Yaz aylarına kısa bir bakış
Uzun zamandır Astroloji yazamıyorum, o kadar özlemişim ki, arada bir fırsat bulunca, önümüzdeki haritalara bakarak biraz ahkam keseyim dedim. Bunun için de, hem yeniay, dolunay haritalarından, hem de süregelen transitlerden söz edeceğim.
Önce Mars’a bir göz atalım, zira geçtiğimiz Kasım ayından bu yana Başak’taydı, Temmuz başında yeniden öncü bir burç olan Terazi’ye ilerleyebildi ve şimdi normal hızına kavuşmaya başlıyor. Enerjimizi nereye koyduğumuzu, nelerin savaşını, mücadelesini verdiğimizi gösteren Mars, uzun zamandır biriken streslerin boşalmakta olduğu bir süreçten geçtiğimizi anlatıyor. Bu dönemde biliyorsunuz, bir yandan Uranüs-Pluton karesi altındayız, bir yandan da Mars Satürn’le birleşmeye hazırlanıyor. Mars-Satürn kavuşumları eskilerin sıklıkla kullandıkları, dünya astrolojisi için de çok kullandıkları bir kombinasyon. Doğasında malefik olan bu iki gücün “yanan yol” içindeki birleşmeleri gerek dünyada, gerekse kendi kişisel hayatımızda sürtüşmelerin, sıkışmaların, huzursuzlukların göstergesi. Terazi burcunun astrolojik haritanızda hangi evde olduğuna dikkat edin. 15 Ağustos’ta tam olarak yan yana gelecek olan bu ikili, içinde bulunduğumuz dönem dahil olmak üzere, soğukkanlı davranmayı, öfkeye kapılmamayı ve daha disiplinli olmayı gerektiriyor. Mars Terazi burcunda kendi yöneticiliği karşısında, Satürn ise Terazi’de yücelim konumunda olduğu için, kişisel çatışmaları kontrol altında tutmak, bir şekilde soğutmak gerekiyor. Ancak 17 Ağustos’ta Aslan burcunda gerçekleşecek olan yeniayın bu kavuşumla çok yakından ilişki kuracağını, altmış derecelik açı içerisinde olacağını görüyoruz. Kuşkusuz açı kuruluyor olması aslında bu sıkıntıları aştığımız anlamına değil daha çok yüzleşmek ve anlamak gerekeceğini göstermekte. Ancak ondan önce 2 Ağustos’ta gerçekleşecek olan Saka burcundaki dolunaya da bir göz atalım.
Yukarı da değindiğim gibi Mars’ın Terazi gibi öncü bir burca ilerlemiş olması bu dönemde, en azından 23 Ağustos’a kadar hayatın pek çok cephesinde yeni adımlar attığımızı, ilişkilerimizi test ettiğimizi, ilişkilerden ve doğal olarak kendi beklentilerimizi de gözden geçirdiğimizi, ancak siyasi ve diplomatik davranmak gerektiğini anlatmakta. Tıpkı Türkiye’nin iç işleri ve toprak güvenliğini anlatan 4. evindeki gibi.
Bu nedenle, tekrar tekrar vurguluyorum, Terazi haritanızda hangi evde yer alıyorsa (tüm burç ev sistemi olarak) bu evin konularında daha özenli ve soğukkanlı davranmak gerekiyor. 2 Ağustos’ta Saka burcunda gerçekleşen dolunay ise uzun zamandır aradığımız işbirliğini arttırabilmek ve gelişen dengelerden, fırsatlardan yararlanabilmek için güzel imkanlar sunmakta. Zira bu dolunayda, ışıklar İkizler’deki Jüpiter’le partil altmış derecelik açı içerisinde. Eğer natal haritanızda, erkek burçlarda 10 derece civarında gezegenleriniz varsa, bu gezegenle ilgili (bu belki yükselen ya da MC noktanız da olabilir) konularda daha fazla açılım yaşayabilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz. Dolunaylar yüksek farkındalık zamanlarıdır ve önemli konularda yeniden düşünmeye ve yön değiştirmeye işaret ederler.
Ayrıca Aslan-Saka ekseni kişisel yaratıcılık, dinamik olmak ve farklılıkları vurgulamak açısından dikkat çekicidir. Bugünlerde, 2 Ağustos ve civarında, sosyal açıdan kendimizi daha iyi ifade etmek, kişisel yaratıcılığımızı ortaya koymak çok daha verimli olabilir. Ayrıca bu dönemde, 29 Temmuz’dan sonra Merkür geri harekette olmakla birlikte, Güneş’ten önce doğmaya başlayacak. Halen üzerinde çalıştığımız, düzeltmeye uğraştığımız plan ve projeleri daha belirgin hale getirebiliriz. Nitekim Merkür, 8 Ağustos’ta, yani 2 Ağustos’taki dolunaydan birkaç gün sonra düzgün hareketine geçmiş olacak. Bu durumda, dolunay zamanında, Jüpiter/Uranüs açısından, yeniliklerden, bizi özgürleştiren ve daha yaratıcı kılan fırsatlardan bilinçli olarak daha iyi yararlanabiliriz.
