Yaşam veren ve yaşam alan
 

R. Hakan Kırkoğlu


Sözün başında size bir uyarım olacak, biliyorum belki bu yazı eşliğinde kendi haritanıza bakıp benzer göstergeler görerek kendinizi üzebilirsiniz. Bu yazıyı daha çok kendi kendimizi yıpratan enerjileri anlayabilme yolunda kullanabileceğimizi söylemek isterim.


Yaşam ve ölüm insanı kuşatır

Bu ayrılmaz ikili evrenin her köşesinde saklıdır. Dualiteyi burada da görürüz. Evren ikilikler üzerine kuruludur. Zira kendimizi görebilmek için de bir başkasına ihtiyacımız vardır. Ölümü anlayabilmek için yaşam alan dinamiklerin astrolojik haritamızda nasıl şekillendiğine bakabiliriz.

Astroloji’nin ne kadar basit ama açıklayıcı ve bir o kadar da zarif bir dil olduğunu köklerine baktığımızda daha iyi anlarız. Grek Astrolojisi’nde hatta ondan daha gerideki tarihlerde haritadaki evlerin belirli bir düzen içinde yaşamsal enerji barındırdıklarını, bazı evlerin ise yaşama karşıt durduklarını görürüz. Aslında bu görünüm sadece evlere ilişkin de değildir. Örneğin Venüs ve Jüpiter nemli özellikleri nedeniyle, yaşam oluşmasına olanak verirler ve koruyucudurlar. Mars ve Satürn ise kuru doğaları nedeniyle yaşamdan ayırıcı ve kopartıcı özelliklere sahiptir.

Dilerseniz bu bağlamda kısaca gezegenlerin doğalarından bahsedelim. Klasik bilgilerde gezegen ve burçların doğaları dört ana bölümle sınıflanırlar. Güneş sıcak ve kuru, Ay soğuk ve nemli, Merkür nötr ama Güneş’e göre konuma bağlı olarak değişebilir, Venüs sıcak ve nemli, Mars sıcak ve kuru, Jüpiter sıcak ve nemli, Satürn ise soğuk ve kuru niteliktedir.

Nem birleştiren ve üreten bir kalitedir, yaşam nemli yerde kolayca büyür, gelişir, kuru ise ise ayıran, ayırtedendir. Dilimizde bile kurutmak bazı yerne göre tüketmek, bitirmek anlamına gelir. Annemizden ayrılmak için biraz Mars itimine sahip olmak da gerekmez mi ?

M.S. 4. yy’dan Firmicus Maternus, Roma’lı astrolog, Matheseos Libri VIII adlı kitabında bize evlerin doğasından bahseder. Bu yazının konusu da astrolojik haritamızda hangi evlerin yaşama yakın hangilerinin uzak durdukları ile olacak ve bunu örneklerle sunmaya çalışacağız.

Belki çok basit gelebilir ama evlerin ana referans noktası olan yükselen burca olan yerleşimleri bu sınıflamayı yapmamızda en önemli göstergedir.



Yükselen burç doğum anını simgelediği için yaşamsal alanların başında gelir. M.S. 2. yy’da İskenderiye’li Yunan astrolog Ptoleme Tetrabiblos adlı kitabında bu evleri prorogative evler olarak tanımlar. (diğer adı aphetic, Araplarda hyleg yine yaşam veren anlamındadır) Yükselen burç hayata adım attığımız yerdir. Bir başlangıç çizgisidir. Bu evle rahat açı kuran, (altmış ve üçgen açılar) yani yaşam enerjisinin rahat akışına olanak veren yerler olan 3., 5., 9., ve 11. evler de yaşama yakın dururlar, bu evler Astrolojik teoride kişiyi destekleyen, mutlu eden evlerdir. (Tabii kişi mazoşist değilse yani kendini yıpratmayı sevmiyorsa :) )

Bu arada öncü evler de güçlüdürler zira bu evlerde gezegenler daha fazla tesadüfi asalet alırlar, kısaca kendilerini daha açık bir biçimde ifade ederler.

Sözkonusu evlere düşen gezegenler ya da bu evlerin girişlerinde bulunan burçların yöneticiler (ya da derecesine bağlı olarak almutenleri) yaşam alan değillerdir.

