Okulumuz ileri seviye öğrencilerinden Naz Bayatlı, astrolog Melanie Reinhart'ın Satürn-Uranüs karşıtlığı üzerine verdiği bir sunumu sizler için Türkçeleştirdi. Bu dinletiden faydalı ipuçları çıkartabilirsiniz. Dinletiye eşlik eden görsel materyalleri görmek tıklayınız Diğer görseller için de buraya tıklayınız
Melanie Reinhart 2009 Nisan ayında okulumuzda seminer vermek üzere ülkemizi ziyaret etmişti.
2008-2010 YILLARI ARASINDA GERÇEKLEŞECEK OLAN SATÜRN-URANÜS KARŞITLIĞI ÜZERİNE BİR İNCELEME
Melanie Reinhart www.melaniereinhart.com
Dinletiden çeviren Naz Bayatlı
Bu iki gezegen arasında 5 kere tam kavuşum gerçekleşecek., ayrıca Satürn ve Uranüs burç değiştirecek.Daha ileriki bir tarihte, Satürn ve Uranüs’ün Pluto’ya kare yapmasıyla bu üç gezegen arasında bir T-kare oluşacak.Bu transitler bilincimizin katmanlarını açacak, hatta kimilerine göre berbat etkiler taşıyan bir süreci temsil etmekte. Hiç bir transiti iyi ya da kötü olarak değerlendirmemek gerekir. Ego takıntılarımız üzerinde Uranüs bir uyandırma servisi etkisi yaratır.Satürn ise tekneyi sallandıracak her türlü etkiden bizi koruyup dengeyi sağlamaya çalışır.Yeni olanı topraklayıp, yerine çıpalayarak bir düzene oturtur. Gezegenler hareketleri boyunca ileri, geri ve duraklama dönemleri geçirirler.Özellikle duraklama döneminden bahsetmek istiyorum.Bu dönemde kendi kendinize , kendi alanınızda kalıp özel bir düşünme zamanı yaratın. Transit sürecinde başıma gelenleri bir kar küreme aracı gibi düşünürüm.Örneğin size yaklaşmakta olan enerjinin Satürn olduğunu düşünelim.Satürn sizin ego savunmanız olacaktır.Bu kaleye yapılacak herhangi bir tehdit çalkantı yaratacaktır ve bunu hayatınızda önünüze çıkan bir engel olarak algılayabilirsiniz.
Bunu yolunuzu kapayan kar tepecikleri gibi düşünebilirsiniz.Eskinin değişip yerine gelecek olan yeniye yer açabilmek için, bu imgeyi yolun açılmasına yardımcı olacak bir kar küreme aracına benzetebiliriz. Uranüs size bunu yapabilmeniz için yolu açacak kar küreme aracınızdır. Hayatınızda gerekli olan değişikliği yaratmak için size gerekli olan bilincin yaratılmasına yardımcı olacaktır. Duraklama zamanlarında da siz yolu temizleme sürecinizi nasıl gerçekleştireceğinizi düşünmelisiniz. Bu duraklama sürecine gelene kadar gezegen hareketleri zihninize sanki bir download ile yeni enerjilerin özünü yükler.
Bu hareket ve başlangıç noktaları ile dolu saf bir enerjidir.Önünüze dönüm noktaları çıkar, üzerinizde değişim için büyük baskılar vardır. Değişime yönelik baskı ne kadar büyük olursa, dirençte bir okadar büyük olur. Yeni enerjileri hayatınıza sokmak oldukça zor ve kontrol edici olabilir.Ne yaparsanız yapın paçanızı kurtaramıyormuş gibi bir his duyabilirsiniz. Bu nedenle, duraklama dönemleri durup düşünme ve adapte olma zamanlarıdır. Kararlarınızı bu zamanda almaya bakın, eğer beklemeyi seçerseniz, duraklama dönemi geçtikten sonra problem şekli ve yoğunluğu değişmiş olarak karşınıza çıkacaktır.
