene girme ihtiyacı içerisinde ancak bunu çok kolay yapacak durumda değil. Merkür’ün 3 Ağustos’tan itibaren geri dönecek olması, hatta Aslan burcuna yeniden geri dönmesi aslında yukarıda sözünü ettiğimiz konularla ilgili düzeltmelerin gerekliliğine işaret etmekte. Ancak unutmamalı ki, Merkür’ün geri harekette olacağı 3-27 Ağustos günleri arasında alınacak olan kararların havada kalacağı ve pek bir sonuç üretemeyeceği görülmeli. Komutanlık düzeyindeki yeni atamanın hem Ay küçülürken, hem de boşlukta iken gerçekleşmiş olması bu süreçte yaşanabilecek aksamalara işaret edebilir. Boşluktaki Ay sırasında verilen kararların sonuçları bir şey üretmezler.

Haritada Güneş’in Boğa burcundaki Jüpiter’le kare, Koç burcundaki Uranüs’le üçgen açı içerisinde olduğunu görüyoruz. Yeniay aynı zamanda Venüs’le de birleşmekte. Jüpiter’le olan kare bu dönemde yüksek beklentilere ve ekonomik konularda çok fazla kontrollü olmayan tutumlara işaret etmekte. Venüs de benzer şekilde bu dönemde kadınlara, modaya, zevklere, tüketime ait konuların gündemimizin bir parçası olabileceğini göstermekte. Venüs 22 Ağustos’a kadar Aslan burcunda kalacak. Aşkı, güzelliklere,harcamalara olan eğilimi anlatan Venüs’ün bu konumu parasal alanda daha abartılı, cömert ve gösterişçi olabileceğimizi açıklamakta. Venüs bir gece gezegeni olduğu için, Güneş’ten daha önce yükseldiği 16 Ağustos’a kadar aşkta ve ikili ilişkilerde, arkadaşlıklarda daha eril, daha sert ve merhametten çok kendi gücünü ortaya koyan tutumlara işaret etmekte. Doğal olarak harcamalarda ve zevklerimizde de kendi iç dünyamızın değerlerini değil, baskın bir gösterişçi eğilimi ortaya koymakta.

Merkür’ün geri döndüğü 3 Ağustos günü Mars da Yengeç burcuna ilerleyecek. Mars’ın bu konumu ay boyunca milli konuların, askeri ilgilendiren gelişmelerin yine dikkat çekmeye devam edeceğini anlatmakta. Yengeç ülkemizin yükselen burcu olduğu için bu dönemde ülke güvenliğini ilgilendiren konular, huzursuzluklar, teröre ilişkin gelişmeler yine önemini korumakta ancak yükselendeki Mars halka zarar verecek konular karşısından daha atak ve mücadeleci olunabileceğini gösteriyor. Kuşkusuz Yengeç burcundaki Mars duygusal alanda daha zararlı ve öfkesini rahat ifade edemeyen, bu yönde zorlanan yapıdadır.

Kişisel konularımızda da daha savunmacı olabilir, havadan nem kaparak endişelenebilir, kıskançlık, kin ya da diğer olumsuz duygusal tepkileri çok daha belirgin biçimde ortaya koyabiliriz. Özellikle Mars’ın Uranüs ve Pluton’la sert açılara girdiği 8-11 Ağustos günlerinde gerek yakın beraberliklere, gerekse ailevi konulara daha sakin yaklaşmak, yıkıcı olmamaya özen göstermekte gerekecek.

23 Ağustos’tan itibaren Başak burcunun başlaması yukarıda sözünü ettiğimiz konuların değişmeye başladığı bir döneme işaret etmekte. Bugünlerde 23-26 Ağustos günlerinde Mars-Satürn karesi enerjimizi kontrollü ve bilinçli bir şekilde kullanma zorunluluğu göstermekte.

2011’de Türkiye yazımdan Ağustos

Ağustos – Ekonomik açıdan daha önlemci olunmalı

Ağustos ile birlikte, gerek ekonomik gelişmeler öne çıkarken, 3 Ağustos sonrasında askeri ilgilendiren durumların da dikkat çekmeye başladığını anlıyoruz. Bu dönemde harcamalar yükselmekte ve Merkez Bankası’nın rezervleri açısından dikkat çekici gelişmeler yaşanabilir. Mars’ın Yengeç burcuna geçmesi ile birlikte, asker daha aktif hale gelerek öne çıkabilir. Bu dönemde yakın, sınırdaş ülkelerle ilişkilerde, anlaşmalarda bazı aksamalar, beklemeler ve sıkışmalar da gündeme gelebilir. Ağustos ayında, ülkemizin pek çok konuda daha aktif bir rol alabileceği koşullar var. Haziran ve Temmuz aylarında yaşanan sıkışıkları aşmak için daha mücadeleci ve cesur bir tavır sergilenmeye başlanıyor.

13 Ağustos dolunayı ise yine ekonomik dengelere, paranın değerine bazı stresler getirmekte. Ancak 16-17 Ağustos günlerinde, kafa karıştırıcı, tartışma ve huzursuzluk kaynağı olabilecek vurgular söz konusu. Bu dönemde ülkemizin gelir kaynaklarını zorlayan sıkışıklıklar ve yanıltıcı olaylarla karşılaşabiliriz. Bu koşullar gençlerin durumunu, turizmle alakalı gelişmeleri ya da spekülatif açıdan finansal piyasaları ve yatırımları yakından ilgilendiriyor olabilir. Hemen kolayca çözülemeyecek, kronik ve kalıcı olabilecek bir sürecin içerisine doğru ilerlemekteyiz.

23 Ağustos sonrasında ve özellikle 29’unda gerçekleşecek yeniayla birlikte, yakın, sınırdaş komşu ülkelerden kaynaklanan endişeler söz konusu. Türkiye bu dönemde askeri açıdan daha hassas bir dönemde olduğu için yazışmalara, ilişkilere özen göstermek gerekiyor. Benzer şekilde, bu dönemde toplumun sağlığını, hastaneleri ilgilendiren durumlar, çalışan kesimi ve aynı zamanda medyayı, yazılı basını ilgilendiren sorunlarla ilgilenilmesi söz konusu olabilir. Bu durum belki de 16-17 Ağustos’ta gündeme gelen konuların yarattığı ileri süreçler de olabilir. Söz konusu genel atmosferin 23 Eylül’e kadar etkin kalabileceği anlaşılmakta. Genel olarak bakıldığında yine bu dönemde ekonominin durumu, kaynakların nasıl kullanıldığı, çalışan kesimlere ilişkin düzenlemeler gündem yaratıyor olabilir.

2011 Türkiye yazısının tamamı için tıklayınız

R. Hakan Kırkoğlu