Yaşadıklarımız ve Dünya Astroloji
IS, Akrep tutulması ve önümüzdeki yıllar
Bu yazıda gündemimizde yoğun bir yer işgal eden, tüm Ortadoğu’yu ve geleceğimizi ilgilendiren konularda gözüme çarpan noktalara değindim.
Biliyorsunuz 23 Ekim gecesi (GMT+2) 0 derece Akrep burcunda bir güneş tutulması (kısmi) gerçekleşiyor. Yaklaşık olarak 23 Eylül’den bu yana tutulma mevsiminin içindeyiz. Akrep burcundaki tutulmanın hayatımıza yansıyan etkileri son derece yoğun duygusal bir içerik taşımakta. Bu burcun ölüm ve yeniden doğumlu olan ilişkisi, içerisine korkuları ve karanlığı alması son derece tedirgin edici. Ölüm doğanın temel unsurların birisi olmakla birlikte, Akrep burcu tema olarak bir yandan da bizi baskılayan, zorlayan özelliklere sahip. Son günlerde yaşananan intihar, taciz ve ölüm haberleri (Cem Garipoğlu’nun intiharı, Hüseyin Üzmez’in ölümü, sosyal medyada yankı bulan bir başka intihar olayı, çocuk tacizleri) yanında Ebola virüsünün tehdit edici yaygınlaşması ve aynı zamanda Ortadoğu’da yaşanan IS terörü ve acımasız eylemleri korkuların ve kendini yok eden unsurların ne kadar güçlü bir şekilde gündemimize geldiğini açık şekilde gösteriyor. Tutulma tarihi yaklaştıkça bu tür temaların çok daha dikkat çekici olması da mümkün. Ancak tutulmanın kuzey düğüm yönünde gerçekleşiyor olması güçlü bir değişim ve yenilenme süreci içerisine girdiğimizi de anlatmakta. Bir bakıma bir arınma ve temizlenme dönemindeyiz.
Astrolojik haritamızda Akrep burcunun bulunduğu evin konularında kendimizi yenileyebilir, güç kazanabilir ve gelecek yönünde daha kararlı davranabiliriz. Buna karşılık, Boğa burcunun olduğu evin konularında kopmalar, zayıflamalar, hoşnutsuzluklar mümkün. İçinde bulunduğumuz dönemde bağlı kaldığımız, kendimizi konforlu hissetiğimiz konularda, bu konular ilişkileri ve parasal koşulları da içine alacaktır, zorlandığımızı ve bu bağlardan, artık bizim için yararlı olmayan alışkanlıklardan kurtulmak için güçlü bir çaba sarfedebiliriz. Bu tutulmanın etkilerini detaylı bir biçimde ele aldığımız webinarı dinlemek için ayrıca bu linke tıklayınız. https://attendee.gotowebinar.com/recording/2904354829042798593
Tutulma Akrep burcunun ilk derecesindeki Venüs’le birleşirken (İlişkiler, parasal konular, güvene, istikrara, kadına ait konular) Jüpiter/Pluton ve Mars/Neptün orta noktaları ile de temas etmekte. Jüpiter/Pluton kombinasyonu büyük güç elde etmek için kıyasıya davranmak ve aşırı derecede efor sarfetmekle ilgilidir. Bu ortanoktanın 0 derece Akrep burcunda olması, Akrep’in tutkulu doğasını ve güç kullamma isteğini çok daha abartılı ve kontrolsüz bir hale getirmekte. Diğer yandan Mars/Neptün kombinasyonu özellikle ruhsal, dini ve psikolojik unsurları da gündeme taşımakta. Bu ikili güçlü kendinden geçişleri, sanrıları, hayalleri eyleme geçmek için kullanmakla ilişkilidir. Sıklıkla, bu kombinasyon akla dayanmayan, mantıklı olmayan ve aldıtıcı, hileli girişimler ve akılsızca hareket etmekle alakalıdır. Önümüzdeki aylarda, Mars’ın Saka burcuna ilerlediği 5-6 Aralık günlerinde benzer temalarla yeniden karşılaşabiliriz.