2008 yılının başlarında kartlar masaya konulmuştu. 21 eylül 2008 de Satürn retro harekette idi, Kasım sonunda düzeldi. Bu iki gezegen orb içerisinde kaldılar. Dünya üzerinde yapılar ve dengeler değişti. Ben bu süreci Bozulma ve Çökme dönemleri olarak ikiye ayırıyorum.Satürn ve Uranüs arasındaki ilk iki temasta bozulma dönemini yaşadık. Şu anda 3.aşamaya geldik ,artık çökme dönemindeyiz, bu süreç 15 eylül de başladı.Eskiden yeniye doğru gidip gelen bir sarkaç etkisi yaşadık. Eskiyi atmak kolay olmayacak, herşey kafamıza yıkılmasın diye yeniye karşı bir direnç gösterilecek. Ayrıca herhangi bir açı kalıbından 5 tane arka arkaya tekrarlanacaksa, arada bir simetri kurulabilir.İlk olan hep en zorudur.5. açıya gelindiğinde artık çökme gerçekleşmiş, ve bırakılması gereken eskilerin ne olduğu anlaşılmıştır. Bu bir davranış kalıbı, bir tutum veya bir ilişki olabilir. İlla dış dünyada görünür bir şey olmak zorunda değildir. 3.transit dengeleyici etki yapacak, daha sonra gelecek olanlar ise yeniye doğru yapılanmaya başlayacağımız bir süreç olacak. Balık ve Başak değişken aksları esnek ve dikkat dağıtan enerjilerdir.Enerjileri hem dağıtır, hem de santrifüj etkisi yapar, paylaşır, elini uzatır, ortaya saçar karmakarışık eder. Tüm bunlar Satürn’e karşı duran enerjilerdir. Karşıtlıklar ,karşıtlık yaratır.Hepimizde artistik ve bilimsel olan bir taraf var olabilir. Bu kişide bir farkındalık yaratır, ona içsel bir çekişme bundan doğan bir yaratım ve verim verir. Ancak karşıtlığı bir içsel gerginlik olarak aksiyona dönüştüremeden yaşarız. Bu durumda zaten harekete geçmek akıl kârı değildir.Planlamalı, organize etmeli, geriye çekilip uzaktan incelemeli ve çok atak davranmamalıyız. Karşınıza aradığınız fırsatı çıkaracak bir eylem ortaya çıkacaktır.Çünkü karşıtlığın asıl görevi farkındalık yaratmaktır.
Değişimler esnasında çoğumuz harekete geçmeyiz reaksiyon veririz. Kiron kitabımı Satürn-Uranüs kavuşumu sırasında yazdım (1988). Satürn-Uranüs karşıtlığında ise tekrar yazdım. Bu süreçte geceleri yazdım, gündüzleri uyudum, vücudum yorgun düştü, doğal ritmi bozuldu ve alarm vermeye başladı. Satürn duraklama dönemine girince evimi sel gibi su bastı, mutfaktan patlayan bir boru eve bir şelale gibi doldu ve evim 7 ay oturulamaz hale geldi, ben de tüm eşyaların, yer ve duvarların tam anlamıyla kuruyabilmesi için evimi terk etmek zorunda kaldım.4.evim de Uranüs Balık ve 10.evde Satürn Başak’ta yer alıyor. Sonuçta evreni kontrol edemezsiniz, ama bu felaket bu anlamda faydalı oldu. Satürn ve Uranüs Kova’nın dual yöneticileridir. 26 Mayıs'ta Satürn duraklama dönemine girdi ve ben kitabı tekrar gözden geçirmeye başladım. Eylül’ün ortalarında bitirdim. Kendimi döngünün ikinci yarısına hazırlamaya başladım.
60lı yıllarda doğmuş bireylerin haritalarında Satürn-Uranüs karşıtlığı var.2015 yılında Uranüs Pluto ile kavuşum yapacak.Satürn Kiron'la kavuşum yaptı. Bu kuşağın üzerindeki etkileri oldukça belirgin oldu. Satürn Terazi ve Uranüs Koç burcuna geçince Öncü burçlara doğru bir kayma gerçekleşecek , bu da aksiyon demek. T-kareler gerçekleşecek, zorluklara ve mücadeleye göğüs gerip, yaratıcılığımıza güvenip hayatımıza değeri olacak değişimleri getirip, bunları kalıcı kılacak enerjiyi bulabileceğiz. T-karenin apeksinde Satürn yer alacak, bu değişikliklerin kaçınılmaz ve gerekli olduğuna işaret etmekte. Pluta’ya kare yapacak olması ise gerekenin olacağı ve eyleme geçmenin ruhumuzun derinliklerinden gelen bir uyanışı ortaya çıkaracağını anlatıyor.Satürn Balık’ta medyanın anarşisine uğradık. Haberler gerçekmiş gibi verilerle bize maskelenerek sunuldu.Pluto Oğlak burcuna geçmesiyle birlikte ,korku yaratma taktikleri ile insanlardan gerçekler saklanarak, kontrol ve manipulasyon yöntemleri deneniyor. Pluto(Hades)in görünmezlik kaskı ile gerçek düşüncelerimiz saklı. Anlamsız tartışmalara girmeden kendi düşüncelerimize sadık kalarak yolumuzda
ilerlemeliyiz. Satürn ve Uranüs’ün burç değiştirmesi ile birlikte enerjiler birer birer açılıyor.Satürn-Uranüs kavuşumu her 47 yılda bir gerçekleşir. Öncü burçlarda olması ise dünyamızda sallantı yaratacak değişimlere neden olacak. Satürn Uranüs arasında önce kavuşum, sonra karşıtlık oldu ve bunu takip eden bir seri karşıtlık ve quincunx açıları meydana gelecek.Bu dinamik açı serisi bir Yod oluşturmakta. Tanrının parmağı adını alan bu açı kalıbı kadersel bir tema içerir. Quincunx 150 derecelik bir açıdır ve tam anlamıyla ne olup bittiğini kavramakta zorluk çektiğimiz bir açı kalıbıdır, algılayamayız ve enerjiler blok olur. Ancak Yod’un köşelerine bir transit geldiğinde olayların ne yönde gelişeceği açıklığa kavuşacaktır. Satürn bakış açısıyla düşünürsek, sistemde yapılacak herhangi bir değişiklik dünyanın sonunu getirmek anlamına gelir. Böyle bir korkunun ecele faydası yoktur.Korkumu inkar edersem bu korku benim karşıma başka kalıplarda çıkacaktır. Ben buna inkar et, böl, yansıt teması diyorum (Deny, split,project).İçinizdeki korkuyu görmemezlikten gelirseniz, bunu halının altına süpürmeniz onu yok etmeyecektir. Siz onunla yüzleşebilesiniz diye bu korku hayatınızda bir insan veya bir olay olarak karşınıza tekrar tekrar çıkacaktır.