Bu arada yine kısa bir hatırlatma yapalım, Mars ve Satürn doğaları gereği (kuru olmaları nedeniyle) malefik yani diğer bir deyişle, kötücül özellikler gösterirler. Kötücül olmak, bir anlamda yaşama karşı duran, kişiyi rahatsız eden ve güçsüz düşüren anlamındadır. Bununla birlikte, şunu da hatırlatalım ki yaşam alan ya da yıpratan bir evi yöneten bir Venüs de malefik yani killer olabilir. Örneğin 8. evde Boğa olduğu durumda Venüs malefik çalışabilir. Eğer Venüs çok iyi asaletlere sahip değilse, kişi kendini venüsyen zevkler, aşırılıklar, hatta abartılı yemek yemek uğruna hasta edebilir hatta bu keyifler uğruna ölebilir de. Bunun tersine 9. evde yer alan Oğlak ve yöneticisi Satürn özellikle rahat konumlanmış ve asalete sahipse, bu ev yaşama karşı olmadığı için artık malefik durmayacaktır.

Şimdi geri kalan ve yaşama karşı duran evler üzerinde duralım. Bu evler 2., 6, 8. ve 12.evlerdir. Bu evler yükselen burçla doğrudan temel bir açı içinde (ptolemik açılar olan altmış, üçgen, kare ve karşıt, birleşme bir açı gibi görülmez, çünkü açı esas anlamıyla bakış demektir, klasik bilgiler birleşmede gezegenlerin birbirlerini görmediklerini söyler ama aynı zamanda birleşme en etkin kombinasyon olarak kabul edilir ve esas olarak vücutsal birleşme- bodily conjunction- olarak değerlendirilir) olmadıkları için yaşamla olan bağları zayıftır.

Firmicus 2. eve cehennemden çıkış kapısı adını vermiştir. (Anafora) Aslında hermetik bilgilere bakarsak madde kötülüğü taşır. 8. ev ise Firmicus’a göre cehenemme düşüş kapısıdır. (Epicataphora) Astrolog Deborah Houlding bu evleri mitolojide İştar’ın (Venüs) yer altı dünyasına inişi ile ilişkilendiriyor. Yer altı dünyasına inmek isteyen İştar ancak bunun çırılçıplak olabileceğini anlayınca, tüm mücevherlerini, değerli şeylerini bırakıyor. Bir bakıma bu hikaye bize 2. evin kötücül olmaktan çok, sahip olduğumuz değerlerin aslında gelip geçici ve ancak bu dünyada bırakılabileceğini söylemekte ! Hayatta maddi kazanç ve kayıplar döngüseldir, sürekli olmazlar.

6. ev yaşama ters duran bir evdir. Bu ev zayıflıkları açıklar. Klasik derslerinde biraz da espri ile akılda kalması için 6. ev süründürür, 8. ev ise öldürür derim. Şaka bir yana bu ev yükselen burçla doğrudan bir açı içinde değildir. Tam tersine eskiler buna aversion adını (günümüzde 150 derecelik açı, quincunx) (Ne kadar ilginç ki yükselen burç 6. ve 8. evlerle yod açı kalıbını oluşturur ve özellikle ışıkların (Güneş ve Ay) böyle bir konfigürasyon içinde olması zayıf bir sağlık göstergesi olabilir.

6. evin klasik adı köleler evidir. Günümüzde böyle bir kurum yok ama yine de bunun bir şekilde devam ettiğini söyleyebiliriz. Hepimiz kölelik yaparız, bir başkasının hizmetine girerek. Hizmet etmek bu durumun kibarcası olmalı. Bu eve düşen gezegenler güç kaybederler, zira otoritelerini uygulayabilecek gücü bulamayacaklardir. Bu ev detaylar, bizi bedensel açıdan zayıf düşüren uğraşlarla ilişkilidir. Örneğin 6. evinizin yöneticisi yükselen burçta yer alıyorsa bu yine zayıf düşürücü, kişiyi işinin kölesi yapabilecek, sonunda yıpratıcı enerjileri açıklar.

Firmicus 6. eve kötü şans anlamına gelen mala fortuna adını verir. Günümüzde sadece üçüncül (cadent) bir ev olarak adlandırılan 6. ev aslında boyun eğdiğimiz yerdir. Malefik Mars bu evde mutludur. Tıpkı Satürn’ün 12. evde mutlu olması gibi. (house of joy) Çünkü Mars doğası gereği yıpratmayı tercih eder, Satürn ise karmanın gezegeni olduğu için 12. evde işini son derece gizli, ortaya çıkmadan yapabilecektir. (Önemli bir not, özellikle 6., 8, ve 12 evden kaynaklanan ve içine Mars ve Satürn’ü alan rahat açılara sakın iyi gözle bakmayın, bu konumlar yaşam alan enerjilerin en akıcı ve hızlı biçimde akmasına yol verirler, 6. ve 8. evler arasındaki altmış açı da böyle tehlikeli bir kombinasyondur)

İngilizcede bu evi anlatan cadent kelimesi düşen anlamındadır ve Latince kökeninde cadaver’den yani kadavradan gelir. Ceset düşer, ayağa kalkamaz.