Uranüs-Pluton arasındaki kare açı, en azından ilk etapta, sonbahara kadar etkin kalmaya devam edecek. 19 Eylül’de bu gezegenler ikinci kez kare açı kuracaklar. (toplamda 7’nin ikincisi) Bu kez Uranüs geri gittiği için, bu karenin stresinin çok daha yüksek olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Bu iki gezegen arasındaki yüksek enerjiler barındıran açı asla sabitleyeceğimiz ve kontrol edemediğimiz ancak bir yandan da büyük bir dinamizm ve heyecan getiren koşullara işaret ediyor. Hayatımızda geri dönüşü olmayan değişimlerin öne çıktığını görüyoruz. En azından, 2 Ağustos civarında Jupiter-Uranüs açısının getirdiği hareketlilik (ve dolunay) içinde yaşadığımız değişiklikleri daha iyi anlayabilir ve değerlendirebiliriz.
Sonuçta, 2012-2015 yılları arasındaki uzun bir dönemde, Uranüs ve Pluton’un bulunduğu evlerin konularında bizi yeni kılan, geçmişle bağları kopartan, her şeyi değiştiren ve aynı zamanda güçlendiren bir süreçteyiz. Bu sürecin sarsıntılı olacağı açık ancak devler çarpıştığında etrafın da toz duman olacağını görebiliriz. Böyle kökten ve yenileyen gelişmelerin içerisinde hayatımızda radikal değişiklikler yapma şansına açığız ancak nerede direniyor ve değişime karşı duruyorsak, o alanlarda çok fazla ileri gidemeyeceğimizi ve olayların planladığımız gibi gitmeyeceğini farketmeliyiz.
Tüm bu Uranüs-Pluton resmine ek olarak, çok yakında, 5 Ekim’de Satürn Akrep burcuna yerleşmiş olacak ve zaten o da 2015’e kadar bu burçta ilerleyecek. Etkilerini şimdiden hissedebiliriz. Akrep güç dengelerinin yerinden oynadığı, hayatımıza daha fazla mücadelenin geldiği, içimizdeki güçlerin ortaya çıktığı ve bizi çıkarmaya zorladığı zamanlara işaret ediyor. Hatta yakın zaman içinde, 23 Ağustos’tan itibaren Mars’ın Akrep’e ilerlemesi ile ilk provayı yapmaya başlayacağız. Bu bakımdan, 23 Ağustos – 7 Ekim arasında Akrep burcunun getireceği ve bizi daha güçlü, mücadeleci olmaya iten koşulların bir ön çalışmasını yapmaya başlayacağız. Nitekim Mars Akrep’ten çıkarken, bu kez Satürn Akrep’e
yerleşmiş olacak.
17 Ağustos’ta Aslan burcunda gerçekleşecek yeniay bizi cesur olmaya zorluyor. Yaratıcı konular üzerine odaklanabileceğiz ancak bir yandan da ilişkilerin, arkadaşlıkların, ortaklıkların getirdiği denge üzerinde daha bilinçli hareket etmek durumundayız. Yeniay’ın Mars/Satürn birleşimi olan açısı yoğun bir dönüşüm, mücadele duygusu ve ilişkilere yansıyan stresler getirmekte. Aynı zamanda bugünlerde sevgi eksikliği, kendimizi yeteri kadar seviliyor hissetmememiz önemli kararlara, değerlendirmelere yol açabilir.
İlişkilerin ve hayattan aldığımız tatminin bu kadar öne geldiği dönemlerde, Venüs transitleri de çok şey söyler. Venüs hala uzun süredir kaldığı ve geri hareket ettiği İkizler’de ilerliyor ancak yakında, 7 Ağustos’ta Yengeç burcuna ilerleyecek ve 15 Ağustos’ta yani Aslan’daki yeniaydan hemen önce Uranüs-Pluton karesi ile T-kare oluşturacak. (Apeks’te Uranüs) Bu nedenle, önümüzdeki aylar hassas olduğumuz beraberlikler açısından gerçekten son derece çalkantılı, değişime açık ve içerisinde kopartıcı enerjiler, yüzleşmeler taşıyan bir atmosferden geçecek. Bu nedenle, 17’sindeki yeniayın beraberliklerimiz, aşk hayatımız ve hayattan aldığımız keyif açısından bizi test eden tarafları var.
Güzel bir yaz geçirmeniz dileğiyle,
R. Hakan Kırkoğlu