Hergün bize sonumuzun yakın olduğunu, nerede, ne kadar türün yok olmakta olduğundan bahseden birçok haberle karşılaşıyoruz. Hepimizin kolektif bilincinde artık var olan bir olgu bu. Tam anlamıyla olayın ne ölçüde vahim olduğundan pek emin değiliz ama hepimiz kırılgan yönlerimizin oldukça farkındayız.Farkında olduğumuz bir başka şey de, materyal olan şeylere olan bağlılıklarımızı tekrar sorgulamamız gerektiğidir. Tüketim yapma kavramından uzaklaşmalıyız. Her günümüzü sanki bu yeryüzünde son günümüz gibi yaşamalı ve hiç ölmeyecek gibi davranmalıyız, ancak Satürn bir yandan bir otorite edasıyla bize köklerimizden gelen geleneksel geçmişimizi hatırlatır. Uranüs ile gelen yenilikler, Satürn’ün eski geleneksel yöntemleriyle çatışır.
Bu çatışma dışta olduğu kadar, içtede gerçekleşir. Satürn transiti esnasında depresif ve umutsuz hissedebilirsiniz, en iyisi bu duygular hakkında bir günlük tutun. Uranüs ile bilincinizin katmanları açılacaktır, bundan daha güçlü bir devrim olabilirmi? Ayrıca şimdiye kadar kaç kez dünyanın sonu geleceği kehanet edildi ama tam anlamıyla yok olmadık , demek ki bu tip felaket haberciliğine de pek değer vermemeliyiz. Eylül ve Ekim aylarındaki gökyüzü olayları oldukça ayıltıcı etkiler yapacak. Borçları kapatmak için ne kadar borç alırsak alalım, problemin sonunu getirecek bir çözüme ulaşamayacağız.
Soru: Değişken burçlarda gezegenleri olanlar bu transitlerden nasıl etkilenecekler?
Yanıt: Değişken burcun 15.derecesinden, Öncü burcun 3 derecesine kadar olan 17-18 derecelik ark içerisinde herhangi bir gezegeniniz varsa , elbette bu karşıtlıktan etkileneceksiniz, gerçi sadece son transit öncü burçta gerçekleşecek .Bunlar oldukça güçlü enerjiler, bireysel olmanın yanı sıra tüm dünyayı da etkilemekte. Bu değişken bantta herhangi bir gezegeniniz varsa, değdiği hangi gezegen ise o gezegenin konularını harekete geçirecektir. Evlerde gezegen yoksa bile o evlerin konularını önünüze getirecek durumlar ortaya çıkacaktır.
Mesela Uranüs 1. Evde ve Satürn 7 evde olsun.Bu bildiğiniz gibi ilişkiler aksıdır, Kendiniz ve ilişkide olduğunuz kişi ile aranızdaki ilişkinin dinamiğini anlatır, o kişi sizinle kontakt kurduğunda ne olduğunu, kendinizi nasıl hissettiğinizi anlatır. Uranüs sizin bireysel özgürlüğünüzü, orijinalliğinizi,heyecanınızı, hareketliliğinizi temsil ederken, bu heyecan ve hareketliliği kısıtlamaya kalkışan Satürn kişisinin sınırlayıcı etkisinin farkına varırsınız. Zaten tüm karşıtlıklar, genelde ilişkiler temelinde etkisini gösterir.
Saate bakın (Satürn) bu gece oldukça çabuk geçti, bitirmemiz gereken saate gelmişiz. Hepinize teşekkür ediyor ve iyi akşamlar diliyorum.
(Bu alıntı izinle Melanie Reinhart’ın Satürn-Uranüs Karşıtlığı ile ilgili dinletisinden çevrilmiştir)