8. ev ölümle gerçek olarak karşılaştığımız evdir. Burası Akrep burcunun doğal evidir ve Akrep sonbaharın yani doğanın öldüğü mevsime denk gelir. Kuşkusuz her ölüm arkasından yeni bir doğum (ilk bahar) daha getirecektir ama bu ev çürümenin ve bozulmanın alanıdır. Günümüzde astrologların 8. evi cinsellikle doğrudan bağdaştırmaları aslında gülünesi bir çarpıtmadır. Tabii bu cinsellik başkasını kötüye kullanma ve şiddet içeriyorsa o zaman iş değişir. Çünkü yaratıcı sürecin ve bir oyun ya da keyif olarak cinselliğin yaşandığı ev, 8. değil, 5. evdir.

Firmicus 8. eve cehennemin giriş kapısı adını vermiş (epicataphora) Maddi konularda 2. ev kişisel olarak sahip olduğumuz maddi değerleri ve destekleri açıklarken, 8. ev buna karşı durur ve aslına bakarsanız burası kazandığımız değil, tam tersine kaybettiğimiz, bir başkasına yatırdığımız değerleri açıklar. Bu ister para ister duygu olsun artık bu alan bizim kontrolumuzda değildir. Hiçbir durumda bu bize ait değildir, ya partnere, ya eşe ya da ortağa hatta hissesini alarak yatırım yaptığınız şirkete ait olacak. Birinin kazancı diğerini kaybı söz konusudur. Eğer bu evde yaşam veren enerjiler varsa (örneğin Venüs ya da Jüpiter) o zaman bu yatırımlardan ya da duygusal alanda geliştirdiğimiz güven duygusundan bir fayda sağlayabiliriz ama bu alandaki malefik enerjiler (Mars ve Satürn) bu kazançları alı koyabilir (Satürn) ya da yıpratabilirler.(Mars)

8. ev ölüm nedenini de açıklayabilir ama bunu görebilmek için sadece bu eve bakmak yeterli değildir. Bu eve açı yapan gezegenler, pars mortis (ölüm noktası), interficiendis planatea (aracılık eden gezegen) ya da bu evin yönetici gezegeninin durumu ipuçlarını tamamlar. 8. evin yöneticisi tıpkı 6. evin yöneticisi gibi killer yani ölümü hazırlayan bir enerji getirir. Bu evin yöneticisinin yükselen burcunuzda olması kendi kendini yıpratmanın doğrudan üstünüze çekildiği anlamına gelir. Bu gezegen asalet açısından zor durumdaysa ve baskı altındaysa, durum daha zor olabilir.

12. ev yükselen burcun arkasındadır ve kişinin arkasında, gizli ve kontrolü dışındaki enerjiler açıklar. Günümüzde bu ev kollektif enerjiler olarak değerlendirilir ama aslında bu kollektif denen şey aslında sizin bilginiz dışında kuyunuzu kazan bir dedikodu da olabilir. Bu eve düşen gezegenler de güçten düşerler ve kişiyi ruhsal olgunlaşmaya (eğer bu gezegenler rahatsalar, ve özellikle Venüs ve Jüpiter ise) iter ama ruhsal olgunlaşmanın bir bedeli vardır ve bu bedel kayıplara uğramaktan geçebilir. Siz hiç yatı, katı olan zengin bir kişinin ruhsal olgunlaşmayı doğrudan yaşayabileceğini düşünebilir misiniz ? Kişinin hayatında onun gücünü alan konular, yıkımlar olduğu zaman birden hayatın anlamını görmeye başlarız. Hatırlayın 1999 depremini, pek çoğumuz sahip olduğumuz evleri bile birer mezar gibi görmeye başlamıştık.

Firmicus bu eve kötü ruh anlamına gelen malus daemon adını vermiş. İşlerin yolunda gitmediği, ne kadar çabalarsak çabalayalım evrene teslim olduğumuz ev 12. evdir. 8. evde bir başkasına, partnere, eşe teslim olmuştuk, bu evde ise bizim dışımızda, kontrol edemeyeceğimiz olaylara teslim olur, kaybederiz, bu yüzden 12. ev ve özellikle 6. evle de karşıt açısı bakımından ruhsal sağlığın evidir. Görüşmelerim sırasında bu evde, zor konumlanmış kişilerde annelerinin ruhsal açıdan zor olduklarını, rahatsızlık içinde olduklarını gördüm.