Ortadoğu’da önce El-Kaide’nin bir kolu olarak hareket eden ve daha sonra bir devlet kurma stratejisi izleyen ve yakın zamanda kendini Islam devleti olarak tanımalayan IS bu amaçlarını 9 Nisan 2013 tarihinde netleştirmişti. Lideri El Bağdadi’nin açıklamaları ve kendini bir halife olarak tanımlaması 28 Haziran 2014’te gerçekleşti. IS’ın astrolojik haritasında (9.4.2013, saat 10:45, Halep, Suriye, veri için Gary Lorentzen) tepe noktasının Balık’ta olduğunu ve haritada 10. evde, Koç burcunda dikkat çekici bir stelyum görmekteyiz. Bu haritada Koç burcundaki Ay (Yükselen yöneticisi) Uranüs’le birleşirken, Pluton ile de kare açı içerisinde görülmekte. Doğal olarak, IS’i bir süredir içerisinde yaşadığımız Uranüs/Pluton karesinin başka bir sonucu olarak anlamak mümkün. Haritada zararlı olduğu İkizler burcunda (MC ve 9. evin de yöneticisi durumunda) Jüpiter girişilen yozlaşmış dini tutumu ve yıkıcı, terörist unsurları açıklamakta. Bu haritada Mars’ın (savaş) Güneş’le birleşmiş olması ve aynı zamanda tamamen sekt dışında kalmış olması ortaya koyduğu yıkımı ve şiddeti açık şekilde göstermekte. Benzer şekilde, ruh noktasının Yengeç burcunda olması ve Ay’ın köşe bir evde, Koç burcunda ne kadar şiddetlibir motivasyonla hareket edildiğini açıklıyor. Haritada yükselen burç Asc Yengeç-Satürn ve Neptün arasında, su elementinde bir büyük üçgen de görülmekte. Bu su üçgeni aslında organizasyonun kendi içine kapanmış bir biçimde, kendini nasıl bir yıkıcı tutuma kilitlediğini ve kendi dışındaki gerçekleri göremediğini anlatmakta. Satürn-Neptün üçgeni hayallerin ve vizyonun gerçekleşmesi yönünde gereken idealizmi anlatır.
Önümüzdeki aylarda etkinliğini sürdürecek olan Akrep tutulması ardında, 2015-2016 yıllarında artık tutulmaların Başak-Balık burcu ekseninde gerçekleşeceğini görüyoruz. Aynı zamanda bu süreçte Satürn de 23 Aralık’ta Yay burcuna adım atacak. Aynı zamanda Neptün de bir süredir Balık burcunda ilerlemekte. Durum böyle olunca, 2015-2016 yılı geçişinde Satürn’ün Balık burcundaki Neptün’le kare açısını aynı zamanda Başak burcuna ilerleyecek Jüpiter’le de Neptün’ün karşıt konumunu deneyimleyeceğiz. Başak ve Balık burcundaki tutulmaları da buna eklersek, önümüzdeki dönemde özellikle dini konulara, inançlara, yasalara, genel düzene, zor durumda, çaresizlik içerisindeki insanlara, evrensel temalara ve genel olarak düzen, sağlık, sosyal konular, çalışan kesimlerin koşulları ile olan durumlara çok daha fazla odaklanacağımızı görebiliriz.
Bu tutulmalar içerisinde 13 Eylül 2015’de Başak burcundaki kuzey tutulması, 9 Mart 2016’da Balık burcundaki güney tutulması ve yine 1 Eylül 2016’da gerçekleşecek olan Başak kuzey tutulması sözünü ettiğimiz Jüpiter-Neptün-Satürn etkileşimlerini bariz şekilde gösteriyor. Özellikle 1 Eylül 2016 tutulmasında bu güçlerin yanında Mars da Yay burcunda Satürn’ün yanında görülmekte. Nitekim Mars’ın 2016 yılında Yay burcunda geri gideceğini ve uzun süre bu burçta kalacağını da görmekteyiz. (6 Mart-27 Mayıs ve 2 Ağustos- 27 Eylül)
Çok daha dikkat çekici olan 24 Ağustos 2016 tarihinde yanyana gelecek olan Mars ve Satürn (kıran-ı nahseyn) Türkiye için çıkartılan haritada yükselen burçta görülmekte. Bu birleşimin aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haritasındaki Mars’ın konumu üzerinde olduğu da dikkat çekmekte. Doğal bu açıdan bakıldığında, yanı başımızda yaşanan bu olayların getireceği sonuçların ülkemiz koşulları açısından da kaçınılmaz sonuçları olabileceği söylenebilir. Bunu zaten astroloji yardımı olmadan da farkediyoruz ancak astrolojik göstergeler de önümüzdeki dönemde karşımıza gelecek durumları yansıtıyorlar.
2015’in ikinci yarısında ülkemizin topraklarını, iç güvenliğini, vatan ilgilendiren konularda kontrolsüz ve gizli kalan koşullar dikkat çekiyor. 13 Eylül 2015 tarihinde gerçekleşen tutulma ülkemiz haritasında dip noktanın üzerine düşmekte, 9 Mart 2016’da gerçekleşen tutulma ise ülkemizin Balık burcundaki tepe noktasının üzerine düşecek. 28 Eylül 2015 Ay tutulması, 23 Mart 2016 Ay tutulması da Mars’la direkt ilişki içerisinde görülmekte. Tüm bu açılardan bakıldığında şu anda sınırlarımızda yaşanan bu şiddetin ülkemizi uzun bir süre daha meşgul edeceği öngörülebilir.