Fatih Sultan Mehmed’in astrolojik portresi
Bundan neredeyse 560, tam olarak 559 yıl önce, Osmanlı Devleti’nin bir imparatorluk kimliği geliştirmesine önayak olacak şekilde İstanbul’un fethini (o zamanki adıyla Konstantinopolis) gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmed’in astrolojik haritasına bakmak hem ilginç hem de heyecan verici bir duygu.
Fatih’in (II. Mehmed) doğum tarihini ve saatini bir çalışmam sırasında Franz Babinger’in Mehmed the Conqueror and His Time (Fatih Mehmed ve zamanı) adlı biyografi kitabında buldum. Babinger, bu geniş kapsamlı eserinde, Bir Prensin Doğumu bölümünde, 11. sayfada, O’nun 30 Mart 1432’de, bir Pazar günü, şafak vaktinde, babası II. Murat’ın üçüncü çocuğu olarak doğduğunu yazar. Bu açıklama, Fatih’in güneş doğarken, saat 05:30 civarında doğmuş olabileceğini, bu nedenle yükselen burcunun da kendi burcu gibi Koç olduğunu gösteriyor.
Koç, liderler burcu
Fatih Sultan Mehmed’in tarihteki yeri esas alındığında onun Koç, Koç yükselen olduğuna şaşırmamak gerek zira Koç burçlar kuşağının ilk burcu olarak, birinci sırada olmayı, liderliği ve cesareti anlatır. Koç’un sembolündeki boynuzlar hırsın işaretidir. Fatih’in haritasında, sadece Koç yükselmiyor, aynı zamanda devrimleri, ani olayları ve bireyselliği anlatan Uranüs de yine yükselen Koç burcunda yer alıyor. Bu göstergelerden onun kabına sığamayan, ani, girişken, beklenmedik tepkiler verebilen, gözükara ve son derece baskın bir karaktere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda, Koç burcunun yöneticisi savaş gezegeni Mars’ın ise Boğa burcunda, kısmeti anlatan şans noktası ile yanyana olduğunu görüyoruz. Boğa toprak elementi olarak, sahip olmayı, ele geçirmeyi, güçlü kararlılığı ve inadı açıklamakta. Aynı Mars, haritasında 10. evde şan ve şöhreti anlatan tepe noktası ile de yetenekleri açıklayan üçgen açı içerisinde görülmekte. Fatih’in haritasının tepe noktasında, yine boynuzlu bir burç olan Oğlak var. Oğlak hem hırsı, hem de dünyasal başarıyı ama aynı zamanda otoriteyi, kurumsallığı ve hiyerarşiyi de temsil eder. Tarihsel açıdan bakıldığında da, Fatih Osmanlı Devleti’nin imparatorluk kimliğini geliştirmesinde önemli ilk adımlar atmış, atalarından farklı davranarak saray içinde yaptığı yeni düzenlemelerle kendi kimliğini diğerlerinden izole ederek, gücünü, otoritesini vurgulamıştır.
Astrolojik haritada Ay anneyi ve erken çocukluk dönemini anlatır. Fatih’in haritasında Ay Balık burcunda, 12. evde kalmakta. Bu ev gizli kalanı anlatır. Babinger yazılı kayıtlara göre O’nun o sırada Bursa’da yaşadığını ve Hüma Hatun olarak çağrıldığını ifade ediyor. 12. Evin durumu bu konuda bir gizlilik perdesi yer aldığını anlatmakta. Fatih’in haritasında kimliği, yaratıcılığı ve iradeyi temsil eden Güneş’in aynı zamanda ilham veren ve hayal kurma kapasitesini açıklayan Neptün’le de üçgen (yetenekler) açı içerisinde olduğunu görüyoruz. Neptün her zaman vizyondur. Aslan burcunda 5. evdeki Neptün onun büyük bir otoriteyi hayal ettiğini, bu yönde bir idealizasyon içinde olduğunu gösteriyor. 5. ev yaratıcılık alanı olduğu için onun aynı zamanda, rafine sanatlara yönelmiş olduğunu da göstermekte. Nitekim, Fatih “Avni” maslahı ile 80 şiirden oluşan bir koleksiyon da (divan) bırakmıştır. Benzer şekilde, Fatih hem Batı’dan hem de Doğu’dan sanatçılar davet etmiş, bir portresini ünlü İtalyan ressam Bellini’ye yaptırmıştır. Fatih’in bu çok yönlü kimliği, aynı zamanda, O’nun Batı’ya yönelik hedeflerinin de bir yansıması olarak görülebilir. İstanbul’un alınışından sonra geleceğe yönelik bir Roma hayali mümkündür.
Hanedanlığın gücü
Astrolojik haritada 4. Ev, kökleri, ataları ve babayı temsil eder. Fatih’in haritasında bu evde, Yengeç burcunda Pluton’un olduğunu görüyoruz. Ve ne kadar ilginç ki, Pluton tıpkı Türkiye Cumhuriyeti’nin haritasında yükselen burç olan 7 derece Yengeç’te yer alıyor. Pluton’un ortalama 245 yılda burçlar kuşağını dolaştığını biliyoruz, bu durumda, 1923 yılı, Fatih’in doğumunda sonraki tam iki Pluton dönüşüne denk gelmekte. Pluton Astroloji’de karşı konulmaz değişimlere, dönüşüme, büyük güce, ölüm ve yeniden doğuşa işaret eder. Bu gözle bakıldığında, haritasında aile ve kökleri anlatan alandaki Pluton’un, O’nun üzerinde yarattığı mücadele duygusunu ve kendini yenileme isteğini, güç arayışını görebiliriz. Aynı zamanda babası II. Murat’ın döneminde de Osmanlı Devleti hızlı bir gelişme ve büyüme sürecine girmişti.
Kuşkusuz, devlet, kurallar ve hiyerarşik yapılan söz konusu olduğunda güçlü bir Satürn beklememiz gerekir. Nitekim, Fatih’in haritasında da Satürn, yönettiği Saka burcunda, 11. evde yer alıyor. Bu burçta ve evde Satürn, toplumu düzenleyen yasalara, düzene, kurallara işaret eder. Saka geleceğe bakan, kuralları olan, sabit bir burçtur. Haritada Satürn’ün kuzey ay düğümü ile birleşmesi de onun geleceğe bakan, devlete düzen getiren, kanunlar yayınlayan yönünü anlatıyor. Fatih Kanunnamesi Satürn’ün bu inşa eden yönü ile yakından ilişkili.
Eklektik bir imparator
Fatih Sultan Mehmed’in kişiliğini yansıtan diğer göstergelerden birisi de, O’nun çok yönlü, meraklı, yeni diller öğrenmeye önem veren ve aynı anda birden fazla şeyle ilgilenebilen bir yanı olması. Haritasında İkizler burcunda yer alan Jüpiter (Jüpiter: genişleme, öğrenme, zenginleşme) kimi zaman ikilem de yaratabilecek geniş ilgi alanlarına işaret etmesi. Fatih’in öğrenmeye açık ve meraklı yönü olumlu açılar altında duran Jüpiter İkizler konumu ile dikkat çekmekte. Jüpiter İkizler çift doğası nedeniyle birbirinden farklı unsurları, hatta karşıtlıkları, Doğu ve Batı’yı bir araya getirme esnekliğini gösterebilen eklektik bir kapasiteye işaret etmekte.
R. Hakan Kırkoğlu
Haritanın saat bilgisi (c) R. Hakan Kırkoğlu tarafından hesaplanmıştır.