Biliyorum muhtemelen içinizi karartım ama Astroloji hayatın tamamını tanımlayan bir dil ve bu dil içinde ölüm ve zorlamalar da var. Astroloji mutlu ol, iyimser düşün gibi oyunların dışında kalmalı, hayatı bize tüm çıplaklığı ile gösterebilmeli.

Örnek Haritalar

Şimdi birkaç örnek vererek yaşam veren ve yaşam alan enerjileri haritalar üzerinde anlatacağım. Bazı örneklerde genç denecek yaşta hayata değişik nedenlerle veda etmiş kişilerin haritalarına yer verdim.

Bu örneklerin başında Prenses Diana geliyor.


Diana’nın haritasında yüklü bir 8. ev görüyoruz. Kendini yıpratan enerjiler ön planda. Ayrıca bu evde Başak burcunda Mars var. Mars aynı zamanda Pluto ile de birleşmekte. Haritada 12. ve 1. ev aynı burç tarafından, Yay burcu ile kesilmekteler. Bu her zaman probleme işaret eder ve 12. ev dinamiklerinin doğrudan yaşam veren alan olan yükselen burca akmasına yol açar. Bu burç Yay olunca Jüpiter’e bakmalıyız. Jüpiter 2. evde. (malefik bir ev) ve doğrudan 8. evde Aslan burcundaki Fortuna ile (şans noktası) ile karşıt açıda. Bu son derece çarpıcı bir sembolizm zira Aslan’daki fortuna kraliyete ait serveti gösteriyor ve Diana’nın ana göstergesi Jüpiter bu noktaya karşı duruyor. !! ve 12.ev’le bağlantılı.

6. evin yöneticisi (zayıflıklar evi) Merkür (İkizler) 7. evde ve retro, Güneş birleşerek yanmış durumda. Onu hasta eden eşi olmalı. Ayrıca Merkür yandığı için korku içinde onun gölgesinde bunalmış. Kraliyet’in yani Güneş’in altında ezilmiş.

Haritada 12. ve 1, 6. ve 7. evlerin yöneticilerinin (Jüpiter ve Merkür) aversion içinde olması, aslında Diana’nın başına ne geldi ise hem ilişkilerden (1-7) geldiğini ve onu hasta ettiğini gösteriyor. Peki ölüm nasıl geliyor ? 8. ev girişinde Yengeç’in son derecesi var ve Aslan burada ev içinde kalmış durumda (bazı yazarlar bu konumu karmaya bağlarlar) Bu evin ana yöneticisi Ay olmakta ama Aslan’ın varlığı da yine 7. evdeki Güneş’e yani kraliyete işaret ediyor. Ölüm kraliyetten gelmiş olabilir. Ay ise zaten haritada zayıf olduğu bir pozisyonda Kova burcunun bu derecesinde asaleti olmadığı gibi 5. evdeki Venüs (güçlü aşk arayışı ve flörtçü doğa) ve 8. evdeki Uranüs’le ilişkili, yani t-kare içinde. Bu bize ölümün (8. evin yöneticisi) aşkla bağlantılı olabileceği ve aniden (uranüs) gelebileceğini gösterir. Ay’ın Uranüs’le karşıt açısı zaten anneden erken kopmayı ve anne ile olan beraberlikteki tatminsizliği vurgulamakta.

Diğer önemli bir detay, ölüm noktasının (Pars Mortis) 23 10 Boğa burcunda olması. Dikkat ederseniz bu nokta yine 5. evdeki Venüs’le birleşmekte. Ölüm aşkla geliyor. Aracılık eden nokta (Interficiendis Planatea) 8 derece Oğlak’ta yani Güneş’in tam karşısında yer almakta.

Aktör James Dean de bir trafik kazasıyla ölmüştü. Haritasında yükselen yöneticisi Jüpiter (Yay) 8. evde, kişi zaten ölüme her zaman yakın durmuş. Ayrıca 8. evdeki Mars 8. evin yöneticisi olan ve Akrep’te yer alan (Akrep yine Mars yönetimindedir) Ay ile yakın bir kare içinde duruyor. 12. evde de yine Akrep var, 12. ev 8. eve gidiyor.



Bu harita ölümün çevresel koşularını yine Pars Mortis ile görebiliriz. Pars Mortis 14. derece Aslan’da ve 3. ev girişinde bulunan Güneş’le karşıt açı da. Ne tuhaf ki araya giren gezegen 16. derece Aslan’dan dolayı yine Güneş’le karşıt açıda duruyor. 3. ev kısa yolculukları ve seyahatleri anlatır.

Kollektif enerjilerin kurbanı da diyebileceğimiz ve kendi kendini yıkan bir kişiye, Adolph Hitler’e bakalım.

 

Hitlerin haritasında da 12. ve 1. ev aynı burçla Terazi ile birbirine bağlı. Terazi’nin yöneticisi Venüs ise aslında asalet sahibi olduğu Boğa’da ama Mars ile partil yani aynı derece üzerinde birleşiyorlar ve bu kombinasyon 10. evdeki Satürn’le de kare içinde. Kısaca bu Venüs malefik gezengenlerin kuşatması altında kalmış durumda.

Mars aynı zamanda yine yaşam alan evlerden 2. ve 6. evin de yöneticisi durumda. Kendini başkalarının elinde yıpratan, kollektifin (12. ev Boğa) kurbanı birisi Hitler. 8. evin yöneticisi ile 1. evin yöneticisi olması ölümünü kendi elleriyle yaptığını açıklıyor. (1. ev yükselen burç kişinin kendi edimlerini açıklar)

Bu haritada 14 derece Balık burcunda yer alan Pars Mortis ise bize Jüpiter’e bakmamızı söylüyor. Balık burcunun yöneticisi Jüpiter’dir ve Jüpiter Oğlak’ta düşük durumda, hırsları ve yenilmezlik isteği de onu bu yola ister istemez, bu kadar yaşam alan enerji arasında sürüklemiş olmalı.

1999 yılında 59 yaşında lenf kanserinden ölen Charles Harvey İngiliz Astroloji Derneği'nin başlanlığını yapmış, değerli katkıları olan bir astrologtu. Bu örnek ise Işıklar arasındaki 150 derece açının gücünü ve 6./12. ev dinamiklerini görüyoruz.



Haritasında 12. evin yöneticisi Ay, 6. evde (zayıflıklar) bulunuyor. Ay vücuttaki sıvılar ve lenf sistemi ile doğrudan ilintilidir. Güneş ve Ay arasında ise yine partil 150 derece (aversion, isteksiz olma durumu) görmekteyiz.

Zayıf bir bünyeye işaret edebilecek diğer bir nokta olan hastalıklar noktası ise 17 derece Aslan'da yükselen burç derecesi ile kesişmektedir.

Başkanken suikaste kurban giden John Fitzgerald Kennedy'nin haritasında 8. evde büyük bir gezegen birikimi bulunmakta ve bu gezegenler doğrudan diğer yaşam alan evlerin yönetici gezegenleridir.



8. ev girişinde bulunan Mars ölümün bir başkası tarafından, dışarıdan gelebileceğine işaret ediyor (Mars 7. evi yönetmekte), bu evde Merkür 12. evin yöneticisi, Jüpiter ise 6. evin yöneticisidir. Bu harita killer enerjilerle dolu.

Par Mortis ise 20 derece İkizler'de 9. ev girişinde, ölüm senaryosu içine yolculukları almış durumda.

Kendini vurarak intihar eden Kurt Cobain'in haritasında 12. evin yöneticisi Güneş 6. evde yer alıyor. 8. evin yöneticisi Mars Akrep'te güçlü ve 2. evde, 6. evin yöneticisi Satürn ise 7. evde onu hasta eden bir partnere işaret ediyor olmalı.

Pars Mortis 20 derece İkizler burcunda 10. evde, ölüm ve şöhret yan yana ama bu derece aynı zamanda Asc ve Pluto ile kare içinde kalırken, araya giren gezegen (interficiendis planatea) 25. derece Boğa'da Neptün'ün karşısında yer alıyor. Ölümü üzerinde uyuşturucunun da etkisi olmalı!

Yararlanılan Kaynaklar:

Julius Firmicus Maternus, Matheseos Libri VIII

Cladius Ptolemaus, Tetrabiblos

Deborah Houlding, The Temples of the Zodiac

 
  


2021`de Türkiye...
Mevlana:Astrolojik bir portre...
2013`te Türkiye...
Neptün Balık`ta...
2010`da Türkiye...
Kova`da üçlü kavuşum - Melanie...
Satürn-Uranüs Karşıtlığı- Mela...
Barack Obama...
Kollektif Gezegenler...
Çin`in gelecek devrimi...
 
Ekle
Çıkart
e-Posta adresinizi yazın
Copyright © 2003-2024 R.Hakan KIRKOĞLU Bucks - Digital Media Publishing Agency